‘İhtiyacımız OHAL değil, demokratik cumhuriyet'
Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı, Alevilerin hem askeri darbeye, hem de OHAL’e karşı olduğunu belirtti.
Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı, Alevilerin hem askeri darbeye, hem de OHAL’e karşı olduğunu belirterek, “İçinden geçtiğimiz süreçte; ihtiyacımız olan düzen bir insan hakları sorunu olan OHAL değil; demokratik, laik, tam bağımsız bir rejim olmalıdır” çağrısı yaptı. Açıklamada, faili meçhul cinayet ve katliamların davalarının yeniden ele alınması gerektiği vurgulandı.
Vakıftan yapılan yazılı açıklamada, halkların barış içerisinde yaşayabilmesinin tek çözümünün demokratik cumhuriyet olduğu ifade edildi. Açıklamada, “Yaşanılan darbe girişimi bir kez daha göstermiştir ki içerisinde bulunduğumuz siyasal rejimin uygulanması, ciddi sıkıntılar içermektedir. Gerçek demokrasi; düşünce, ifade ve örgütlenme özgürlüklerinin önünde engellerin olmadığı, demokratik seçim sistemi ve uygulamalarının hâkim olduğu; tüm siyasi partilerin koşulsuz, şartsız parlamenter sistemde temsiliyetinin olduğu koşullarda ancak sağlanabilir” denildi.
‘KATLİAMLAR YENİDEN ELE ALINSIN’
Sivas Katliamı, Hrant Dink, Roboski Katliamı ve Rahip Sontro cinayeti gibi davaların yeniden görülmesi ve suçların gerçek failleri ortaya çıkarılarak cezalandırılması gerektiği belirtilen açıklamada, “Darbe girişimlerinin, faili meçhul cinayetlerin ve katliamların bir daha yaşanmaması için Türkiye Cumhuriyeti ‘cezasızlık’ politikalarından vakit kaybetmeden vazgeçilmelidir. Adalet teşkilatı yeniden ve adil olarak yapılandırılmalı ve bu tarz cinayetlere karışanlar; âdil yargılamalar yapılarak derhal cezalandırılmalıdır” çağrısı yapıldı. Açıklamada, OHAL’in de bir an önce kaldırılması gerektiği ifade edildi.
‘DEMOKRASİNİN TEMEL ŞARTI LAİKLİKTİR’
Açıklamada, demokrasinin temel şartının laiklik olduğu belirtilerek, “Laiklik, bizim için hava, su, ekmek gibi vazgeçilmez olduğu kadar demokratik sistemler için de vazgeçilmezdir. Bu minvalde; darbe girişimini önlemek için gece seferber edilen halkın içine karışan ‘şeriatçı güçler’ kontrol altına alınmalı ve ‘darbe karşıtlığı’ üzerinden tüm seküler toplulukların, Sünni Müslüman olmayanların, tüm demokrasi sevdalılarının; bir arada, bir bütün olarak demokratik laik rejime sahip çıkabilmeleri ivedilikle sağlanmalıdır” denildi.
Eğitim, toplumsal hayat ile başta yargı ve kolluk güçleri olmak üzeri devletin dinselleştirilmesi çabalarından derhal vazgeçilmesi çağrısı yapılan açıklamada, Aleviler başta olmak üzere hakları gasbedilen tüm inanç topluluklarına haklarının “âmâsız ve fakatsız” derhal teslim edilmesi talep edildi.
‘MADIMAK UTANÇ MÜZESİ OLSUN’
Açıklamada, şunlar dile getirildi: “Devletin yapılanmasında tek bir inanca mensup ayrımcı yapılanmalardan vazgeçilmesi başta Aleviler olmak üzere diğer tüm inanç ve etnik gruplarında bu ülkenin yurttaşı olduğu ve nüfusları oranında temsil edilmeleri gerektiğinin de altını çizmek istiyoruz. Ayrıca; TBMM Başkanı’nın dile getirdiği; bombalanan TBMM binasının tâdilat yapılmadan bu haliyle bir ‘demokrasi anıtı’ olarak kalacağını söylemesi son derece isabetli bir karar olmakla birlikte; bu karardan hareketle; ‘Sivas Katliamı’nın yaşatıldığı Madımak Oteli de yıllardır mücadelesini verdiğimiz haklığımızın bilinciyle ‘Utanç Müzesi’ne dönüştürülmelidir.” (Ankara/EVRENSEL)