‘Yanan alan açıklanan rakamdan çok daha fazla’
Türkiye Ormancılar Derneği Batı Akdeniz Şubesi; Kumluca-Adrasan orman yangınlarıyla ilgili raporda, yanan alanın açıklanandan fazla olduğunu açıkladı.
Türkiye Ormancılar Derneği (TOD) Batı Akdeniz Şubesi; Kumluca-Adrasan orman yangınlarıyla ilgili hazırladığı raporda, yanan alanın açıklanandan çok daha fazla olduğu ifade edilerek, yangın söndürme faaliyeti sırasındaki organizasyon ve koordinasyon eksikliğine dikkat çekti.
Oluşturulan dört kişilik komisyon tarafından yangın bölgesinde sürdürülen üç günlük incelemeler sonrasında hazırlanan beş sayfalık raporda; yanan alan miktarının 350 hektar olduğuna dair açıklamaların gerçeği yansıtmadığı ileri sürülerek şöyle denildi: “En az 1000 hektarlık bir yangını 350 hektar olarak tahmin edip kamuoyuna duyurmak mühendislik nosyonu ile açıklanamaz. Aradan geçen uzunca bir zamana karşın çok hatalı olduğu apaçık tahminin düzeltilmemiş olması devlet kurumu güvenirliliğine olduğu kadar mühendislik etiğine de aykırıdır.”
‘KOORDİNASYON EKSİKLİĞİ’
Başka işletmelerden gelen ekiplerin kiminle temasa geçeceklerini, ne yapacaklarını bilmeden beklemek zorunda kaldıkları, bazı ekiplerin hiçbir müdahalede bulunmadan geri döndükleri de ifade edilen raporda, “Panik havası içinde, gerçekçi tahminlerde bulunulamadığından gerekenin çok üzerinde ekip ve ekipman çağrılmış, bunlar zaten aksak olan koordinasyonu daha da karmaşık hale getirerek yangın söndürme çalışmalarını olumsuz yönde etkilemiştir. Başka işletmelerden gelen ekiplere yöreyi bilen deneyimli eleman desteği verilememesi koordinasyonu olduğu kadar etkinliği de olumsuz yönde etkilemiştir. Yerel halk talimat almadığını söyleyerek yanan evine bile müdahale etmeyen arazöz operatörlerinden şikayetçi olmuşlardır” denildi.
Kumluca yangınının Erentepe yakınında enerji hattının kısa devre yapmasından çıkmış olmasının kuvvetle muhtemel olduğu da ifade edilen raporda yer alan diğer tespitler ise şöyle: “Yerleşim yerleri ve tarım alanlarına enerji ahşap direkler aracılığı ile dağıtılmaktadır ve alan çalışmamız sırasında pek çok direğin yanarak devrildiğini ve enerji kablolarının yerde süründüğünü gözlemledik. Yangının çıkmış olduğu ileri sürülen noktadaki direk ve teller muhtarlık koruması altında, ancak bu noktada pek çok ziyaretçi ile karşılaştığımızı da belirtmeliyiz. Oysa bu noktanın orman idaresi tarafından da korumaya alınması ve yetkililer gelinceye kadar delillerin korunması sağlanmalıydı. Yapılan incelemede yerdeki kabloda kısa devre (ark) izleri görülmüştür. Tabanın meyilli ve kolay ateş alabilen kuru otlarla kaplı oluşu yangının bu noktada başlamış olabileceğini düşündürmektedir. Köylüler bu noktada bir kaç kez daha yangın çıktığını, 2013 senesinde TEDAŞ’a dilekçe vererek direk ve hatların elden geçirilmesini talep ettiklerini de dile getirmişlerdir. Köylüler sıcakta uzayarak ve rüzgarda birbirine çarpan telleri sabitlemeye (tellere taş asarak, aralarına gergi koyarak, vb.) çalıştıklarını beyan etmişlerdir. Yanma riski yüksek orman içinde enerji hatlarının kolay yanabilen ağaç direkler kullanılarak sağlanmaya çalışılması da mühendislik (elektrik, orman) nosyonuyla açıklanabilecek bir durum değildir.”
Orman ve bitişiğine inşa edilen turistik tesis, fabrika, HES, taş ve maden ocağı, çöplük, ikinci konut, sera, tarım alanları gittikçe artmakta ve bunun da orman yangınlarında yeni sorunlara neden olduğu da vurgulanan raporda, “Orman içi ve bitişiğindeki tüm tesisler ve alanlar ile orman arasında güvenli zonlar tesisi ve yangına dayanıklı ya da dirençli tasarım ve malzeme kullanılmasını, ilgililerin eğitilmesi ve denetlenmesini zorunlu kılmaktadır” denildi.
Rapora göre; “Kumluca yangın alanında 17 ev yandı, yaklaşık 200 dekar sera ve 300 dekar bahçe (nar, zeytin, narenciye) zarar gördü, 60 büyük ve küçük baş hayvan öldü. (HABER MERKEZİ)