Zor günlerin ayak sesleri

Alper KAYA

Geçtiğimiz günlerde, içinde bulunduğumuz siyasi atmosferin bağıra bağıra “Geliyor” dediği bir olay gerçekleşti ve Özgür Gündem kapatıldı malumunuz olduğu üzere. Biraz yakın bir geçmişe gideceğiz bu olay vesilesiyle, zira sadece gazeteler değil; futbol kulüpleri de kapatıldı yakın geçmişte. Türkiye’de kapatılan futbol kulübü dendiğinde, olaylara hakim herkesin aklına tek bir isim gelir: Dinamo Mesken. Neydi Dinamo Mesken’in sırrı?

KAPILAR HEP SOLDAN KAPANIR

Mesken semtinin çocuklarının 1971’de kurduğu bir takım esasında Ertuğrulgazi Spor Kulübü. O dönemler Avrupa’da ciddi anlamda ses getiren Dinamo Kiev’in Bursaspor deplasmanında Meskenli gençlerin rakip tribünden Dinamo Kiev’i desteklemesi, üstüne üstlük Kiev’in futbolundan etkilenerek Mesken’in gözde takımı Ertuğrulgazi’nin maçlarında “Dinamo Mesken” diye tezahürat yapmaları üzerine kulübün adı böyle anılmaya başlar. Ancak 80 dönemine girilirken yükselen siyasi gerilim tribünlere de sirayet edecektir. Oynanan bir maçta futbolcu ve taraftarlar “Moskova dışarı!” sloganıyla yuhalanacak, kulüp binası da polis baskınına uğrayacaktır. Emniyetin bilgisi ve izni dahilinde kulübün deplasman giderleri için toplanan paralar, darbe sonrası “Örgüt için haraç toplama” kisvesine büründürülerek kulüp yöneticileri ve futbolcuları yargılanıp suçlu bulunacak; kulübün federeliği iptal edilecek ve kulüp kapatılacaktır. Yıllar yıllar sonra, 2008’de, gene aynı semtin çocukları bu kez Meskenspor adıyla takım kurmuş, bu takım da halen Bursa’nın amatör liglerinde boy göstermektedir.

SİYASİ KONJOKTÜR, MAĞDURİYET DOĞURUYOR

Bu üst düzey örnekten sonra son dönemde yaşanan bazı olaylara değinelim şimdi de. Son yapılan yerel seçimler öncesi, pek çok belde kapatıldı, belediye sistemlerinde ve dağılımında ciddi değişiklikler yapıldı. Hemen hemen hepimiz, bu değişikliklere -doğal olarak- oy avcılığı yaklaşımında bulunup yüzeysel olarak geçtik ancak Alanya’da öyle bir şey yaşandı ki, maalesef olay artık oy hesabını çoktan geçti. Bu şehrin sınırları içinde kapatılan beldeler nedeniyle tam yedi futbol kulübü kapanmanın eşiğine geldi. Zira bu tarz yerel oluşumlar, ağırlıklı olarak belediye bütçesinden nasiplenmektedir. Bu kulüpler, musluk kapanınca havuz projesini iptal etmek zorunda kaldılar doğal olarak. 

OHAL DÖNEMİNİN İLK KAPANIŞLARI

OHAL sonrası kapanış veren kulüpler ise, beklendiği gibi futboldan değil basketboldan çıktı. Basketbol Ligi’nden Gediz ve Melikşah Üniversiteleri, İkinci Lig’den ise halihazırda bu yıl o lige yükselen Turgut Özal Üniversitesi, bağlı oldukları kurumların kapatılması nedeniyle kapatıldı. Benzer şekilde Birinci Lig’deki Royal Halı Gaziantep ile Yeşil Giresun takımları da sponsorlarının elini çekmesi nedeniyle zor günlere girdi.

ZOR GÜNLER KAPIDA

UEFA’nın yürüttüğü mali kriterler, geçtiğimiz sezon altı kulübün başını yakmıştı. Önümüzdeki günlerde kapıda beklemeyi geçip iyice bizi sarmalayan ekonomik krizin spor sektörünü daha büyük boyutta etkilemeyeceğini düşünmek modern Pollyannacılık olur. Bütün bu sürecin daha büyük zorluklarla spor sektörüne sirayet edeceği aşikar. Pollyannacılık yapacaksak, şu aşamada yapmalıyız artık: Bu olaylar, bu süreçler kulüpleri kalıcı yatırımlar yapmaya itmeli. İter mi? Çok zor ama imkansız değil.