İmralı'da OHAL devrede: Ziyaret ve haberleşme yasağı
Bursa İnfaz Hakimliği İmralı'da Abdullah Öcalan ile diğer mahpusların ziyaretçi, haberleşme ve telefon görüşmeleri haklarını OHAL süresince yasakladı.
Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talebi üzerine Bursa 1. İnfaz Hakimliği, İmralı Adası'nda tutulan Abdullah Öcalan ile diğer mahpusların her türlü ziyaretçi, yazılı haberleşme ve telefon görüşmeleri haklarını OHAL süresince yasakladı.
Mahkeme, "Hükümlülerin ziyaretçi kabulünün yasaklanmasını, yazılı haberleşmeleri ile telefonla görüşmelerinin kısıtlanmasına, dışarıyla ilişkisinin, ziyaretçi kabulünün ve telefon görüşmelerinin kısıtlanmasına, hükümlü avukatlarının vereceği belgelerinin kısıtlanmasına" karar verdi.
Hükümetin aldığı OHAL kararının dün Meclis'ten geçmesi üzerine harekete geçen Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı, Bursa 1. İnfaz Hakimliği'nden "20 Temmuz 2016 günü itibari ile 3 aylık süreyle OHAL ilan edildiği, İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü'nde hükümlü olarak bulunma, terör örgütü PKK'nın lideri konumunda olan, yıllarca ülkemizde ve yurt dışında kanlı eylemler yapan hükümlüler bulunduğu; bu aşamada örgüte ülkemizi zora sokacak emir ve talimat verebileceği değerlendirildiği, 5275 sayılı ceza ve güvenlik tedbirlerini infazı hakkında ki kanunun 114/2-3 fıkralarınca, 115/1-b bendince, 59/4 fıkralarından belirtilen önlemler ve kısıtlamalar uyarınca; İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda bulunan hükümlülerin; ziyaretçi kabulünün yasaklanmasına, yazılı haberleşmeleri ile telefonla görüşmelerin kısıtlanmasına, dışarı ile ilişkisinin, ziyaretçi kabulünün ve telefon görüşmelerinin kısıtlanmasına, avukatlarının vereceği belgelerinin kısıtlanmasına…" şeklinde talepte bulundu.
Bu talebi değerlendiren Bursa 1. İnfaz Hakimliği de bu talebi onaylayarak OHAL'in ilk uygulamasını hukuksuz bir şekilde İmralı'da devreye soktu.
Mahkeme, "20 Temmuz 2016 tarihinde ilan edilen Olağanüstü Hal süresince hakimliğimiz karar tarihinde başlamak üzere İmralı Yüksek Güvenlikli F Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda bulunan hükümlülerin ziyaretçi kabulünün yasaklanmasını, yazılı haberleşmeleri ile telefonla görüşmelerinin kısıtlanmasına, dışarıyla ilişkisinin, ziyaretçi kabulünün ve telefon görüşmelerinin kısıtlanmasına, hükümlü avukatlarının vereceği belgelerinin kısıtlanmasına" karar verdi.
ASRIN HUKUK BÜROSU, AÇIKLAMANIN YAPTI
Asrın Hukuk Bürosu’nun açıklaması şöyle
"Söz konusu infaz hakimliğinin kararında müvekkilimiz hakkında '…bu aşamada örgüte ülkemizi zora sokacak emir ve talimat verebileceği değerlendirildiği…" belirtilmektedir. Oysaki kamuoyunun da çok yakında bildiği üzere Sayın Öcalan son yıllarda gösterdiği politik hamle ve öngörülerle ülkeyi birçok kez kaosun, krizin eşiğinden kurtarmıştır. Bu yönüyle de ilgili tanımlama müvekkilimizin politik gerçekliğini de çarpıtmaktadır.
Bursa 1. İnfaz Hakimliği kısıtlama kararını 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirleri'nin İnfazı Hakkındaki Kanunun 114/2-3, 115/1-b ve 59/4. maddelerine dayandırmaktadır. Kısıtlama kararına dayanak yapılan 114/2-3 ve 115/1-b maddeleri 'Tutukluların Hakları ve Kısıtlayıcı Önlemler' başlığında düzenlenmiş olup hükümlüler için yapılan düzenlemeler değildir. 'Soruşturma ve kovuşturmanın selameti' mantığı üzerinden sadece tutuklular için yapılan bu düzenlemelerin hükümlü müvekkil ile hukuki hiçbir bağı bulunmamaktadır. Ortada müvekkilimiz ile ilgili, yukarıdaki maddeler anlamında herhangi bir soruşturma veya kovuşturma bulunmamaktadır. Müvekkilimizin yasalar kapsamında hükümlü olduğunu bu vesileyle tekrar hatırlatmak isteriz.
Kısıtlama kararına dayanak yapılan bir diğer madde olan 59/4. madde ise tamamen cezaevlerinde gerçekleşen avukat-müvekkil görüşmelerinin içeriği ile ilgili bir düzenleme olup hakkın kendisini, özünü tamamen ortadan kaldırmamaktadır.
Dört başlıkta sıralanan kısıtlama kararlarına bakıldığında genel olarak ziyaretçi ve iletişim hakkı sınırlandırmalarıdır. Oysaki anılı kararda avukat görüşme hakkının kısıtlandığı yönünde bir karar olmadığı gibi hâlihazırda kanunen vekil-müvekkil görüşmelerinin sınırlandırılması da söz konusu olamaz.
Yakın tarihimizden de biliyoruz ki, ülkemizde gerçekleşen her üç darbe dönemleri başta olmak üzere sıkıyönetim ve olağanüstü hal koşullarında cezaevlerinde avukat görüşmeleri engellenmemiştir. Avukat görüş hakkının bu denli kısıtlanması ilk defa müvekkilimizle ortaya çıkan bir hukuksuz uygulamadır.
Hukuki dayanaktan yoksun bu karara itirazımızı en kısa sürede yapacağımızı ve büro avukatları olarak müvekkilimiz ile görüşmek için her gün başvuru yapacağımızı kamuoyu ile paylaşıyoruz." (DİHA)