Hukukçulardan tepki : KHK'lere karşı çıkmalı
Kanun Hükmünde Kararnamelerin çıkmasına hukukçular tepki gösterdi ve 'Demokrasiden yana olanlar bu KHK'lara karşı çıkmalı' dedi.
Gözaltı süresini 30 güne çıkartan OHAL kararnamesini (KHK), Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Başkanı Şebnem Korur Fincancı ve avukat Kamil Tekin Sürek’le konuştuk.
Fincancı, gözaltı süresinin uzatılması ile avukat-müvekkil görüşmelerinin savcıların isteğiyle kısıtlanmasının ciddi hak ihlallerine yol açacağı konusunda uyardı. Kararnamenin sadece Gülen Cemaati’ni hedef almayacağını söyleyen Sürek de, “Hukuk ve demokrasiden yana herkes bu KHK’ye karşı çıkmalıdır” dedi. .
'GÖZALTINDA KAYIPLARI UNUTMAYALIM'
TİHV Başkanı Fincancı, gözaltı süresinin 30 güne çıkarılmasının denetimsizlik getireceğini söyleyerek şöyle devam etti: “Bu gözaltındakilerin denetimsizliği. Usul güvenceleri dediğim güvenceler. Bunları ortadan kaldıran bir uygulama olacak.” 30 gün uygulamasıyla işkence iddiaları konusunda yeniden Türkiye’de çok ciddi durumlarla karşılaşılacağını ifade eden Fincancı, “12 eylül döneminde 3 ve 6 ay arasında değişen gözaltı sürelerini unutmayalım. Gözaltında kayıpları unutmayalım. 12 Eylül’den büyük yaralar alarak çıktık” dedi.
Avukat-müvekkil görüşlerinin kısıtlanmasını düzenleyen KHK maddesinin savunma ve adil yargılama ilkesinin ihlali olduğunu ifade eden Fincancı, “İnsan Hakları Vakfı olarak 26 yıldır bütün hak ihalllerine karşı görünür kılınması için çaba sarfediyoruz. Darbeye karşı olduğumuz açıklamasını yaptığımızda adil yargılanma hakkının önemli olduğunu, işkence yasağının mutlak olduğunu dile getirdik. Biz insan hakları örgütü olarak mücadele etmeyi sürdüreceğiz” dedi.
AVUKATLAR SAVUNMA YAPAMAYACAK
Avukat Kamil Tekin Sürek de, AKP Hükümeti tarafından OHAL ilanından sonra çıkarılan ilk KHK ile şüphelilerin savunmalarının kısıtlanmasına ilişkin hükümler getirildiğini ifade etti.
Avukat ile müvekkilin görüşmesinin dinlenmesi, kayıt altına alınması, süresinin kısaltılması vb. tedbirlerin savunma hakkının kısıtlanması anlamına geleceğini ifade eden Sürek, “Bu tür uygulamalara 12 Eylül döneminde rastladık.Müvekkili ile gizli görüşemeyen avukat savunma yapamaz. Çünkü müvekkilinin suç olup olmadığına bakmaksızın katıldığı eylem ya da işlediği fiili öğrenecek ki ona göre savunmasına yardım edecektir. Görevlilerin gözetimi altında ya da kayıt altında şüpheliler avukatına katıldığı eylemleri, fiilleri anlatamaz. Anlattığı zaman zaten işlediği fiil ise suçunu itiraf etmiş olur” dedi.
MAĞDURİYETLER TELAFİ EDİLEMEZ
Otuz gün gözaltı süresinin de pek çok haksızlıklara neden olacağını kaydeden Sürek, “Bir düşmanının iftirası ile, ya da dayanaksız şüphe üzerine gözaltına alınıp, bir ay gözaltında kaldıktan sonra suçsuz olduğu anlaşılan yurttaşın mağduriyeti telafi edilemez. 12 Eylül döneminde ve OHAL dönemlerinde böyle durumlar çok yaşanmıştır. Bütün bunlar FETÖ’ye uygulanacak diye düşünülmemelidir. Onlara da uygulansa hukuk dışıdır.
Fakat, onların dışındakiler de bu hukuksuzluklardan mağdur olacaktır. Daha şimdiden FETÖ ile ilgisi olmayan demokrat akademisyen, sendikacı vb. gözaltına alınmaya başlamıştır. Hukuk ve demokrasiden yana herkes bu KHK’ye karşı çıkmalıdır” dedi. (İstanbul/EVRENSEL)