Wallström: Türkiye’de ifade özgürlüğünü destekleyeceğiz
Türkiye’de basına yönelik kısıtlamaları sorduğumuz İsveç Dışişleri Bakanı Wallström, Türkiye’de ifade özgürlüğünün yanında yer alacaklarını söyledi.
Murat KUSEYRİ
Stockholm
Finlandiya Dışişleri Bakanı Timo Soini, İsveç ve Finlandiya arasındaki güvenlik ve dış ilişkileri ele almak ve tartışmak amacıyla İsveç Dışişleri Bakanı Margot Wallström ile bir araya geldi. Toplantıdan sonra her iki bakan, İsveç Dışişleri Bakanlığında ortak bir basın toplatısı gerçekleştirdi. Basın toplantısı sırasında ‘Türkiye’de basın ve ifade özgürlüğü ihlallerini’ sorduğumuz İsveç Dışişleri Bakanı Margot Wallström, Türkiye’de ifade özgürlüğünün yanında yer almaya devam edeceklerini” söyledi.
Özgür Gündem’in kapatılması ve 25 gazetecinin gözaltına alındığını hatırlattıktan sonra Türkiye’deki basın ve ifade özgürlüğü ihlallerine karşı somut olarak hangi adımları atmayı düşündüklerini sorduğumuz Soini “Tüm ülkeler basın ve ifade özgürlüğüne ve insan haklarına saygı göstermelidir.” dedi
‘İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜ DESTEKLİYORUZ’
Mayıs ayında Gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül’ün ödül törenleri sırasında Türkiye’de basın ve ifade özgürlüğü ihlallerinin tartışıldığı bir seminere konuşmacı olarak katıldığını hatırlatan Wallström ise, “Bu seminere Türkiye’de tehdit altında olan Türk gazeteciler de katıldı. Değişik projeleri yaşama geçirerek Türkiye’de ifade özgürlüğünün sağlanması için büyük çabalar gösterdik. Biz her zaman ifade özgürlüğünü güçlü bir şekilde destekliyoruz. Bu alandaki proje ve örgütlere destek veriyoruz. Bu çabalarımıza ve ifade özgürlüğünün yanında olmaya devam edeceğiz. İfade özgürlüğü için verilen çabalar Avrupa Birliği’nin Türkiye ile yürüttüğü müzakerelerde önemli bir yer alıyor” dedi.
İSVEÇ’İN ÇOCUK HAKLARINI SAVUNMA YÜKÜMLÜLÜĞÜ VAR
Bir gazetecinin çocukların cinsel istismarı ile ilgili Türkiyeli yetkililerin eleştirilerini hatırlatması üzerine Wallström, İsveç’in çocukların haklarını güvence altına alan uluslararası sözleşmelere imza attığını ve bu nedenle de çocukları savunma yükümlülüğü olduğunu söyledi. Anayasa Mahkemesi’nin kararının herhangi yasal bir değişiklik yapılmadığı takdirde önümüzdeki yılın başlarında geçerli olacağına dikkat çeken Wallström, çocukların daha az değil daha fazla korunmaya htiyaçları olduğunu dile getirdi.
Tartışmaların ardından Türkiyeli yetkililerin yasalarda değişiklik yapılacağı açıklamalarını memnuniyetle karşıladığını belirtti.
“Kriz”den sonra Türkiyeli yetkililerle bir görüşme gerçekleştirip gerçekleştirmediği sorusunu ise “Hayır görüşmedim. Sadece Türkiye’nin Stockholm Büyükelçisiyle bir görüşme yaptım” şeklinde yanıtladı.
ORTAK DIŞ VE GÜVENLİK POLİTİKASI GELİŞTİRİLECEK
Wallström, Soini ile yaptıkları toplantıda bölgedeki gelişmeleri ele aldıklarını ve iki ülke arasındaki ortak dış ve güvenlik politikasını derinleştirme kararı aldıklarını, bunun somut adımı olarak da Finlandiya’nın görevlendireceği bir memurun güz aylarında İsveç Dışişleri Bakanlığı’nda göreve başlayacağını söyledi. Kendilerinin bir memuru Helsinki’ye göndereceklerini söyleyen Wallström, İki ülkeyi ilgilendiren sorunlarda ortak bir dış politika yürütmeyi amaçladıklarını ve Soini ile birlikte ”stratejik” seyahatlar yapmayı planladıklarını ifade etti.
RUSYA’NIN ÇATLAK YARATMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ
Her iki bakan, basın toplantısında Rusya’nın Baltık bölgesinde uçuş güvenliğinin sağlanması için güz aylarında yapmayı planladığı toplantıyı da yorumladılar. Wallström, Rusya’nın davetini İsveç’te kendi aralarında tartıştıklarını ancak İsveç davet edilirken Finlandiya’ya hala bir davetin yapılmamasını kabul etmeyeceklerini ve ülkeler arasında çatlak yaratılmasına izin vermeyeceklerini söyledi.
FEMİNİST DIŞ POLİTİKA KAVRAMINI TANIMIYORUM
Dagens Nyheter Gazetesi köşe yazarlarından Annika Ström Melin, Soini’ye İsveç ile yapacakları işbirliğinin Wallström’ün sürdürdüğü feminist dış politikayı kapsayıp kapsamadığı sorusunu yöneltti. İsveç ile Finlandiya’nın demokrasi, insan hakları, açık toplum, adalet ve basın özgürlüğü konusunda ortak değer yargılarına sahip olduklarını ancak feminist dış politika kavramını tanımadığını ve bu nedenle de bu soruya cevap verme yeteneği olmadığını söyledi.