Doğrudan biletle yolculuk
Gruplarında doğrudan şampiyon olarak 2. Lig’e yükselen takımların akıbetlerini ele alalım mı?
Alper KAYA
Bilindiği üzere Türkiye’deki profesyonel futbol liglerinin en alt basamağı olan 3. Lig, şimdi oynandığı halini 2010-2011 sezonunda aldı. Halihazırda yeni sezon öncesi gruplar belirlenmişken; şimdiye kadar gruplarında doğrudan şampiyon olarak 2. Lig’e yükselen takımların akıbetlerini ele alalım mı?
TEK FİRE İSTANBUL’DAN
2010-2011’in şampiyonları arasında yer alan İstanbul temsilcisi Tepecikspor, 2. Lig’deki ilk üç sezonunda sırasıyla 52-54-52 puan toplayarak sezonu kapatırken bir kez play off oynamayı başardı. Sonrasında kulüp hakkında satılacağına dönük dedikodular belirince topladığı 36 puanla, bir puanla da olsa, kümede kalmayı başarırken geçtiğimiz sezon da 43 puanla orta sıralarda ligi bitirdi. Pek çok alt lig takımının aksine, profesyonele çok yakın bir yapılanmaya sahip olan ve akıllı adımlar atmaya gayret eden Kırklarelispor ise, 2. Lig’e yükseldiğinden bu yana düşme korkusu yaşamadı. Sırasıyla 44 - 42 - 38 - 39 puan topladığı ilk dört sezonun sonrasında geçtiğimiz yıl 51 puan toplamayı başararak play offu dört puanla kaçırdı.
Bir diğer İstanbul temsilcisi Gaziosmanpaşa ise pek çok semt takımının son yıllarda boğuştuğu maddi problemlerden sıyrılmayı başaramadı. İlk sezonunda 46 puan toplayan, ikinci sezonda topladığı 36 puanla 2 puan farkla kümede kalan Gaziosmanpaşaspor; 2. Lig’deki üçüncü sezonunda 28 puanla küme düştü. 3. Lig’deki ilk sezonunda da 36 puan toplasa da, geçtiğimiz sezon topladığı 25 puanla Bölgesel Amatör Lig’e düşmekten kurtulamadı.
ALTINORDU FIRTINASI BAŞLIYOR
2012-2013’te zor bir gruba ilk 12 maçının 12’sini de kazanarak başlayan ve en nihayetinde doğrudan şampiyon olarak 2. Lig’e yükselen Diyarbakır BBSK; 2. Lig’deki ilk sezonunda topladığı 60 puanla play offu görse de play offlarla 1. Lig’e yükselecek olan Alanyaspor’a elenmekten kurtulamadı. 2. Lig’deki ikinci sezonunda 44, üçüncü sezonunda ise 47 puan toplayan kulüp yoluna Amed Sportif olarak devam ederken; üçüncü sezonunda TFF’nin yönet(e)mediği süreç neticesinde kendisini ciddi anlamda siyasi tartışmaların odağında buldu. Halen kulüp üzerindeki baskılar geçmiş değil... Aynı sezonun bir diğer şampiyonu Ege temsilcisi Aydınspor 1923 ise Kırklarelispor gibi akıllı hamlelerle yoluna devam etmeyi tercih edenlerden. Sırasıyla 46, 54 ve 48 puan toplayan Efeler; bu üç sezonun son ikisinde önce 3, sonra 2 puanla play offu kaçırsa da gelecek adına umut veriyorlar.
Son dönemlerde futbolculara attığı tokatlarla, sakal yasaklarıyla ve futbol topuna el bastırıp yemin ettirmesiyle gündeme gelen Seyit Mehmet Özkan’ın ilk kez gövde gösterisi yaptığı sezonda Altınordu 3. Lig şampiyonu olmuştu. İzmir temsilcisi, bir sonraki sezonda 2. Lig’de de şampiyon oluverince gözler bir anda üzerine çevrildi doğal olarak. 1. Lig’deki ilk sezonunda da play offu bir puanla kaçırınca beklentiler gittikçe artan Altınordu, geçtiğimiz sezonu orta sıralarda kapattı.
KESELER AÇILMAYA BAŞLIYOR
3. Lig, gittikçe “oturan” bir sistem imajı çizmeye başlayınca belediyeler keseyi birer birer açmaya başlamıştı... 2013-2014’ün şampiyonlarından Ümraniyespor’da olduğu gibi. Ümraniye Belediyesinin ciddi desteğiyle yola devam eden Ümraniyespor 3. Lig şampiyonluğu sonrasında 2. Lig’deki ilk sezonunda play offtan elense de geçtiğimiz sezon şampiyon oldu. En az bir belediye kadar ciddi maddi yatırımın ürünü olan, Trabzon’un 2 bin nüfuslu köyünün takımı Düzyurtspor ise bölgedeki kamyoncuların desteğine rağmen ‘peri masalı’nı sürdüremedi. 3. Lig’de şampiyon olduktan sonra 34 puanla 2. Lig’den düştü. Geçtiğimiz sezon ise 60 puanla play off oynasa da play offtan elenmekten kurtulamadı.
Bir diğer şampiyon ise başkentten çıktı. Ankara Büyükşehir Belediyesinin AŞTİ otopark gelirlerini aktardığı, bu haliyle de pek çok 1. Lig ve hatta Süper Lig takımına eş değer geliri olmasına rağmen yıllardır 3. Lig’de oynayan, hatta ve hatta uğruna “gerçek” Hacettepespor’un kapattırıldığı Keçiörengücü nihayet şampiyon olmuştu. Bu bir ironi olsa gerek ki; 2. Lig’deki ilk sezonunda Hacettepespor’un bir puan altında orta sıralarda sezonu noktaladı. Geçtiğimiz sezon ise, topladığı 53 puanla play offta yer alan başkent ekibi; alt liglerin en tecrübeli takımlarından Gümüşhanespor’a elendi.
TÜRÜN SON ÖRNEKLERİ
Şimdilik “son örnek” verebileceğimiz 2014-2015 şampiyonları ise çok ilginç bir tablo çiziyor. Açık ara şampiyon olan Tuzlaspor, 2. Lig’deki ilk sezonunda play off oynasa da Keçiörengücü’ne elendi. Bir diğer İstanbul temsilcisi Eyüpspor ise 3. Lig’deki açık ara şampiyonluğuna tezat bir şekilde 2. Lig’de iki puanla kümede kalırken; son örneğimiz İstanbul temsilcisi Anadolu Üsküdar 1908 ise bir puanla kümede kaldı. Netice şu ki; son yıllarda topyekün bir kalite şaşırması yaşayan ülke sporuna dahildir 3. Lig! 2. Lig’e hazırlıksız çıkan, 3. Lig’deki güç dengesine nazaran ağır bastığı için yükselebilen kulüpler 2. Lig’de varlığını sürdürmekte ciddi sıkıntılar yaşayabiliyor. Üstelik son yıllarda 3. Lig’de harcanan paralar kademe yükseldikçe boyut değiştirmek zorunda kalıyor. Bütün bu sisteme cüzdanını denk getirebilen takımlar play off / şampiyonluk ihtimallerini dillendirebiliyor. Ancak tek yol bu değil; Kırıkkale ve Aydın örneklerinde gördüğümüz üzere profesyonel yapılanmalara yakın bir şekil alan kulüpler adım adım, belki milim milim, ilerlemeyi tercih edebiliyor. Aksi halde Gaziosmanpaşa gibi paraşütsüz düşmemek olası bile değil!