Pokemon GO nedir? Nasıl oynanır?
Pokemon Go, Türkiye’de daha resmi olarak çıkmamış olsa bile çoğumuz oyunu indirdik.
Olgun DURSUN
İstanbul
Pokemon Go fırtınası dünyayı sarmış durumda. Oynamak için bir telefona, bir de dışarı çıkmaya ihtiyacınız var.
POKEMON GO NEDİR?
Pokemon Go, Pokemon evrenini bizim dünyamıza getiren oyundur. Oyuncular aynı önceki oyunlardaki gibi Pokemon eğiticisi bunda da. Farklı olarak bu sefer oyun dünyasında değil, gerçek dünyada dolaşarak Pokemon yakalanıyor.
Pokemon Go, sizin konumunuzla birlikte gerçek dünyanın bir haritasını gösterir. Siz dolaştıkça Pokemon’lara rastlarsınız, bunları da Poke Topu fırlatarak yakalayabilirsiniz.
Doğru düzgün oynayabilmek için yerinizden kalkıp dışarı çıkmak gerekliliği dışında, önceki Pokemon oyunlarıyla birkaç başka farkı daha var Pokemon Go’nun.
Öncelikle, Pokemon Go hem bedava, hem de iOS ile Android telefonlarda oynanabiliyor. Bu kadar yaygın şekilde oynanmasını da buna borçlu. Çünkü önceki Pokemon oyunları sadece Nintendo konsollarında oynanabiliyordu, birazcık da tuzluydu. Böylece bu kadar oyuncu bulamıyordu.
Öteki önemli fark ise, Pokemon Go’nun artırılmış gerçeklik oyunu olması. Yürürken bir Pokemona rastladığınızda, telefonunuzun kamerasını açıp o pokemonu gerçek dünyadaymış gibi görüyorsunuz.
POKEMON GO’NUN POPÜLERLİĞİ
ABD’de günlük aktif kullanıcı sayısıyla oyun, Twitter’ı çoktan geride bıraktı, Snapchat’i de geçmeye doğru hızla yol alıyor. Sensor Tower’ın araştırmasına göre yine ABD’de bir kullanıcının ortalama Pokemon Go’da geçirdiği vakit, Facebook, Snapchat, Instagram, Twitter’ı solladı. Bu sırada oyunun Google hesabı üzerinden gizliliğe karşı bir tehdit oluşturduğu tartışılıyor. Tüm bunları bir kenara bırakırsak, Nintendo oyundan günde yaklaşık 1.6 milyon dolar kazanıyor, hisseleri de hızla yükselmeye devam ediyor.
Pokemon Go, Türkiye’de daha resmi olarak çıkmamış olsa bile çoğumuz oyunu indirdik. 12 Temmuz itibariyle ülkemizde sosyal medyada oyunla ilgili 170.338 ileti vardı. Olur olmadık yerlerde çıkan pokemonların resimleri sosyal medyada paylaşıldı, capsler yapıldı. Öyle ki bazılarımız tekrardan küçükken izlediğimiz çizgi diziyi yeniden izlemeye başladık.
POKEMON GO NEDEN BİR ANDA PATLADI?
Bu konuda birçok etken sayılabilir. Ama en çok göze çarpanı, Pokemon’un şu anda akıllı telefonları erişimleri en açık olan yaş grubunun çocukluğundan beri aşina olduğu, hatta hayranı olduğu bir çizgi dizi olması gibi duruyor. Her bölümünün bizi ayrı maceralara, ayrı heyecanlara söylediği Pokemon, sevimli hayvancıkları, ağza takılan müziğiyle bizde güzel bir nostalji hissi uyandırıyor.
Ingress, Niantic’in Pokemon Go’dan önce çıkardığı, Pokemon Go gibi artırılmış gerçekliğin kullanıldığı bir oyun. Oyunun oynanışı temel olarak Pokemon Go’nun aynısı olsa da tabii ki Pokemon Go’nun ulaştığı gibi bir kitleye ulaşamadı. Bunda en büyük etken, Pokemon’un zaten kendini kanıtlamış, büyük bir kitleyi kendine çeken bir marka olması. Yani, Pokemon Go’yu aslında hayran olduğumuz küçük hayvanlarla bezenmiş Ingress olarak düşünebiliriz.
Pokemon’un televizyonlarda yayımlandığı zaman çocuk olup diziyi televizyondan izleyebilenlerin Pokemon Go’nun ana kitlesi olduğunu ortaya koyan açık göstergeler var. Örneğin Pokemon’da dizi ilerledikçe Pokemon evreni de genişledi, orijinal 150 pokemona birçok pokemon dahil edildi. Fakat, oyunda sadece orijinal 150 pokemon yer alıyor. Sonuç olarak, ilk Pokemon neslini izleyenlerle ilk oyunları oynayanlar oyunda daha çok nostalji yaşıyor.
Bütün bunların yanında bir de tüm dünyaya internet üzerinden 2014’ten beri verilen “gerçek hayatta pokemon olsa ne kadar güzel olurdu” mesajı var. Google’ın 2014’te 1 Nisan şakası haritada gezerken bir anda karşınıza çıkan pokemonlarla ilgiliydi, ne büyük bir benzerlik! Google’ın yanı sıra ABD’de neredeyse tüm ülkeyi bir akşam boyunca televizyona bağlayan Super Bowl’un 2016 reklamında da ortalıkta dolaşan pokemonlar görüyorduk. Şimdi bunları reklam kokan hareketler olarak da yorumlayabiliriz, küçük tesadüfler olarak da. Ama aklımızın bir köşesinde, özellikle ABD kullanıcıları için, yenilenen Pokemon fikrini Nintendo güzel değerlendirdi, bu kesin.
POKEMON GO İLE SOSYALLEŞENLER
Oyun daha diğer kullanıcılarla etkileşime izin vermese de sosyal medya hem Türkiye’de hem yurtdışında Pokemon Go ile nasıl sosyalleştiklerini anlatan insanlarla dolu. Bu bir yandan, herhangi bir yerde oturup bilgisayarda ya da telefonda oyun oynadığımız bir zamanda Pokemon Go’nun alternatif bir oyun tarzı sunduğunu anlatıyor. Ama bir yandan da sosyalleşmek için bu oyuna mı ihtiyacımız vardı sorusunu akla getiriyor. Pokemon Go ile sosyalleştiklerini söyleyenler, parka ya da herhangi bir pokemon durağına (Pokestop) gittiklerinde orada olan başka bir sürü Pokemon Go oyuncusunu gördüklerini, tanıştıklarını; yolda telefonuna bakarak yürüyenleri gördüklerini kafalarını kaldırıp birbirlerine gülümsediklerini anlatıyor. Yani aslında parka sadece biraz nefes almaya, bir kafeye ya da çay bahçesine arkadaşlarımızla çay içmeye gittiğimiz zaman yaşadığımız sosyalliğin aynısı bu yaşadıkları. Ama galiba uzun zamandır bunları yapmayan, dijital dünyada kendine yeni bir sosyallik alanı kuranların tekrar eski usül sosyalliği yeni usüllerle tanımlaması bu.
PEKİ SONRA?
Pokemon Go’da bir oyun sonu yok. Şimdilik yapabileceğiniz tek şey daha fazla Pokemon toplayıp yerel gym’lerin kontrolünü kazanmak. Ama oyunun ilerleyen zamanlarda gelişip yeni içerikler kazanacağı da açık, örneğin bir sıralama tablosu, diğer kullanıcılarla etkileşime girebilmek bu muhtemel yeni içeriklerden birkaçı. Oyunun geliştiricilerinden şimdiden Pokemon değiş tokuşunun yakında oyuna ekleneceği yönünde haberler gelmeye başladı. Bu kadar oyuncusu varken oyunun yapımcısı Niantic’in tüm dikkatini Pokemon Go’ya vermemesi de çok mantıksız olur.
Bunun yanı sıra, bu kadar ilgi bir yana Niantic ile Nintendo’nun kazandığı para göz önüne koyulursa yakın gelecekte Pokemon’la ilgili birçok yeni gelişme duyacağız gibi duruyor. Büyük ihtimalle önce peluş oyuncaklarını göreceğiz. Büyük olasılıkla yeni bir Pokemon dizisi, hatta filmi de muhtemelen geliyor. Kasımda yayınlanacak olan yeni Pokemon konsol oyunu da bu beklentileri doğruluyor.
Pokemon Go’yu bir kenara bırakırsak, oyunun bu başarısı arttırılmış gerçeklik kullanan başka oyun geliştiricilerinin de dikkatini çekmiş olmalı. Yakın zamanda Pokemon Go benzeri oyunları daha fazla görebiliriz.
POKEMON YAKALAMAK
Eğer son 20 yıldır mağarada değilseniz, önceden bir şekilde Pokemon’la karşılaşmışsınızdır. Ama oyunlarını oynamadıysanız sizin için anlaşılmaz bir dünya gibi gelebilir.
Seri halinde onlarca video oyunu, çizgi filmler, oyun kartları, tasolar, kendini Pikaçu sanıp camdan atlayan çocuk… Hepsi çok karışık gelebilir, ama genele baktığımızdaysa, etrafta dolaşıp pokemon adı verilen garip hayvanları toplamakla ilgili bir şey bu.
Daha sonra savaşta kullanmak üzere oyuncular kendi Pokemon takımını oluşturur. Savaşı kazandıklarında “Poke Topu” kullanarak rakip pokemonu yakalar. Ama gerçek dünyadakinin aksine, yani yakaladığınız için size feci derece kızgın yaratıklar yerine, size bağlanmış bir pokemonunuz olur.
Yıllar içinde yeni pokemonlar eklendi bu evrene. Şu an, yabani bir kuşu andıran Pidgey’den uzaylıyı andıran Mewtwo’ya kadar 751 çeşit pokemon var.
Pokemon yakalamak kadar, yakaladıklarınızı eğitip seviyelerini yükseltmek, güçlendirmek, yeni yeteneklerini kullanabilmek de önemli. Bu da, çoğunlukla savaşlar yoluyla yapılıyor.