Genç kadınlar kampa hazırlanıyor

Kadın Çalışmaları Atölyesi

Ankara Üniversitesi Kadın Çalışmaları Topluluğu, Hacettepe Üniversitesi Kadın Çalışmaları Topluluğu ve ODTÜ Ekmek ve Gül Kadın Çalışmaları Atölyesi olarak topluluk faaliyetlerimiz, taciz ve şiddet komisyonu girişimlerimiz, boşanma komisyonu raporuyla ilgili yürütülen imza kampanyası ve düzenlenen etkinliklerimiz bizlere bu sene içerisinde mücadelemizi pekiştirme imkanı sağladı. Biriktirdiklerimizle birlikte 10-18 Ağustosta Dikili'de 14.sü gerçekleştirilen Gençlik Yaz Kampı'nın, Kadın Çalışmaları Atölyesi'nde olacağız. Üniversitelerde tartışılan meselelerin kamp hayatına taşınmasını sağlamaya, bütünlüklü olarak kadına dair bir çok gündemi, fikri tartışmayı, her geçen gün değişime uğrayan yasa ve tasarıları hep birlikte konuşmaya çalışacağız. 
Gelelim Gençlik Yaz Kampı'nın ve Kadın Çalışmaları Atölyesinin bizler için önemine... Atölye için bir araya geldiğimiz 15 Temmuz'da artık buluşmanın daha günlük bir sohbete doğru ilerlediği, yemek sonrası çayların içildiği bir sırada Ankara'da alçak mesafeden uçan jetlerle sarsıldık. Yakın toplumsal belleğinde saldırıların taze olduğu Ankara'nın panik aşamasına geçmesi uzun sürmedi. Hemen şehir merkezinden evlere dağılmak üzere ayrıldık. Sonrası ardı arkası kesilmeyen saldırılar ve camiilerden evlerin içine kadar yayılan cihad çağırıları olarak sabaha kadar devam etti. Bu yolun sonunun ne olursa olsun gençliğin, kadınların, demokratik, eşit ve laik yaşamının yokuşa sürüleceğinin net bir göstergesi. Tüm bunların akabinde IŞİD'in ve cihatçı çetelerin ağzıyla, Trabzonspor yöneticisinin darbecilerin eşlerinin artık milletin ganimeti sayıldığına dair açıklaması çok şey ifade ediyor. Uzun zamandır ülkenin içinde bulunduğu savaş ortamı, gerginliğin tırmandırılması ve tartışmaların çarpıtılmaya çalışılması, özellikle genç kitleler üzerine yapılan kutuplaştırma hamleleri, tüm eğitim kurumlarında bolca karşımıza çıkan anti demokratik uygulamalar her birimizin hayatlarını derinden etkilemektedir. Böylesi durumlarda, çatışmalı süreçlerde her zaman acının büyüklüğü ile ilk yüzleşenler kadınlar ve çocuklar olmaktadır. 

‘ATÖLYEMİZE UĞRAMAYI UNUTMAYIN’

Ülkenin dört bir yanından gelen gençlerin, kolektif bir hayatı deneyimleme şansını yakalayacağı bu 8 günde tüm yıl içerisinde yaptıklarımızdan çok daha zengin ve verimli buluşmalar yapacağımızı, toplumsal cinsiyeti, kadın emeği sömürüsü, kadına yönelik her türden şiddeti en geniş kesimlerle tartışma olanağımızı görüyor ve önemsiyoruz. Böylesi buluşmaların özellikle geçtiğimiz bu zor zamanlarda çok daha elzem olduğunu biliyoruz. Emeği kültürle, yeniyi tarihle, barışı gelecekle 13 yıldır buluşturan yaz kampı ülkenin her yerinden gelen genç kadınların taleplerinin ve deneyimlerinin emek, barış, demokrasi ve laiklik ekseninde ne kadar ortaklaştığının paylaşımı açısından dört kolla sarıldığımız bir buluşma olacak. Yazar Sema Kaygusuz'un dediği gibi "Darbecilerle cihadcılar arasında seçim yapmayan, karşılıklı şiddet üreterek bu birbirine mecbur iki parantez arasında kalmayan hâlâ bir ülke var." Başta genç kadınlar olmak üzere tüm gençleri Gençlik Yaz Kampına bekliyoruz, atölyemize uğramayı ihmal etmeyin.

ATÖLYEDE NE TARTIŞACAĞIZ?

Atölye çalışmalarımıza gönüllü arkadaşlarla buluşarak başladık. Olabildiğince geniş bir ekip olmaya, fikir alışverişleri ile atölyeyi zenginleştirmeye çabalıyoruz. Nihayetinde atölye planımızı temel 5 başlık etrafında şekillendirmeyi konuştuk. Peki neler planlıyoruz, neler tartışıyoruz? Politik bir reçete olarak özsavunmanın çölde bir vahaya dönüştüğü gerçeği sonuçta gene de çöl olduğu gerçeğini değiştirebiliyor muydu? Kadına şiddet ve kadın emeği sömürüsü neden ve nasıl sistematikleşti? Feminizm ve queer teori tartışmalarının neresinde kalıyor? Neoliberalizm, muhafazakarlık ve AKP'nin kadın politikaları hayatımızı nasıl etkiliyor? İlkel komünal toplumdan kapitalizme ne değişti? Marksizm cinsiyet körü mü? Öyle ya da değilse SSCB'de deneyimler neler? Özsavunma ve jinekoloji tartışmalarının demokrasi mücadelesinde pratik örneklerle tartışılması çalışmanın ana iskeleti olacak.

ADANA'DAN DİKİLİYE KOLEKTİF YAŞAM

Adana Gençlik Yaz Kampı Komitesi

Adana Kamp Komitesi olarak öncelikli amacımıza yönelik admlar atarak Adana'da ki gençlerin katılabileceği etkinlikler düzenleyerek işe başladık. Kampta devamlılığını sağlayacağımız 3 atölye planladık. Atölyelerimizde birlikte düşünüp birlikte üreteceğiz. İlk atölyemiz Edebiyat atölyesi oldu. "Şeyh Bedrettin Destanı ve Nazım Hikmet" konulu bir söyleşi yaptık. Konuya hazırlıklı gelmiştik. Yaklaşık 20 arkadaşımızın katılımıyla bol şiirli, sohbetli bir atölye oldu. İkinci atölyemiz Kadın Çalışmaları Atölyesinde ise Adana Kadın Platformundan arkadaşlarımızın katılımıyla "Kadına yönelik şiddet ve bu şiddete karşı nasıl mücadele etmeliyiz?" konulu bir söyleşi gerçekleşti. Üçüncü atölyemizi Fotoğrafçılık Atölyesi olarak planladık. Fotoğraf hakkında en temel şeyleri öğrendikten sonra hep birlikte fotoğraf çekmeye çıktık. Kamp komitesi olarak atölyelerin yanı sıra, maddi sıkıntıları nedeniyle kampa gelemeyen arkadaşlarımız için Günay Karakuş'un çizimlerinden ayraç yaptırıp, satıyoruz. Aynı zamanda tarlada, sanayide birçok arkadaşımız kamp parasını çıkarmak için çalışıyor. Pankartını hep birlikte el emeği ile yaptığımız kamp standımızı Perşembe ve Cumartesi günleri gençlerin yoğun olduğu yerlerde açıyoruz. Stantlarımızla birçok gence ulaşıyoruz. Tüm bu çalışmalardan beklentimiz kamptaki kolektif yaşamı Adanlı gençlerle daha erken buluşturmak.