07 Ağustos 2016 16:45

Yenikapı bize ne söylüyor?

Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat Yenikapı mitingi ile ilgili izlenimlerini yazdı.

Paylaş

Fatih POLAT

Yenikapı’da gerçekleşen mitingde ne kadarlık bir kalabalık vardı bilemiyorum, ama mahşeri bir kalabalık olduğu kesin. Erdoğan’ın İstanbul’daki tüm mitinglerini izlemiş biri olarak, onun bu kez Cumhurbaşkanı sıfatıyla yaptığı çağrıyla gerçekleşen miting alanına girişim de, çıkışım da birer saat sürdü diyebilirim.

Alana Aksaray yönünden gittim. Polis bariyerlerinden oluşan arama noktası Aksaray’dan Yenikapıya’ya yöneldikten kısa bir süre sonra başlıyordu. Kitleyi hedef alabilecek her hangi bir saldırı gibi ihtimaller nedeniyle sıkı bir güvenlik önlemi alanın epey uzağından başlıyordu. Alana yaklaşınca yüksek binaların tepesinde keskin nişancılar görülüyordu. Alanın üzerinde ve çevresinde helikopterler ve insansız hava araçları dikkati çekiyordu.

Öne çıkan sloganlar içinde Erdoğan lehine sloganlar ve dini söylemli olanlar öne çıkarken, “Feto pabucu yarım, tankları yolla kovalayalım” gibi sloganlar da atılıyordu. 

Alana girdiğimde çoluk çocuk kadın, genç yaşlı erkek büyük bir kalabalık vardı ve adım atmayı güçlendiren bir etken de insanların bir piknik yapıyormuşçasına yerlere oturmuş olmasıydı.

Miting alanının bir yanında boydan boya, 15 Temmuz darbe girişimini önlemeye çalışırken yaşamını yitirmiş olanların isimlerinden oluşan bir yapı dikkati çekiyordu. Miting alanında liderlerin konuşmalarından önce darbe girişimi akşamı yaşananlardan oluşan bir sinevizyon büyük perdeye yansıtıldı. Alanı dolduranlar, sinevizyonu izlerken bir darbeyi önlemiş olmanın gururunu yaşadıklarını ifade eden sloganlar attılar. 15 Temmuz darbe girişimini önlemeye çalışırken yaşamını yitirmiş olanların isimleri sinevizyonda dile getirilirken alanı dolduran kitle ‘burada’ diyerek bağırdı.

Bu miting Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çağrısıyla gerçekleşen bir miting olarak, en başta onun başkanlık hedeflerine bağlanan bir ‘milli egemenlik’ gösterisi olarak kuruldu ve öyle dizayn edildi. 

Miting alanının önceki Erdoğan mitinglerinden farkı, muhtemelen CHP’nin talebiyle gerçekleşen bir görüntü olarak, kürsünün her iki tarafından Erdoğan ve Atatürk’ün eşit büyüklükte görünen posterleriydi. Önceki mitinglerde sadece Erdoğan’ın dev posterleri olurdu. Bu miting öncesi CHP’nin, alanda Atatürk’ün fotoğrafından büyük fotoğrafın olmaması talebine hükümete ilettiği kulislere yansımıştı. Bu bir yandan, CHP’nin talebini de dikkate alarak dengenin ikisini eşitleyerek kurulduğunu gösterirken, diğer yandan da Erdoğan’ın kendisini kiminle eşitlediğinin bir göstergesi olarak okunmalı.

Mitingde, Mecliste HDP dışında grubu bulunan tüm partilerin liderleri konuştu. Programda adı yer almayan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’ın konuşması da bu mitinge yüklenen anlamın bir göstergesiydi. 

HDP’nin ve Mecliste temsil edilmeyen partilerin olmadığı mitingin, Türkiye’nin toplamını ifade eden bir demokratik temsil özelliği taşıyamayacağı açıktır. Bunların içinde özellikle HDP’nin olmaması bu ‘demokrasi’ iddiasının Kürt tarafına karşı sorunlu bir siyasal duruşumun da açık ifadesidir. Bunun siyasi sorumluluğu da, Cumhurbaşkanı ve hükümete aittir.

Alanı dolduran kitle ile Cumhurbaşkanı ve hükümetin alana dair duruşları ve hedefleri bakımından bazı noktaların altını özellikle çizmek gerekiyor. Alanı dolduranların çok önemli bir bölümü, kendilerini demokratik söylemlerle ifade eden bir kitleyi oluşturmasa da, darbeyi önlemiş olma duygusunu yaşayan ve potansiyel olarak sol, sosyalist parti ve hareketlerin de kazanması gereken emekçilerdir. Bugün kendilerini büyük oranda iktidarın ve Cumhurbaşkanının arkasında ifade ediyorlarsa, bu da yine siyaseten çözülmesi gereken bir sorun olarak ortada duruyor. Türkiye’de başta Kürt sorunu olmak üzere tüm demokrasi sorunlarının çözümünde sorumluluk alma duygu ve düşüncesine erişmiş olarak o alanı dolduracak olan kitle ile çok büyük şeyler başarılabilir. Bunun temel bir yolu da, Cumhurbaşkanı ve iktidarın bu kitle üzerindeki siyasi hesaplarını deşifre ederken, o kitle ile anlamlı, dönüştürücü bir dil tutturmak ve bir ilişki kurmaktan geçiyor.
 

ÖNCEKİ HABER

‘Bizi öldürmeyen her darbe, bizi daha da güçlendirir’

SONRAKİ HABER

Makedonya’da selde ölenlerin sayısı 20'ye yükseldi!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa