Sınırların Ötesinde

Hazırlayan: İrem Karabatak – Lili Can
İŞÇİ KADINLARIN SAĞLIĞI İÇİN SENDİKALAR GÖREVE
Bir sendikanın çalışan kadınların sağlığına dikkat çeken çalışmalar yapması normal ama pek rastlanır değil. Bizim memlekete de örnek olacak bir çalışma Nepal’de gerçekleşti. UNI Global Sendikası-Nepal Kadın Komitesi çalışan kadınların üreme sağlığı ve doğurganlığa bağlı haklarına ilişkin farklı sendikalardan 60’ı aşkın katılımcının yer aldığı bir buluşma gerçekleştirdi. 
Buluşmada, UNI Global Sendikası-Nepal Başkan Yardımcısı Dr. Renuka Thapa, üreme sağlığı ile toplumdaki cinsiyet eşitliği arasındaki ilişkiye dikkat çekti. Kadınların üreme sağlığına ilişkin hakları son yıllarda tüm dünyada tehdit altında. Kadınların nasıl doğuracakları, kaç çocuk doğuracakları, doğum kontrol yöntemlerine erişimleri pek çok siyasetçinin dilinde. Thapa, sendikacıların kadınların bedensel haklarının korunması için çalışması gerektiğini söyledi. 
İşçi kadınların çalışma koşulları nedeniyle en sık yaşadığı hastalıklardan biri de “rahim sarkması.” Programda, kadınların hayat kalitesini ciddi anlamda bozan bu hastalığı yalnızca “üreme sağlığı” açısından değil, çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve işçi hakları açısından da ele almak gerektiğinin vurgulanması önemli bir nokta. UNI Global Sendikası-Nepal Başkanı Dipa Bharadwaj sendikaların kadın işçiler için yılda bir kez bu konuları konuşup talepler ortaya koyabilecekleri kamplar düzenlenmesi önerisinde bulundu.

ZİKA VİRÜSÜ YOKSUL KADINLARI VURMAYA DEVAM EDİYOR
Kürtaj talebi 2 kat arttı!
Zika virüsünün yayıldığı ülkelerde bebeklerinin ağır sorunlarla doğacağı korkusu yaşayan kadınlar arasında kürtaj talebi iki kat artmış durumda. Virüsün yaygın olmadığı diğer Latin Amerika ülkelerinde de kürtaj için yardım talebi üçte bir oranında artmış.
Zika virüsü sivrisinekle bulaşıyor ve özellikle yoksul bölgelerdeki kadınlar kendilerini korumakta zorlanıyor. Üstelik kadınlar istenmeyen hamilelikleri sonlandırma olanağına da sahip değil.  
Kürtajın yasa dışı olduğu Latin ülkelerindeki kadınların erken hamileliği sonlandırmayı sağlayan ilaçları edinmesine yardım eden “Women on Waves” (Dalgaların Üstündeki Kadınlar) sitesine son aylarda eşi görülmemiş sayıda Latin Amerikalı kadın başvurmuş. Women on Waves, internet üzerinden bir doktora danışıldıktan sonra, hamileliği onuncu haftasını doldurmamış kadınlara kürtaj için ilacı nereden alabileceklerini söylüyor ya da gerekirse ilacı kadınlara gönderiyor.
Dr. Abigail Aiken, “İnanılmaz bir artış var. Baktığımız ülkelerin bazılarında talep artışı yüzde 100’ün üzerinde, Brezilya’daki artış neredeyse yüzde 110” diyor. Aiken birçok kadın güvensiz yöntemler kullanmış ya da merdiven altı kürtaj sağlayıcılara başvurmuş olabileceği için rakamların çok daha yüksek olduğunu söylüyor. Yoksul bölgelerde yaşayan, hamileliği daha da ilerlemiş kadınlar çok az seçeneğe sahip. “Bu kadınlara hiç destek verilmiyor” diyor Aiken, “Ultrason taramasına verecek paraları yok. Mikrosefali (kafatasının küçük ve beynin hasarlı olması durumu) varsa, yapabilecekleri konusunda hiçbir seçeneğe sahip değiller. Onlara yardım edebilecek hiç kimseye erişimleri yok. Kadınlar korku içinde yaşıyor.” 

KIZ ÖĞRENCİLERE ‘BEKÂRET’ BURSU!
Güney Afrika’da KwaZulu-Natal eyaletindeki Thukela belediyesi tarafından bu yılın başlarında çok tartışmalı bir uygulama başlamıştı. Mezuniyete kadar cinsel ilişkiden uzak duran 16 kız öğrenciye “bekâret bursu” verildi. Belediye Başkanı Dudu Mazibuko, bu bursların “HIV virüsünün yayılmasına engel olabilmek ve genç yaşta hamile kalmanın önüne geçebilmek adına etkili bir adım” olduğunu savunmuştu. 
Burs şartlarından birisi, yaşça büyük kadınlar tarafından tatil boyunca öğrencilere geleneksel yollarla bekâret testi yapılması! Bu testler, kadın ve insan hakları savunucuları tarafından çok sert bir şekilde eleştirilmiş ve sağlıkçılar öğrencilere bekâret testi yapmayı reddetmişti.
Neyse ki “Bekâret bursu” hükümet tarafından anayasaya aykırı bulundu. Cinsiyet Eşitliği Komisyonu, kız öğrencilerin cinsel ilişkiye girmemesi şartıyla verilen bu bursun esasında ayrımcı bir yapıya dayandığı vurgulandı ve bekâretin öğrenimle bir ilgisinin olmadığını da ekledi.
Evet, ergen gebelikleri Güney Afrika’da artış gösteriyor. Güney Afrika, dünya genelinde HIV virüsüyle yaşayanların sayısının en yüksek olduğu ülke. Üstelik HIV vakaları yaşları 15 ila 24 arasında değişen genç kadınlar arasında yaygın. Ancak böylesi yaygın bir sorunla uğraşmak için önleyici sağlık hizmetleri geliştirmesi ve etkin bilgilendirme kampanyaları yapması gerekenlerin sorunu yine kadınların cinselliğine indirgemesi ayrı bir sorun. HIV virüsü ve erken yaşta gebelik sorunu bahane, kadınların bedenlerine ve kararlarına set çekmek bu kafadakiler için şahane!