Polat, Evrensel'in 10 Ekim haberleri sebebiyle ifade verdi
Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat, 10 Ekim Ankara Katliamı’ndaki ihmallere dair yapılan haberlerle ilgili ifade verdi.
Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat, Ankara Büro Temsilcimiz Cem Gurbetoğlu ile Muhabirimiz Tamer Arda Erşin’in 10 Ekim Ankara Katliamı’ndaki ihmallere dair yaptıkları haberlerle ilgili ifade verdi.
“Terörle mücadelede görev alan kamu görevlilerinin isimlerini açıklayarak hedef göstermek” suçlamasıyla ifadesine başvurulan Polat, Hrant Dink davasına dair haberlerde adı açıklanmış kamu görevlileri hakkında yıllar sonra iddianame düzenlendiğini hatırlattı.
POLAT VE DÜNDAR’IN İFADESİ İSTENDİ
10 Ekim Ankara Katliamı’yla ilgili haberlerimizden ötürü, haberde imzası bulunan muhabirlerimizin ardından genel yayın yönetmenimizin de ifadesine başvuruldu.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı 2016/62726 numaralı soruşturma kapsamında 13/06/2016 günü İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına yazdığı yazıda, 13-14/04/2016 tarihinde Evrensel.net isimli site ve Evrensel gazetesinde Cem Gurbetoğlu ile Tamer Arda Erşin’in imzasıyla ve 13-14/04/2016 tarihli Cumhuriyet.com.tr isimli site ile Cumhuriyet gazetelerinde Kemal Göktaş imzası ile yapılan haberlerde, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 6. maddesinde düzenlenen “terörle mücadelede görev almış kamu görevlilerinin hüviyetlerini açıklayarak hedef göstermek” suçunun işlendiği öne sürülerek muhabirlerin sorumlu olduğu yetkililer olarak Evrensel Gazetetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat ile Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar’ın talimatla ifadesine başvurulmasını istedi.
‘HRANT DİNK DAVASI ÖRNEKTİR’
Genel Yayın Yönetmenimiz Fatih Polat bugün , Avukatı Kamil Tekin Sürek ile birlikte çağrıldığı Aksaray Polis Merkezine giderek ifade verdi.
İfadesinde, isnat edilen suçlama konusunda hukuki ve cezai sorumluluğu bulunmadığını belirten Polat, yayımlanan haberin basın ve ifade özgürlüğü sınırları içinde yapılmış bir haber olduğunu söyledi.
Polat şöyle devam etti: “10 Ekim 2015 günü Ankara’da Gar önünde IŞİD mensubu iki canlı bombanın patlatıldığı olayda 101 yurttaşımız hayatını kaybetmiş, yüzlercesi yaralanmıştır. Bu katliamın yapılacağına dair polise ihbar gelmiş, fakat ihbarı alan bir polis gerekli yerlere iletmemiştir. Yine görevli kişiler yeterli tedbir almadığı için bu katliamda cezai ve hukuki sorumlulukları bulunmaktadır. Olayın sorumlularını yazmak, onlar hakkında soruşturma açılmasını istemek yurttaşlık görevidir. Basın açısından da bu bir haberdir. Halkın haber alma hakkı açısından bu haberin yayımlanması gerekir. Bizim gazeteye açılan bu soruşturmaya benzer davalar daha önce Hrant Dink davasında çeşitli gazeteler ve gazetecilere açılmış, bu soruşturmalar sonucunda bazı sanıklar kendilerini uzun yıllar saklayabilmiş, ancak şimdi yıllar sonra bu kişiler hakkında iddianameler hazırlanabilmiştir. Bu soruşturmaya benzer soruşturmalarla şimdi tutuklu olan sanıkların gizlenmesine olanak yaratılmasaydı Dink davası belki yıllar önce çözülmüş olacaktı.”
Kamil Tekin Sürek de, “Müvekkilimin beyanlarına aynen katılıyorum. Takipsizlik verilmesini talep ediyorum” dedi. (MEDYA SERVİSİ)