'Çocuklarım her çarşamba yine vurulacağımı sanıyor'
Sur'da alışveriş için evden çıktığında vurulan Emine Demir, 'Vurulduğum gün çarşambaydı. Çocuklarım her Çarşamba vurulacağımı sanıyor' dedi.
Serpil BERK
Diyarbakır
Sur’a girişin yasak olduğu tarihlerde alışveriş yapmak için evinden çıktığı sırada akrep tipi araçtan açılan ateş sonucu omzundan vurulan Emine Demir, “Vurulduğum gün çarşambaydı. Çocuklarım her Çarşamba vurulacağımı sanıyor” dedi.
Sur’dan göç etmek zorunda kalarak 6 çocuğuyla birlikte Kayapınar ilçesinde yaşamaya başlayan Emine Demir, yaşadıklarını şöyle anlattı: “Sur’a giriş yasaktı sadece. Çatışma falan yoktu oturduğum mahallede. En küçük çocuğum Muhammet’in bezi bitmişti, almak için dışarı çıktım. Çocuklar patates yapmamı istemişlerdi bir de onu alayım dedim. Alışverişimi yapıp eve dönerken yanımdan geçen akreple birlikte silah seslerini duydum ve kaldırıma çıktım. Nereden ateş edildiğini bile anlamadım. Olayı görenler akrepten ateş edildiğini söylediler. Kaldırımda duran bir genç yere yatmamı söyledi onun sayesinde kendime geldim, şoka girmiştim. Aynı gencin yardımıyla bir taksiye binip hastaneye gittim.”
ANNESİ DUYUNCA KALP KRİZİ GEÇİRDİ
Ailesinin de Sur’da yaşadığını ifade eden Demir, “Evlerimiz yakındı ailemle, vurulma haberimi duyunca öldüğümü düşünüyor annem, kalp krizi geçiriyor. Fakat yanındakilerin aklı bende olduğu için anlamıyorlar. Ambulans giremediği için annemi Sur’un dışına yürüyerek çıkarıyorlar. Hastaneye yetişemiyorlar. Annem hayatını kaybediyor” dedi.
Çocuklarının da vurulduğu gün çok etkilendiğini belirten Demir, “Vurulduğum gün çarşambaydı. Her çarşamba ‘Anne dışarı çıkma’ diyorlar. Vurulacağımı sanıyorlar. ‘Biz bugünü sevmiyoruz’ diyorlar” diye konuştu.
Kurşunun sinir damarlarına isabet etmesinden dolayı vücudundan çıkarılamadığını anlatan Demir, kolunu hareket ettiremediğinden birçok işi yapmak için çevreden destek almak zorunda kaldığını söyledi. Fizik tedavi görmeye devam ettiğini anlatan Demir, düzenli alması gereken ilaçları parası olmadığı için alamadığını söyledi.
‘HER ŞEYİMİZ YIKILDI’
Sur’da 5 katlı bir apartmanın en üst katında oturduklarını belirten Demir, “Yaşamımız daha iyiydi. Eşimin internet kafesi ve kahvehanesi vardı. Evimiz dahil her şeyimiz yıkıldı. Evimden yalnızca yatak odasındaki eşyaları alabildim. Bir tek onlar zarar görmemişti. Eşim şimdi amelelik yaparak evi geçindirmeye çalışıyor” diye konuştu. Sosyal Yardımlaşma Vakfı tarafından 2 defaya mahsus ev kirası yardımını aldıklarını söyleyen Demir şöyle devam etti: “Evinizin fotoğrafını çekin dilekçe yazın tazminat almak için dediler, yaptık ama bugüne kadar hiçbir sonuç alamadık. Düzenli aldığımız tek yardım belediyenin gıda yardımı.”
‘ÇOCUKLARIM OKULA AÇ GİTTİ’
Göç etmek zorunda kaldıktan sonra ekonomik sıkıntılar yaşadıklarını anlatan Demir, “Bayramlık istedikleri halde alamadım çocuklarıma, bu çok zoruma gitti. Bir tek bu olsa iyi. 4 çocuğum okula gidiyor. Çocuklarım çoğu defa okula aç gittiler, sınıf arkadaşlarının yemeklerini yemek zorunda kaldılar” dedi.
Emine Demir sözlerini şöyle sürdürdü: “Artık savaş bitsin. Bu süreçten dolayı Annemin Lice’de olan mezarını ziyaret edemedim. Savaş ortamında yaşamaktan bıktık. Kim kiminle niye savaşıyor? Devlet barış için adım atmalı. Asker olan benim çocuğum olabilir, gerilla olan da benim çocuğum olabilir. Her iki tarafta savaşan yine bizim çocuklarımız. Bu kadar çocuk, genç ölüyor hepsi yoksul insanların çocukları. Biraz da bu savaşı isteyenlerin çocukları ezilsin.”