Erimemek için 9 yöntem
Esmeyen günlerden geçiyoruz. Elbette dergi olarak kendimize ders çıkardık sizleri serinletme adına 9 parlak fikir geliştirdik. Güle güle kullanın...

Hacer YÜCEL
Sonunda oldu, sıcaklar geldi. Ama nasıl bir gelmek o arkadaş, resmen yandık bittik.
Haziran’ın bitmesi için gün sayarken dilimizde bir zamanların Emre Altuğ şarkısı; “Sıcak / Çok sıcak / Daha da sıcak olacak...”
İşin özeti bu sıcaklar böyle devam ederse, Temmuz ve Ağustos’tan sağ çıkmamız bir mucize...
O vakit kurtarıcı birtakım formülleri hayata geçirmenin tam zamanı.
1) ESTİR MEVLAM RÜZGAR
Yüzyıllarca insanlar kuraklıkla baş etmek için yağmur duasına çıkmışlar. Edindiğimiz bilgilere göre işe pek yaramamış. Zaten Sermiyan Midyat imzalı “Hükümet Kadın” filminde de bizzat izledik. Sorunun kaynağı kimdi tam olarak bizde karar veremedik; ama onca duaya rağmen film boyunca yağmur göremedik.
Dolayısıyla rüzgar duası işe yarar mı bilmiyoruz; ama abdestsiz kimseyi bu eylemlilik halinde yanınızda bulundurmazsanız belki işe yarar. Ha bu arada, eğer rüzgar duasına çıkacaksanız, bir şeye daha dikkat edin, sıcak esmesin. Yani ne istediğinizi, hangi kıvamda istediğinizi tam olarak beyan edin.
2) KONUŞARAK ANLAŞABİLİRİZ
Rüzgar duası işe yaramadıysa, sorunu en barışcıl yolla çözmeye bakın ve güneşe de ateş etmeyi bırakın. Konuşmayı deneyin. Zaten bütün sorunlar en güzel konuşarak çözülür değil mi ama?
Güneşe şöyle bir ricada bulunabilirsiniz; “Sevgili güneş, lütfen ayarlar, ekran, parlaklık menüsüne gidip parlaklığını düşürebilir misin? Zira bu sıcak kaldırabileceğimiz gibi değil.”
Ama güneş, “Hiçbir ayarı değiştirmedim. Lütfen siz ayarlara gidin ve ağaçların sayısını artırın, karbon salınım seviyesini azaltın, orman tahribatını azaltın, göllerin sayısını artırın, iyisi mi siz, otomotik moddan çıkıp insan moduna geri dönün” şeklinde bir yanıt alırsanız üzülmeyin. Ders çıkarın. Çünkü güneş arkadaş, doğru söylüyor.
O vakit boş bulduğunuz toprak parçasına, tabi eğer bulursanız hemen ağaç dikiverin, hergün de gidip sulayın, sarılın, koruyun... Önümüzdeki yazlarınızı kurtarın, bir yerde kendinizi kurtarın. Yoksa mazallah kalp ve tansiyon gibi hastalıklardan muztaripseniz küt diye gidiverirsiniz. Bizden söylemesi.
3) BEN ÇOCUĞUMA BİR KLİMA ALAMAYACAK MIYIM?
Çok parası olanların sıcaklardan şikayet ettiğini gördünüz mü siz hiç. Neden? Çünkü, adam öngörülü. Vakti zamanında çok çalışmış? Ne için mi? Tabiki evine klima taktırabilmek için. Siz biliyor musunuz bir klima ne kadar? Biz söyleyeyim. Çok... Elektirik faturası ise daha da yürek yakıcı bu arada. Güneşin söylediklerinden ders çıkarmayacaksanız ya da yağmur duası işe yaramadıysa zahmet olacak ama çok çalışın, paranız olsun, evinize klima taktırın. Hem çok paranız olursa en klimalısından otomobiliniz de olur. Yazın sıcağından, kışın soğuğundan korunursunuz.
4) ISLAK ÇARŞAFLARA GELESİNİZ
Sıcaklardan ötürü zengin olmaya ve klima almaya karar verdiniz; ama şimdi hemen yapamayacaksanız o vakit, çarşaf yöntemine başvurabilirsiniz. Ve bu yöntemin etkisi kısa sürsede uygulaması masrafsız. Şöyle ki; çarşafınızı bir güzel ıslatın, saniyenin milyonda biri hızda soyunup çarşafa sarınıp yatın. Serin serin, oh mis... Ama hastalanmak da var... Öte yandan annenizin “Öyle ıslak ıslak yatarsan çocuğun olmaz” sözünü de unutmayın. Ama sıcaklar işte, insana neler yaptırıyor.
5) BUZDOLABI GİBİ DİYAR OLMAZ
Islak çarşafa dolanarak yatmak size göre değilse, sabah çıkarken ya da akşam yatmadan iki üç saat önce, çarşaf ve yastıklarını buzdolabına koyun. Zaten bu yöntemleri deniyorsanız, kesin fakirsinizdir ve dolabınızda da pek birşey olmadığı için kolaylıkla uygulayabilirsiniz. Tabi yatarken yastık ve çarşafları kullanmak için buzdolabından çıkarmayı unutmayın. Bunu sıcaklardan ötürü aklınız başından gittiği için unutabilirsiniz diye söylüyoruz.
Öte yandan buzdolabını açıp karşısına da oturabilirsiniz; ama serinleyeceğiz derken buzdolabından olabilirsiniz.
6) MORGA YA DA BANKAYA
Klimanız yoksa her yer sıcak. Hem de ne sıcak. Ama sıcaklar nedeniyle sokakta yürüyecek takadiniz kalmadıysa eğer, en yakındaki hastaneye ya da bankaya uğrayabilirsiniz. Hastanede tercih edeceğiniz yer morg olsun. “Bir tanıdığa bakacam” diyebilirisiniz mesela. Olay anlaşılıncaya kadar serinlemenin tadını çıkarmaya bakın.
Ha bu arada bilginiz olsun, bankalar da en az morglar kadar serin. Öte yandan serinlemek adına bankaya girdiğinizde fiş almanıza gerek yok, kimi arkadaşlar yapmış diye duyduk, çok güldük doğrusu. Ama siz yapmayın, zira fiş kontrolü yapılmıyor.
7) SEVİŞMEYİN!
Evet, çok şey istiyoruz farkındayız; ama hava çok sıcak. Öte yandan pek çok evde klima yok, vantilatör ise hak getire... Zaten hiç birşey yapmazken eriyip biterken, bir de sevişmek mi?
Zaten hava sıcak bir de sevişirseniz “hiç” kalmayabilirsiniz. Düşünün azcık; sevişirken kaybedeceğiniz sıvının miktarını, vücutta oluşacak sıcaklığı, odaya sinecek olan ter kokusunu...Yapmayın!!!
Öte yandan millet olarak çarşaf altında oynaşmaya alışığız, diğer türlüsünü beceremiyoruz. Eğer böyle bir sıcakta çarşaf altında oynaşacaksanız, öncesinde bir zahmet mezar yeri satın alabilirmisiniz.
8) MEZARLIK MÜDÜRLÜĞÜNDEN BİR İZİN
Bu sıcakların gündüzü ayrı, gecesi ayrı dert. Balkonda yatsan da çare etmiyor. Ama fark ettiniz mi, mezarlıklarda ne çok ağaç var. Bütün gün gölge. Eğer korkmuyorsanız gündüzleri çok bunaldığınızda en yakın mezarlıkta soluklanabilirsiniz, hatta gece yatıya bile kalabilirsiniz. Tabi eğer böyle bir niyetiniz varsa, bir dip not, mezarlıklar müdürlüğünden izin alın lütfen. Anlayışla karşılarlar diye düşünüyoruz. Hatta bu parlak fikrinizden ötürü sizi beş yıldızlı bir hastanede bile ağırlayabilirler.
9) SITMAYA RAZI OLMAK İÇİN
Psikolojik olarak kendinizi serinletmeye, kavurucu sıcaklardan böyle uzaklaşmaya çalışabilirsiniz. Baktınız telkinle bunu yapamıyorsunuz o vakit gidin en kalın kazağınızı giyin, bir saat sonra da çıkarın. Nasıl; vücudunuzda büyük bir serinleme yaşandı değil mi? Buna halk arasında “Ölümü gösterip sıtmaya razı etmek” denir ki, bizce psikolojideki en “10” numaralık harekettir.
Evrensel'i Takip Et