Hak ihlallerine ilişkin kriz masası kuruldu
İstanbul Tabip Odası, KESK İstanbul Şubeleri, Türkiye İnsan Hakları Vakfı ve İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi kriz masası oluşturdu.
İstanbul Tabip Odası, KESK İstanbul Şubeleri, Türkiye İnsan Hakları Vakfı ve İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi 15 Temmuz darbe girişiminin ardından yaşanan hukuksuzluklara karşı kriz masası oluşturdu. Darbe girişimi sonrasında yaşanan gözaltı süreçleri, OHAL ilanı, Kanun Hükmünde Kararnameler, yargılama ve soruşturma usulleriyle ilgili getirilen değişiklikler ile idam cezasının yeniden tartışılmasına ilişkin derledikleri bilgileri düzenlenen basın açıklaması ile kamuoyuna duyuran kurumlar, hak ihlallerine uğrayan kişilerin kriz masasına başvurması çağrısında bulundu.
HİÇBİR HAL İŞKENCEYE GEREKÇE OLAMAZ
İstanbul Tabip Odası’da gerçekleşen açıklamada KESK İstanbul Şubeler’den Görkem Doğan, TİHV’den Ümit Efe, İTO’dan Dr. İncilay Erdoğan ve İHD İstanbul Şube’den avukat Gülseren Yoleri konuşmacı olarak yeraldı. Toplantıda ortak açıklamayı Ümit Efe yaptı. Uzun süredir ülkede ötekileştirme, nefret dili ve linç davranışlarının yaygınlaştığına dikkat çeken Efe, bu durumun görmezden gelindiğini vurguladı. Yaşam halkı başta olmak üzere temel insani değerleri oluşturan hakların yok sayıldığını kaydeden Efe, “İşkence mutlak olarak yasaktır! Hiçbir istisnai durum, ne savaş hali ne de savaş tehdidi, dahili siyasi istikrarsızlık veya herhangi başka bir olağanüstü hâl, işkence uygulanması için gerekçe gösterilmez.” Efe, OHAL KHK’larıyla yasama organının iyice devre dışı bırakılacağını, hukukun üstünlüğünün, yargı bağımsızlığının, kuvvetler ayrılığı ve insan haklarına saygı gibi demokrasi ilkelerine yönelik tahribatın daha da derinleşeceğini dile getirdi.
İnsan onuru adına mücadele etmek için biraraya geldiklerini söyleyen Dr. İncilay Erdoğan da, “Darbe sonrasında işkence ve hak hukuk ihlali yapıldı, yapılmaya devam ediyor. Çözüm bu değil. Türkiye’de hiç denenmemiş bir yol var, demokrasi” dedi. Hastanelere resmi yazı yazılarak hekimlerin adli rapor için karakollara çağırıldığını söyleyen Erdoğan, “Sağlık Bakanlığı’nı İstanbul Protokolü’nün gereğini yerine getirmeye çağırıyorum. Hekim olmanın OHAL’i bu hali olmaz. Hastaya fiziki koşullara uygun yerde müdahale edilmelidir. İhlalleri tespit etmek adına bu durumda olan meslektaşların kriz masasına başvurmalarını istiyoruz” diye konuştu. İHD’den avukat Gülseren Yoleri, 15 Temmuz’dan itibaren İHD’ye yapılan başvurularda gözaltına alınan kişilerin işkence gördüğüne dair ciddi kanıtlar olduğunu söyledi. OHAL nedeniyle cezaevlerinde de ciddi hak ihlalleri olduğunu belirten Yoleri, “Gözaltındaki kişilerin akıbetinin bilgisine ulaşamadığı gerekçesiyle derneğe çok sayıda başvuru oldu. Örneğin gözaltına alınan 1 öğretmenden ailesi ve avukatları 7 gündür haber alamıyor. Gözaltında kayıp edilme ihtimali hepimizi korkutuyor” diye konuştu.
KAMUDA TASFİYE OPERASYONU VAR
KESK İstanbul Şubeler Platformu’ndan Görkem Doğan ise kamuda tasfiye operasyonları yürütüldüğünü söyledi. Doğan, “Kamuda liyakatı altüst eden FETÖ yapılanması var. Bunun müsebbibi de bu iktidardır ve bunun sorumlusu bu sorunu çözemez. Darbeciler ve darbe zihniyetinde olanların yöntemleriyle mücadele edilemez” dedi.
Tasfiye operasyonlarıyla vatandaşa ‘tuzak kurulduğunu’ ifade eden Doğan, “Açığa alınan birçok arkadaşın yapılanmayla alakası olmadığı halde ‘sendikasına üyesin’, ‘bankasına para yatırmışsın’ vs. diye suçlanıyor, cezalandırılmaya çalışılıyor. Sorunun sebebi sorunu çözemez, daha fazla sorun yaratır” diye konuştu. (İstanbul/EVRENSEL)