Gazetemize ve televiyonumuza sahip çıkacağız

Sevim ÖZDEMİR
Gebze’den bir taşeron işçisi

Merhaba bu mektubu yazmamda etkili olan süreci sizlere anlatmak istiyorum. Hayatın Sesi Televizyonu ve Evrensel gazetesine yönelik son günlerde gerçekleşen cezai işlemler ve karartılmayla karşı karşıya kalmasının ardından, Gebzeli işçiler olarak televizyon ve gazete binasına bir ziyaret gerçekleştirdik. Bizler kuruluşunda kapı kapı dolaşıp katkı toplayanlar, etiyle kanıyla ilk defa Hayatın Sesi TV binasına gidiyorduk ve bu bizi oldukça heyecanlandırdı. Daha önceleri nerede bir eylem, nerede bir grev, nerede bir toplusözleşme ve hak mücadelesi varsa yanımızda olan televizyon ve gazetemize karşı duyduğumuz sorumluluğun bir sonucu olarak; ilk defa biz onlara destek olmak ve dayanışmak için yanlarında olduk. Sanki bu defa kameralar bizim elimizde de onlar bize dertlerini anlatıyorlardı. Yaşanan süreç, onlarca insanın fedakarlık yaparak bir arada durması ve mücadele etmesi, gazetemizin ve televizyonumuzun yaşadığı zorluklar tüm çıplaklığıyla karşımızdaydı. 

Bizler direniş alanlarında, 1 Mayıslarda, Newrozlarda, tüm yaşam alanlarımızda işçilerin yayın organı olan gazete ve televizyonumuz dışında hiçbir basın kuruluşunu görmedik. Bugün düştüğümüz durumda elimizde mücadelemizin bir aracı olan yayın organlarımıza saldırılar gerçekleşirken tüm bunları hatırlamamız, hatırlatmamız ve mücadelenin sorumluluğunu almamız gerekiyor. Bu yayınlar susarsa işçi sınıfının ve ezilenlerin sesi soluğu kesilir. Televizyonumuz ve gazetemiz bizim için havadaki oksijene benzer. İş çıkışlarında evlerimizde otururken dünyada ve Türkiye’de neler oluyor? Kimler nerelerde nasıl mücadeleler verip bu haksızlıkları nasıl yeniyorlar? Bize bunları sadece siz gösterebiliyorsunuz. Biz de sizden öğrendiklerimizi, yaşadığımız çevrede bulunan herkese göstermeye çalışıyoruz. Elimizden geldiğince basın açıklamalarına katılıyoruz, “Tek sese biat etmeyeceğiz” diyoruz. Her alanda özgürlüğü savunduğumuz gibi basın alanında da özgürlüğümüzü sonuna kadar savunuyoruz. Bundan sonra da mahallelerde kapı kapı dolaşıp herkese derdimizi anlatacağız. Ben bir kadın olarak genelde erkeklerin oyun oynadıkları yer olarak bilinen kahvelere gireceğim, işçi duraklarına çıkıp bu televizyon ve gazeteyi anlatacağım. Ben çok merak ediyordum. Hayatın Sesi TV nasıl bir yerde, yayın yapıyor. O kadar haber nerede kimler tarafından yazılıyor ve takip ediliyor diye. Sizleri yerinizde gördüm, verilen hiçbir emeğin boşa gitmediğini daha da anladım. Hepiniz sağlıcakla kalın. Buradan herkese sesleniyorum. Biz var olduğumuz sürece sizleri var edeceğiz. Herkese kolay gelsin.