Analiz sonuçları açıklansın

GMO: BİZ BİLE BASINDAN ÖĞRENDİK

Gıda Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Petek Ataman, okul sütü projesinde hükümetin odalar ve kamuoyuyla bilgi paylaşımını yetersiz yaptığını ifade etti. Gerekli bilgileri basından edinmeye çalıştıklarını belirten Ataman, “Ailelere yazılar  gitti mi? şimdi basından öğreniyoruz. Ne kadar sağlıklı öğrenebiliyorsak. Bu ailelerde çocukların laktozu olup olmadığı araştırıldı mı, süt tüketim alışkanlıkları araştırıldı mı? Çünkü bırakın laktozu, yıllardır süt tüketim alışkanlığı olmayan bir çocukta protein alerjisi olması bile mümkün. Bunları hiç araştırmadılar mı, araştırdılar mı? Biz bunları zaten biliyor olmalıydık ama bunları basından öğrenmemeliydik.” diye konuştu.

TÜKODER: DAĞITIM DURDURULSUN

Tüketiciyi Koruma Derneği (TÜKODER) okullarda dağıtılan ve yüzlerce öğrencinin zehirlenmesine neden olan “Okul Sütü” projesine ilişkin açıklamasında, “Bu uygulama çocuklarımızın hayatına mal olabilir. Hükümet ve yandaşları kendi çıkarları uğruna ülkemizin tüm kaynaklarını tüketmenin yanı sıra çocuklarımızın hayatlarını tüketmekten vazgeçmelidirler” denildi. Açıklamada ayrıca, “Daha ilk uygulamada sonucu ortaya çıkan bu projenin durdurulması için çocuklarımızın ölmelerinin beklenilmesine izin vermeyelim” denildi.

TZD: KOOPERATİFLER DESTEKLENMELİ

Türkiye Ziraatçılar Derneği Genel Başkanı İbrahim Yetkin, “Türkiye Ziraatçılar Derneği olarak ‘Okul Sütü Projesini’ kesin olarak destekliyoruz ve meydana gelebilecek herhangi bir olumsuz olay nedeniyle bu projenin aksamasının ya da ortadan kaldırılmasının yanlış olacağını düşünüyoruz” dedi. Yetkin, süt üreticilerinin kooperatiflerinin ve şeffaf bir üretim süreci işleten firmaların tercih edilmesi gerektiğini vurguladı. Yetkin, projede kooperatiflerin daha iyi değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, “Türkiye’de Köy Koop, Tire Süt Koop, Amasya Damızlık Sığır Üreticileri Birliği gibi pek çok örnek kooperatif birlikleri ve işletmeleri var. Bu örnekler doğru bir destekleme ve yönlendirme ile bu sorunların büyük ölçüde üstesinden gelinebileceğini gösteriyor.” diye konuştu. (İstanbul/EVRENSEL)

KOCAOĞLU: SÜTE SİYASET KARIŞMAMALI

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, “Süte siyaset karıştırmazsak, ülkemiz ve çocuklarımız için çok yararlı olur diye düşünüyorum” diye konuştu. Kocaoğlu, ayrıca şunları söyledi: “Hükümetin aldığı 6 yaş ve yukarısını biz sıfır yaş ve altı yaşa kadar oturtarak projemizi  sağlıklı bir şekilde hem Tire Süt Kooperatifimizi ve oradaki 3 bin civarındaki  süt üreticisini desteklemek hem de çocuklarımızı beslemek  anlamındaki sosyal projemizi bu şekilde  götürmek için böyle bir çalışma başlattık.  Sanıyorum önümüzdeki dönemde  projenin kapsamını ve oturduğu zemini kamuoyuyla paylaşırız.”

HAZIR SÜTÜ TÜKETME PROJESİ OLMAMALI

İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından uygulanan Okul Sütü Projesinin İzmir’de 4 yıldan bu yana son derece titizlikle yürütüldüğünü söyleyen Tire Süt Kooperatifi Başkanı Mahmut Eskiyörük, haftada 200 bin öğrenciye 200 ml pastörize süt ve 1 litre UHT süt dağıttıklarını açıkladı. Doğrudan üreticinin sütünü alarak mevcut tesislerinde 200 ml pastörize süt ürettiklerini ve yine aynı şekilde ortaklarının sütünü alarak 1 litrelik UHT süt ürettirdiklerini belirten Eskiyörük, son 4 yılda hiçbir sorunla karşılaşmadıklarını, bu projeyi başarıyla sürdürdüklerini ve deneyim kazandıklarını vurguladı.

Okul Sütü Projesini değerlendiren Eskiyörük şunları söyledi: “Süt, özellikle çocukların gelişimi açısından önemli bir besin kaynağıdır. Bugün uygulanan proje kapsamında dağıtılan sütler öncelikle çocuklarımızın sağlıklı beslenmesi açısından aynı zamanda üreticilerimizin de devamlılığı ve üretim yapabilmeleri için hayati önem taşımaktadır. Bu nedenle Okul Sütü Projesi fazlalık sütün eritilmesi için değil, sağlıklı nesillerin yetiştirilmesi için bir devlet politikası olmalı ve süreklilik kazandırılmalıdır.” diye konuştu.

BU KAMPANYADA RANT VAR

Tüm Köy Sen Genel Başkanı Şevki Konur konuyla ilgili şunları söyledi: “Ben üretici köylüyüm. Çocuk en fazla bayat sütten etkilenir. Taze sütün, iyi ambalanjlanmış sütün çocuğa zarar vermesi mümkün değil. Burada rant var. Devlet, belli tekellerin zamanı geçmiş sütlerini aldı. Devletin kamu geliri bu tekeller arasında paylaşıldı. Devlete bozuk sütleri sattılar. Rant uğruna, halen süt dağıtmaya  devam ediyorlar; üstelik  dalga geçercesine devam ediyorlar. Ben  buradan bunu kınıyorum. Bunlar hep denetimsizlikten kaynaklanıyor.
Buna rağmen bu olayın  peşinden gidilirse, belki bir takım çözüm yollarına ulaşılabilir. Yetkililerin açıklamalarına bakarsan facia. Özellikle Bülent Arınç’ın çocukların ilk defa süt içmelerinden kaynaklı rahatsızlandıklarına ilişkin açıklamasıyla  kendisiyle çelişiyor. Arınç, bu ülke ‘yoksul olmayanların ülkesi’ diyor,  ancak bu açıklamasıyla, bu ülke ‘Hiç süt içmeyen çocukların ülkesi’ oluyor.”