Bugün 20 üniversitede rektörlük seçimi var
Bugün 18 üniversitede, 26 Temmuz’da da 17 üniversitede rektörlük seçimleri yapılacak.
![Bugün 20 üniversitede rektörlük seçimi var](https://www.evrensel.net/upload/dosya/56122.jpg)
Aralarında Boğaziçi, ODTÜ, İTÜ, Ege, Ankara, YTÜ gibi üniversitelerin de yer aldığı 37 üniversitede bu ay rektörlük seçimi var. Bugün 18 üniversite, 26 Temmuz’da da 17 üniversitede seçimler yapılacak.
Bugün rektör adayını belirlemek için seçime gidecek üniversiteler şöyle: Adana Bilim ve Teknoloji, Akdeniz, Atatürk, Ankara, Boğaziçi, Cumhuriyet, Çukurova, Dicle, Dokuz Eylül, Ege, Fırat, Gazi, Gaziantep, İnönü, İTÜ, Karadeniz Teknik, Ondokuz Mayıs, ODTÜ, Trakya ve Yıldız Teknik Üniversitesi.
Sonuçlar 15 Temmuz’da YÖK’e bildirilecek. Rektör adaylarını inceleme komisyonu ise 18-26 Temmuz tarihleri arasında adayları dinleyecek. YÖK Genel Kurulunun 1 Ağustos’ta yapacağı toplantı sonrasında belirlenen 3 aday Cumhurbaşkanına sunulacak.
26 Temmuz Salı günü ise 17 üniversitede sandığa gidilecek. Ağrı İbrahim Çeçen, Ardahan, Artvin Çoruh, Bartın, Batman, Bitlis Eren, Çankırı Karatekin, Gümüşhane, Hakkari, Iğdır, Karamanoğlu Mehmetbey, Kırklareli, Kilis 7 Aralık, Nevşehir Hacı Bektaş Veli, Osmaniye Korkut Ata, Siirt ve Yalova üniversitelerinde rektör adayı belirleme seçimi ise 26 Temmuz’da gerçekleştirilecek.
BOĞAZİÇİ’DE TARTIŞMALI SEÇİM
Cumhurbaşkanının seçimlerde en yüksek oy alan adayı değil kendi belirlediği adayı rektör olarak atamasına karşı Boğaziçi’de yıllardır bir teamül işletiliyor. Adaylar seçim sonrası en yüksek oy alan aday lehine çekiliyor. Böylece cumhurbaşkanı en yüksek oyu alan adayı atamak durumunda kalıyor. Ancak Boğaziçi’de bu yıl bu teamüle uyulmayacağı yönünde tartışmalar yaşanıyor. Hükümete yakın olduğu belirtilen Vedat Akgiray’ın az oy alsa dahi listeden çekilmeyeceği ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın onu atayacağı yönünde iddialar var.
Öğrenciler ve Boğaziçi mezunları açıklamalar yaparak “Üniversitemizin, eleştirel düşünceye, özgür bilim ve özerk akademiye verdiği değerle, Türkiye’nin çok önemli, kamuya ait, özerk kurumlarından birisi olduğunun bilincindeyiz. Yeni yönetimin bu geleneğe sahip çıkacak şekilde demokratik teamüle uygun olarak, atama ile değil seçim sonucuna göre belirlenmesini önemsiyoruz” demişti.
ÜNİVERSİTENİN ÇOĞULCU YAPISI KORUNMALI
Rektörlük seçimleri ile ilgili Evrensel'e konuşan Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi Beril Sarıaltun, üniversitelerinin Türkiye’deki bir çok üniversiteden daha iyi bir demokrasi karnesi olduğunu dile getirdi.
Rektörlük seçimlerinde 4 yıldır üniversitede rektörlük görevini yerine getiren Gülay Barbarosoğlu ve eski Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı Vedat Akgiray’ın aday olduğunu söyleyen Sarualtun, rektör adayı Vedat Akgiray’ın okulu ve öğrenci yaşamını çok iyi tanımadığını, öğrencilerin ihtiyaçlarını görebilecek bir aday olmadığını düşündüğünü belirtti. Sarıaltun “Üniversitede, belki büyük para kaynakları getirecek gibi konuşuluyor ancak öğrenci yaşamına çok uzak, bunu öğrenci klüplerine verdiği röportajlardan bile anlamak mümkün. Bu röportajlarda öğrencileri öncelemekten öte başka kaygıları olduğunu görebiliyorsunuz.”
Sarıaltun, üniversitelerinin çoğulcu bir yapısı olduğunu ifade ederek yeni göreve gelecek rektörün bu yapıyı koruyacak bir yönetim anlayışına sahip olması gerektiğini vurguladı.
REKTÖRLÜK SEÇİMLERİNDE ÜNİVERSİTE BİLEŞENLERİ TEMSİL EDİLMİYOR
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nilgül Erdem, üniversitelerinde yapılacak rektörlük seçimlerini değerlendirdi. Mevcut Rektör Erkan İbiş’in siyasal konjonktüre paralel baskıcı yönetim anlayışı olduğunu ifade eden Erdem, Rektör İbiş’in barış bildirisine imza atan akademisyenlere fiilli yurt dışına çıkma yasağı uyguladığını söyledi.
Erdem, A.Ü. rektörlük seçimlerini şu sözlerle değerlendirdi: “Üniversite çalışanlarının farklı oranlarda taleplerinin yansıyabileceği bir seçim gerçekleşmesini bekleriz. Bilimsel özerkliğe sahip bir yönetim anlayışının hayata geçmesini istiyoruz. Maalesef son dönemde Türkiye üniversiteleri genelinde ve özellikle üniversitemizde böyle sonuçlanmıyor. Seçimlerde en çok oy alan rektör atanmıyor, Türkiye’de pek çok üniversiteye bu oluyor. Üniversite bileşenlerinin seçtiği kişiler atanmalı. Günümüzde bu önemli bir sorun haline geldi.”
BARIŞ İÇİN AKADEMİSYENLERE FİİLİ YASAK
“Üniversitemizde ülkenin siyasal durumuna paralel daha baskıcı yönetim anlayışı hakim. Umarım yeni dönemde böyle bir sonuç ortaya çıkmaz. Barış için akademisyenlere açılan soruşturmalar halen sonuçlanmadı. Kaldı ki soruşturma için geçen süre dolmasına rağmen halen bir gelişme yok. Akademik özgürlüğe sahip rektörler var ve bu bildiriye imza atan isimlere soruşturma açmaya gerek görmedi. Ancak bizim rektörümüz soruşturma açtı. Yüzün üzerinde akademisyene soruşturma açıldı. Bazı arkadaşlarımıza farklı şekillerde rektörlüğün baskıları devam ediyor. İmzacı arkadaşlarımız hakkında yurt dışı yasağı olmamasına rağmen akademik faaliyetler için yurt dışına çıkmak istediklerinde fiili olarak yurt dışı yasağı uygulandı. Yurt dışı görevlendirme izinleri geciktirildi ve yurt dışına çıkışları engellendi. İzin verilmediği gibi arkadaşlarımızın yurt dışına çıkışları için savcılıktan görüş istendiğini duyduk. Bu baskılar altında seçimlere gidiyoruz.”
EN YÜKSEK OYU ALAN REKTÖR OLMALI
ODTÜ Siyaset Bilimi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Atilla Aytekin “Yasal şartlar gereği eksik bir seçim olacak. Öğretim görevlileri dışında kimse oy kullanamıyor. Öğrenci ve diğer akademik personelin talepleri seçimlere yansımıyor. Bu asgari şartlara rağmen bizim seçimlerden beklentilerimiz var. Bilindiği gibi 6 kişi seçiliyor ve YÖK’e isimleri gidiyor. YÖK’te isimler 3’e iniyor ve bu 3 kişi içerisinden Cumhurbaşkanı, Rektörü belirliyor. ODTÜ’de yıllardan bu yana 1. seçilen kişi rektör olarak atanmıştı. Bu seçimlerde de bunun yapılmasını bekliyoruz. Bu siyasal konjonktür gereği asgari beklentimiz bu yönde” diye konuştu. (İstanbul/EVRENSEL)
Evrensel'i Takip Et