12 Temmuz 2016 03:33

GSS'deki değişiklikle, sağlık hakkının gasbı sabitleniyor

GSS’de yapılması gündeme gelen değişiklikle primlerin 49.4 lirada sabitleneceği açıklandı.

Paylaş

Selmane ERTEKİN
Ankara

Genel sağlık sigortasında (GSS) prim sisteminde değişiklik yapılacağı ve primlerin 49.4 lirada sabitleneceği duyuruldu. Değişikliği değerlendiren SES Genel Sekreteri Birsen Seyhan, AKP’nin piyasacı sağlık anlayışına devam ettiğini söyleyerek, hükümetin sağlık hizmetini bir ‘yük’ ve ‘tahsilat’ meselesi olarak gördüğünü dile getirdi. Seyhan, “Hükümet en temel hak olan sağlığı vatandaştan tahsil etmeyi kolaylaştırmak için türlü yollara başvuruyor” dedi.
Önümüzdeki günlerde Meclis gündemine geleceği söylenen torba kanunla genel sağlık sigortasında (GSS) yapılacak değişikliklerle prim miktarı ayda 49.4 lirada sabitlenecek. Bu değişiklikle vatandaşın gelir testine girmesine gerek kalmayacağı, gelir testinin resen yapılacağı, asgari ücretin üçte birinden düşük geliri olanların primini devletin ödeyeceği vadediliyor. Söz konusu değişiklik ve vatandaşa sunulan vaatleri Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Genel Sekreteri Birsen Seyhan, Evrensel’e değerlendirdi.  
Seyhan, genel sağlık sigortasının 1 Ocak 2012’de hayata geçirildiğini ve ‘Türkiye’de ikamet eden herkes sağlık güvencesine kavuşacak’ diye sunulduğunu hatırlattı. Ancak uygulamaya geçtiği günden, bugüne  sistemin sorunlarının devam ettiğine dikkat çeken Seyhan, sistemdeki sorunların temel sebebinin Türkiye’deki atipik ve güvencesiz istihdam biçimlerinden kaynaklandığını söyledi.

BEDELLİ SAĞLIK!

Seyhan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu’nun “GSS’de şapkadan tavşan çıkardık” diye müjdelediği ‘Sigorta primi ailelere yük getirmeyecek. Devlet de tahsilatta sorun yaşamayacak’ açıklamasına tepki göstererek, ‘yük’, ‘tahsilat’ bu iki kelime sağlık hizmeti almanın ülkemizde ne boyutlarda olduğunun bir göstergesi. Bunun hak mı yoksa gasp mı olduğunun düşünülmesi gerek. En temel hak olan sağlık hakkını vatandaştan tahsil etmeyi kolaylaştırmak için türlü yollara başvuruluyor. Ayrıca ‘50 liraya özel hastanelerden hizmet almanın yolu’ açılsın diye en düşükten prim ödeyen bir kişide bile 16.4 prim indirimi yapılacak. Oysa sağlık, sosyal hizmet ve sosyal güvenlik gibi hizmetlere ulaşmak ve yararlanmak her insanın hakkıdır. Bu hizmetleri bireysel olarak bir karşılık, ‘bedel’ ödeyerek sunmak, onları hak olmaktan çıkarmaktır” diye konuştu.

AÇIKLAR VATANDAŞIN CEBİNDEN

Sağlık hizmetinin vergilerle oluşan bütçeden değil vatandaşın cebinden ödediği primlerle verildiğinin altını çizen Seyhan, “Kamu sağlık hizmeti piyasacı bir mantıkla ele alınmaktadır. Bunun temel sebebi güvencesiz istihdamın yaygınlaştırılması ve sermayenin yerine getirmediği sorumlulukların devlet tarafından üstlenilmesidir. Sosyal Güvenlik Kurumunda kara deliğin nasıl oluştuğunun ipuçları Sayıştay raporunda yer almaktadır. GSS, prim borç tahakkuku (gecikme faizi hariç) 8 milyar 542 milyon 161 bin 127.28 lira ancak kuruma yapılan toplam ödeme bu tutarın yüzde 3.4’ü yani 293 milyon 437 bin 507.07 liradır. Sayıştayın SGK’ye ilişkin denetim raporu ile usulsüzlük yapan işverenlere idari para cezaları uygulanmıyor. Kuruma prim borcu olan vatandaş şu ya da bu ölçüde sağlık hizmetlerinden dışlanırken, işverenlere yönelik prim borçlarının affedilmesi, usulsüz işlemlerin görmezden gelinmesi, bu işlemlere ceza kesilmemesi SGK’nin kime çalıştığını net biçimde ortaya koymaktadır” şeklinde konuştu.

SAĞLIK HAKKININ GASBI

Seyhan, sosyal güvenliğin toplumsal bir konu olduğunu ve giderek bu alanda daha çok sayıda insanın dışlandığını dile getirerek, “Milyonlarca kayıt dışı çalışanın, işsizin, yoksulun ve dışlanmış insanın olduğu bir toplumda, bireysel sağlık ve emeklilik paketlerine sıkıştırılmış, sosyalliğinden arındırılmış bir sosyal güvenlik anlayışının, büyük sosyal sorunlara gebe olduğu gerçeği görmezden gelinemez. 65. Hükümet Programı ile AKP hükümeti, sağlığın finansmanı için acımasız yöntemlere başvurulacağını ilan etmiştir. Asgari ücrete yapmak zorunda kaldığı zammı türlü ayak oyunlarıyla geri almaya çalışan AKP, şimdi de açlık ve yoksulluğa ittiği milyonlarca kişinin sağlık hakkını gasbetmektedir. Sosyal güvenlik sistemindeki bu çarpık yaklaşım derhal terk edilmeli ve sermayenin kârlılığının devamı adına yoksulların harcanması politikasına son verilmelidir” dedi.

SAĞLIK HAKKI İPOTEK ALTINA ALINDI

SES Genel Sekreteri Birsen Seyhan, sosyal güvenlik sisteminde prim borçlularının ortaya çıkması ve sağlık hizmetinden yararlanamaz hale gelmesine ilişkin şunları söyledi; “Piyasacı sosyal güvenlik anlayışı çok sayıda mağdur yaratarak yürütülmektedir. Prim borçlusu durumuna düşenlerin sağlık hizmetinden dışlanmaları yasal düzenlemelerle ertelenmekte ancak iptal edilmemektedir. Borcunu ödeyemeyecek milyonlarca kişinin her seferinde sağlık hizmeti alamama tehdidiyle karşı karşıya gelmesi sağlık ve sosyal güvenliğin ticarileşmesinin geldiği noktayı ortaya koymaktadır. Çok sayıda insanın sağlık hakkı bu şekilde ipotek altına alınmaktadır.”

REFORM, DÖNÜŞÜM = PARALI SAĞLIK

Gelir testinde giren ve yeşil kartlı olmaya hak kazananlar dışındakilerin (asgari ücretin üçte birinden yüksek geliri olanlar) zorunlu olarak prim ödemeye devam edeceğinin altını çizen SES Genel Sekreteri Birsen Seyhan, sistemin nasıl böyle paralı hale geldiğini ise şu sözlerle açıkladı: “Neoliberal müdahalelerle sağlık hizmetleri ‘reform’ ve ‘dönüşüm’ adı altında ticarileştirilmiş ve sağlık ve sosyal hizmet alanı bir rant alanı haline getirilmiştir. Sağlığın paralı olmasında en önemli adım GSS uygulamasıyla atıldı. Toplumsal ihtiyaçların değil, kârın esas alındığı yurttaşlardan sağlık primi, katkı ve katılım paylarının alınmasının zorunlu GSS sistemi devreye girdi.”

SAYILARLA GSS

Türkiye genelinde, 25 yaş üstü işsiz ve herhangi bir geliri olmayan kişi sayısı 5 milyon 113 bin. Bu kişilerden sadece 556 bini, primlerini ödeyerek sağlık hizmetlerinden yararlanıyor.  4 milyon 556 bin 397 kişi ise primlerini ödeyemiyor. Prim borcu olan BAĞ-KUR’lular da eklendiğinde prim borçlusu kişi sayısı 5 milyona ulaştı. 1 Ekim ve 17 Aralık 2015 tarihinde yayımlanan bakanlar kurulu kararları ile prim borçlusu. Bu kişilerin 30 Haziran 2016 tarihine kadar sağlık hizmetlerinden yararlanabilecekleri öngörüldü. 28 Haziran 2016 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan değişikle, bu süre Aralık 2016 tarihine kadar uzatıldı. Yeni uygulamayla bu borçlar affedilmeyecek, yeniden yapılandırılmaya gidilecek. Torba kanun yasalaştıktan sonra 12 ay içinde gelir testi yapılarak borçlar yeniden hesaplanacak.

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

Taşeron işçiler: Maaşı tam alamıyoruz, sigortamız eksik

SONRAKİ HABER

TMMOB: Uluslararası İşgücü Kanun Tasarısı geri çekilsin

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa