18 Temmuz 2016 01:30

Assan Hanil işçinin sırtına basarak yükseliyor

Assan Hanil işçisi fabrikada yaşanan sorunları Evrensel'e yazdığı mektupla paylaştı.

Paylaş

Assan Hanil işçisi
Kocaeli

Assan Hanil’de gün geçmiyor ki sorunlar yaşanmasın. Daha önce mektubunda işyerinde yaşadığı sıkıntıları kamuoyuyla paylaşma ihtiyacı duyan arkadaşıma ilaveten bu satırları paylaşıyorum. 

İşçiye yapılan bu baskıcı zihniyet, bu dikta yönetimine vurgu yapmak istiyorum. İnsanlar üzerinde yapılan bu mobbing yönetiminin artık bir son bulması lazım. Gereğinden fazla yapılan mesailer ve karşılığında alınan bu cüzi ücretler sosyal hayatı bitme noktasına getiriyor. Bir arkadaşımın ağzından birebir anlattıklarını söylemek istiyorum: “Antidepresan ilacı kullanmaya başladım. Sosyal hayat kalmadı, anca çalışıyoruz, emeğimizin karşılığını da alamıyoruz.”

Evet, gerçekten fabrika girişinde yazan slogandaki gibi “Dünya küçülüyor Assan büyüyor!” Aslında sloganın ön yüzü çok güzel, reklama uygun ama gel gelelim ki madalyonun öbür yüzü tam bir facia. Assan büyüyor ama nasıl? Nasıl mı büyüyor, ben size anlatayım: İşçiye baskıyla, tabiri caizse işçinin sırtına basarak yükselmeye devam ediyor! Karşılığında işçiye ne var? Kocaman bir “sıfır!” Yaşanmış basit bir örnekle baskının ne derece olduğuna bakabiliriz. Fabrikamızda son birkaç senedir yapılmaya başlanan bir organizasyon var, adı da “Paylaşım toplantısı.” Genel Müdürün önderliğinde ve diğer yöneticilerin nezdinde yapılıyor bu toplantılar. Assan Hanil’in büyüme planlarının anlatıldığı bu toplantılara katılmamız da mecburi kılınıyor. Bu toplantıya katılamayan arkadaşlarımıza ise ciddi baskılar yapılıyor. En basiti, personel müdürünün toplantıya katılamayan koltuk bölümünden arkadaşlarımıza hakaret ve küfür içerikli ithamlarda bulunduğunu biliyorum. Bu baskıyı personel müdürü yaparsa bizim iki koyun gütmekten aciz amirlerimiz bize ne yapmaz, gerisini siz düşünün.

Yine başka bir konu ise boyahane bölümümüzle, oradaki arkadaşlarımızın sıkıntıları ile alakalı. Oradaki arkadaşlarımızla görüştüğümüzde en son telefonlarının ellerinden alındığını öğrendik. Evet, yanlış duymadınız çalışan işçi arkadaşlarımızın çalışma saatlerinde telefonlarına el konulmuş ve kullanmaları yasak. İş çıkışında onlara temin edilen dolaplardan alıp evlerine öyle gidiyorlar.

Aslında konuşulacak o kadar konu var ki, ne benim anlatmaya ne de sizin dinlemeye zamanınız yeter. Ha unutmadan şunu da söylemeden geçemeyeceğim, en son olarak Fabrika genelinde şu anda hummalı bir kaizen (iyileştirme) çalışması mevcut. Ama her bölümde var bu. Koltukta, boyahanede diğer bölümlerde de. Burada yapılan kaizen çalışmaları işçinin rahatına olması gerekirken tam aksine işçinin aleyhine gerçekleşiyor.Hatların otomasyona geçilmesiyle robotlaştırılıyor olması, koltuk hattındaki ve bazı hatlarda çalışan arkadaşlarımızın üzerine fazla işgücü yükleyip bir başka yerdeki arkadaşımızı boşa çıkarma çabalarına dönüşüyor. 

Peki, bunların neticesinde ne olacak biliyor musunuz? Boşa çıkan arkadaşlar yarın öbür gün işsiz kalacaklar. Bunu çok yakında göreceksiniz, çünkü bir işçinin işverene maliyeti kaba bir hesapla aylık 3 bin TL, 12 ayda 36 bin TL yapar. Yıllık bir maliyeti var, bu maliyetten kurtulma planları yapmaya başladıklarını da çok iyi biliyoruz. Sıkıntılarımızın başlıcaları bunlar ama dahası da var tabi. Bu düzen değişir mi diye sormamız lazım kendimize. Ben bilmem ama halk sizsiniz, adalet sizsiniz. Yine en doğru cevabı halk olarak siz vereceksiniz. Ama gün bir olma günü, gün birlik olma zamanıdır.

ÖNCEKİ HABER

Yangının sürdüğü Düzgün Baba Dağı yasaklandı

SONRAKİ HABER

Ankara'da 149 polis açığa alındı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa