9 Temmuz 2016 17:22

Sidar BENEK
Van

Şimdi birkaç dakikalığına her şeyi bırakıp düşünmenizi istiyorum. Çok bilindik bir soru soracağım, okul sıralarındayken öğretmenlerinizden birçok kez duymuşsunuzdur bunu; ‘Amacınız ne?’ Şimdi birçoğunuz boş verip birçoğunuz düşünmeye başlıyorsunuz. Ve yine soruyorum size, kurduğunuz hayaller gülümsetiyor mu? O zaman size hepimizin bildiği fakat görmezden geldiğimiz bir gerçekten söz etmek istiyorum. O hayaller gerçekleşmeyecek. Yani diyeceğim o ki hayal kurmaktan vazgeçin. Hiçbir şey olmamış gibi yaşamaya devam edin. Şu an yaptığınız gibi. Gelecekte de sadece nefes almaya devam edin, amaçsız, mücadelesiz yaşamaya. Belki söylediklerim için kızıyorsunuzdur bana. Belki de umurunuzda bile değilimdir. Tıpkı her gün birer birer katledilen gençlerimizin umurunuzda olmadığı gibi. Ölüyoruz hepimiz, birer birer ve vicdansızca katledilerek, çırılçıplak sokaklara atılıyoruz, yollarda süründürülüyoruz. Bizden geriye küllerimiz kalıyor. Bedenimiz kokmasın diye günlerce dondurucuda saklanılıyor. Annemizin cesedi günlerce sokakta kalıyor, cenazelerimizi defnetmek için izin gerekiyor. Ölüyoruz hepimiz, kimimiz ruhu bedeninden ayrılarak, kimimizde düşünce olarak, susuyoruz suskunuz ve her geçen gün yok oluyoruz. Onlar bizden çaldıkça biz alkış tutuyoruz bu olanlara. Peki, devam edin görmezden gelmeye. Çığlıklara tıkayın kulaklarınızı, ‘bana dokunmayan yılan bin yaşasın!’ diyerek devam edin. Başkaları tarafından yönlendirilen hayatlarınıza. Ama şunu unutmayın bir gün o yılan sizi de saracak ve bu sefer kimse sizin için bir şey yapmayacak. Siz çığlık attıkça herkes kulaklarını tıkayacak çığlıklarınıza. Pişman olacaksınız ama artık çok geç olacak. Zamanında alkış tuttuğunuz katillerin elleri sizin boğazınızda. Ölüyorsunuz artık ve kimse size yardım etmiyor. Tıpkı sizden öncekilerine yardım etmediğiniz gibi.
Katilleri, hırsızları, bizi sömürüp, geleceğimizi bizden alanları alkışlamaktansa karşılarına geçip dur diyelim artık. Bizi birbirimize düşman edip kanımızdan beslenenlere karşı birleşip omuz omuza mücadele etmeliyiz. Bu dünya hepimize yeter. Neyi paylaşamıyoruz ki… Kürt’müş, Türk’müş, Laz’mış, Çerkez’miş, Alevi’ymiş ne fark eder ki? Hepimiz insan gibi yaşamayı hak ediyoruz. Başkalarının koltuk sevdasına kurban edilmemeliyiz. Buna izin vermemeliyiz. Geleceğimize sahip çıkmalıyız. Artık birlikte mücadele etmeliyiz. Hep birlikte emeğimizi çalan hırsızlara dur demeliyiz. Geleceğin sömürülen işçileri olmamak için, aldığımız maaşın emeğimizin karşılığı olması için, insanca yaşayabilmek için her şey bir yana eşitliğin, adaletin ve özgürlüğün var olduğu bir ülke için birleşmeliyiz!


GENÇLİK GELECEK İÇİN ÇALIŞIYOR

Burak ÇAVDAR 
Kırşehir

Bu yıl ‘emeği kültürle, yeniyi tarihle, barışı gelecekle buluşturuyoruz’ şiarıyla ülkenin dört bir yanından her dilde barış şarkıları söylemeye Dikili’ye gideceğiz. Orada karacağız geleceğimizin harcını. Bize gelecek diye sistemin esaretini reva görenlere inat özgür bir dünya talebimizi hep birlikte haykırmak için buluşacağız. Sizlere kampa katılmak için çalışan Umut Şahin’den bahsedeceğim bu yazıda. Umut kamp parasını nasıl biriktiriyor önce bunu sorduk; “Kamp bizim için bütün sene hayalini kurduğumuz bir yer. Bende hayalime kavuşmak için bayramda 5 gün şeker satacağım, vergiden,  zamdan, düşük ücretlerden ağzı yanan halkın ağzı tatlansın evleri şenlensin diye. Kız kardeşim de aynı işi yapıyor benimle. Bir arkadaşım da mobilyacıda çalışıyor kampa gelebilmek için. Kimimiz para biriktirmek için çalışıyoruz kimimiz de aileleri ikna etmeye çalışıyoruz.” Diyor. Kamp için başka neler yaptığını soruyoruz Umut’a; “Çevremizde bulunan arkadaşları da kampımıza davet ediyoruz. Bayramdan sonra stant açıp afişlerimizi asacak, bildirilerimizi dağıtacağız. Bu yıl elimizden geldiği kadar çok kişiyi aramıza katıp Kırşehir’den kampa doğru yol almayı planlıyoruz.” Diyor ve bizler geleceği inşa edecek gençler olarak bu yılda yaz kampına sokaktaki sloganlarımızı taşıyoruz. Kampta görüşmek üzere.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

101 milyarlık gasp

101 milyarlık gasp

Enflasyonla mücadele adı altında uygulanan Erdoğan-Şimşek programı, enflasyonu düşürmüyor ama ücret ve maaşları acımasızca ezmeye devam ediyor. DİSK-AR’ın araştırmasına göre sadece iki aylık enflasyon nedeniyle işçilerin, memurların ve emeklilerin cebinden en az 101 milyar lira çalındı. “Enflasyonun nedeni ücret zamları” yalanının foyası da açığa çıktı.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
DİSK-AR’ın araştırmasına göre sadece iki aylık enflasyon nedeniyle işçilerin, memurların ve emeklilerin cebinden en az 101 milyar lira çalındı.

Evrensel'i Takip Et