2016 Rio Olimpiyatları krizle başlıyor
2016 Olimpiyatlarının ev sahibi Brezilya’da ekonomik ve siyasi kriz sürerken, Olimpiyatlara harcanan 11 milyar dolar da tartışma konusu...
Bülent KARADAĞ
Sao Paulo
Yunanistan’ın antik kenti Olimpiya’da 21 Nisan’da yakılan olimpiyat meşalesi yarın Rio de Janeiro’ya ulaşmış olacak ve 31. Olimpiyat Oyunlarına Brezilya, ilk defa bir Latin Amerika ülkesi olarak ev sahipliği yapacak.
Olimpiyatlara ev sahibi olabilmek için 2007 yılında Rio de Janerio şehriyle başvuru yapan Brezilya, Uluslararası Olimpiyat Komitesi tarafından sürdürülen iki yıllık bir değerlendirme sürecinin üzerinden, Madrid, Şikago ve Tokyo’yu geride bırakarak 2016 Yaz Olimpiyatlarını düzenleme hakkını kazanmıştı.
Daha önce dört defa olimpiyatlara ev sahipliği başvurusu yapan ülke beşinci başvurusunu yaptığı ve kazandığı 2009 yılındaki Brezilya, Lula’nın Brezilyası, o zamanlar dünyanın yedinci büyük ekonomisi, geleceğe ümitle bakan ve politik açıdan istikrarlı bir ülkeydi.
Önce 2007 yılında, 2014 Dünya Kupasına ev sahipliği için yaptığı başvurunun sonuç vermesi ve ardından gelen 2016 Olimpiyat Oyunları, başkanlık süresi biten Lula’yı yeniden ülkenin en popüler başkanı haline getirmişti. Lula’nın halk arasındaki popülerliği o kadar güçlenmişti ki bu popülerlik Lula’nin destek verdiği, Brezilya politikasının tanınmayan bir bürokratı olan Dilma Rousseff’i, 2010 yılı genel seçimlerinde başkanlığa taşımaya yetmişti.
O ESKİ HALİNDEN ESER YOK ŞİMDİ
Olimpiyatların başlamasına bir kaç gün kala Brezilya’da o eski günlerin sadece hayali konuşuluyor. Brezilya, ekonomide devam eden krizin etkilerinden çıkamadığı gibi, bir de üstüne, Başkan Dilma Rousseff’in görevinden uzaklaştırmasıyla kendini politik bir krizin içinde buldu. 2012 yılından beri ekonomik olarak büyüme gösteremeyen ülkenin bu yıl yüzde 3.3 küçülmesi bekleniyor. Dahası 2016 yılı için işsizlik oranının yüzde 11’in üzerinde olacağı tahmin ediliyor. Bu oranın Lula 2010 yılında iktidarı bıraktığında yüzde 6 seviyesinde olduğu düşünüldüğünde, ülkenin içerisinde bulunduğu ekonomik gerileme daha açık bir şekilde görülüyor.
Öte yandan Rousseff’ın kriz önlemleri de kamu üzerinde çok ciddi borç yükü bırakırken, beklenen ekonomik büyümenin gerçekleşmemesi kamu gelirlerinin azalmasına yol açtı. Tüm bunların üzerine devam eden soruşturmalar nedeniyle duran kamu sektörü yatırımları eklenince, ülkenin ağır bir ekonomik tablo içerisinde olduğunu söyleyebiliriz.
SAĞCILARIN YENİ KABİNESİ
Diğer taraftan, ülkenin politik olarak da bir kaosun içerisinde olduğunu söylemek mümkün. Kolonyal geçmişe sahip Brezilya’da, ülkenin ekonomik ve politik kanallarını işgal etmiş “beyaz sağ” partiler, düzenledikleri bir hükümet darbesiyle mayıs ayında Dilma Rousseff Hükümetini geçici de olsa uzaklaştırarak, yerine bir sağ partiler ittifakı olan Temer Hükümetini getirdiler. Esasen çatışma dört dönemdir beraber çalışan ve aynı ittifak içinde bulundan PT (İşçi Partisi) ve PMDB (Brezilya Demokratik Hareket Partisi) arasında ortaya çıksa da, PMDB diğer sağ partilerin de desteğini alarak bu çatışmadan en kârlı çıkan taraf oldu. Medya destekli süren Başkan Rousseff karşıtı kampanya yolsuzluk ve rüşvetler üzerine kurulsa da, doğrudan Rousseff’e yönelik herhangi bir suçlama olmadığı gibi, oluşturulan yeni kabinenin hemen hemen tüm üyelerinin de bu suçlardan yargılanması devam ediyor.
Bu sürecin en önemli sonuçlarından biri ise Brezilya politikasında artan kutuplaşma. Tüm bu politik çatışma süreci ülkenin meydanlarında karşıt gruplar arasındaki bir çekişme olarak yaşanıyor.
RIO, OLİMPİYATLARA HAZIR!
Hükümetin 2014 Dünya Kupası için yaptığı fahiş harcama Brezilyalıların tepkisini çekerken, Olimpiyatlar için de 6 milyar dolarlık bütçe öngören hükümetin harcamaları 11 milyar dolara ulaştı. Ekonomik ve politik kaostan kaynaklı maaşlarını bile düzenli olarak alamayan kamu çalışanları, hükümetin Olimpiyatlara dev bütçe ayırmasını sokaklara çıkarak protesto ettiler.
Öte yandan Rio de Janeiro eyalet hükümeti, Olimpiyatlardan bir ay önce acil durum ilan etti. Borçlarını ve hatta eyalet çalışanlarının maaşlarını ödeyemeyecek durumda olduğunu açıkladı. Eyalet hükümetinin sorumluluk alanında bulunan eğitim ve sağlık hizmetleri felç olurken, emeklilik ödemelerinin dahi yapılamadığı bildirildi. Bir yanda ekonomik ve politik kaos diğer tarafta Olimpiyat Oyunları gerekçesiyle Rio’da olağanüstü seviyeye çıkarılan güvenlik önlemleri, Brezilyalıların geçirdiği karanlık günlerin katmerleşmesine neden oluyor.
Dünya Kupası’ndan aylar önce maç biletleri biterken, Olimpiyat Oyunları için aynı ulusal ve uluslararası ilgiyi söylemek mümkün değil. Son günler olmasına rağmen hâlâ Olimpiyatlar için bilet almak mümkün. Eski günlerini arayan Brezilya şimdi de Olimpiyat ızdırabı içinde yanıyor.