Kabataş’a martı değil, beton konacak
TMMOB İstanbul Mimarlar Odası Başkanı Sami Yılmaztürk, Kabataş’ın kültürel, tarihi ve doğal dokusunun beton bloklarla ezilmek istendiğini ifade etti.
Ezgi GÖRGÜ
İstanbul
İstanbul’da ulaşım ağının en geniş ve yoğun olduğu yerlerden biri olan Kabataş’a yapılacak Martı Projesi’ni değerlendiren TMMOB İstanbul Mimarlar Odası Büyükkent Şubesi Başkanı Sami Yılmaztürk, tarihi Kabataş’ın kültürel, tarihi ve doğal dokusunun beton bloklarla ezilmek istendiğini ifade etti. Sami Yılmaztürk ile projenin planlandığı yerde, Kabataş İskelesi’nde konuştuk.
“Kabataş Meydan Düzenlemesi Transfer Merkezi ile İskelelerin Yenilenmesi İnşaatı” 28 Temmuz’da başlıyor. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın “Ustalık döneminin en önemli eserlerinden biri” olarak lanse ettiği projeye göre, 83 bin metrekarelik bir alanda yayalaştırılmış yeni bir meydan düzenlemesi yapılacak, Kabataş’ta deniz doldurulacak, trafik yer altına alınacak, meydana kanat çırpan martı şeklinde transfer merkezi yapılacak.
‘ÖNCE PROJE YAPILIYOR, SONRA PLANA İŞLENİYOR’
TMMOB İstanbul Mimarlar Odası Büyükkent Şubesi Başkanı Sami Yılmaztürk, Kabataş Martı Projesi’nin Kadir Topbaş tarafından 2008’den beri gündeme getirildiğini ancak o tarihte 2 No’lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kuruluna sunulan planda, böyle bir projenin olmadığını, Beyoğlu kentsel sit alanına dair Kabataş’ın da dahil olduğu bir planın yürürlüğe girdiğini aktardı. Oysa Kadir Topbaş İstanbul’a yapılacak her projenin kentin anayasası dediği, 2009’da yapılan İstanbul çevre düzeni planına uyacağını söylemişti. Yılmaztürk de, ne Kanal İstanbul, 3. köprü, 3. havaalanı gibi mega projelerin ne de Kabataş’a yapılacak projenin sözü geçen planda yer aldığını dile getirdi. Yılmaztürk, önce projenin yapıldığını, projeyle birlikte yeni birtakım rant ilişkileri tasarlandığını, sonra da bunun plana işlendiğini ifade etti.
‘KARAKÖY’DEKİ SİRKÜLASYON KİLİTLENECEK’
Kabataş’ın İstanbul ve çevre illeri için merkezi bir ulaşım ağına sahip olduğunu söyleyen Yılmaztürk, battı-çıktı tünel yapılarak kara yolunun yerin altına yapılacağını aktardı; “Metro, otobüs, füniküler hatları, Bursa, Yalova, Adalar, Üsküdar ve Kadıköy’ün ulaşım ağının birleştiği yerde battı çıktı yapıyorsunuz, kara yolunu yerin altına almaya çalışıyorsunuz. Ne olacağı önemli değil, bu kadar daralmış bir alana böyle bir mekan yapılması durumunda buradaki sirkülasyonu kilitlersiniz. Böylesine bir yoğunluğun ortasına bir inşaat yapıp iki yıl boyunca kapatıyorsunuz” dedi.
‘İSTANBUL’UN İKİ YAKASINDAKİ ULAŞIMI ENGELLEYECEK’
İstanbul’un en önemli ulaşım merkezlerinden biri olan Kabataş İskelesi’nin, her gün on binlerce insan tarafından kullanıldığını belirten Sami Yılmaztürk, “Bu proje İstanbul’un iki yakasında toplu taşıma araçlarını kullanan insanların ulaşımını engelleyecek” diye konuştu.
‘KİMSEYE DANIŞILMADI’
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın Gezi Parkı direnişinden sonra “Artık bir durak dahi yapsam vatandaşa soracağım” sözüne atıfta bulunan Yılmaztürk, “Bu projenin vatandaşlara danışılması gerekiyordu, meslek odaları, üniversiteler ve uzmanlar da dahil kimseye sorulmadı, bilgimiz de yok. İmar hukukunda koruma mevzuatına ve şehircilik bilimine aykırı plan yapıyorlar zaten. Ama bunu bile prosedürüne uydurmuyorlar” dedi.
Projenin Mimarı Hakan Kıran 2009’da verdiği bir röportajda “Kabataş’taki martıları görür görmez iskele kafamda oluştu” demişti.
28 Temmuz’da başlayacak olan inşaat nedeniyle, o tarihten itibaren Kabataş İskelesi ulaşıma kapatılacak.
‘SAHİL TOPLUMA KAPATILACAK’
Sami Yılmaztürk, projeyle birlikte denizin doldurulacağını ve martının altına mekanlar yapılacağını ifade ederek, “İskelenin bu şekilde kapatılması kabul edilebilir bir şey değil. İstanbul bir sahil kenti, sahil kapatılıp ticaret merkezi, alışveriş merkezi yapılacak. Sahili topluma kapatıyorsunuz” dedi. Devletin ve Osmanlı döneminden kalma kültürel ve tarihi yapıların yer aldığı sahilde, beton iskele yapılması ve buranın altının çarşı olarak kullanılması halinde insanların bu alanı kullanamayacağını söyleyen Yılmaztürk, “Denizden toprak kazanan tek ülkeyiz biz. Bugün hangi bilimsel rapora, hangi ulaşım istatistik bilgisine göre iskeleleri dolduruyorum diyor, yok böyle bir şey” dedi.