Barıştan sonra FARC gerillaları neler yapacak?
Kolombiya 52 yıl sonra 'barış'a hazırlanıyor. Peki, birçoğu hayatlarının yarısını dağda geçiren FARC gerillaları silah bıraktıktan sonra ne yapacak?
Kolombiya’da tam 52 yıldır devam eden iç savaşın sonuna geliniyor. Kolombiya Devrimci Silahlı Güçleri (FARC) ile hükümet tarihi bir anlaşmayla ‘barış’ dedi. 3 Ekim’de referanduma sunulacak olan anlaşma, FARC’ın yaklaşık 7 bin savaşçısının topluma yeniden entegre olmasını öngörüyor.
Peki Latin Amerika’nın en eski silahlı örgütünün üyeleri silah bıraktıktan sonra ne yapacak? Hayatlarının yarısından fazlasını cangılda geçirmiş gerilla barışa ve kent hayatına nasıl hazırlanıyor? Reuters ajansı, FARC’ın And Dağları’ındaki bir kampına girdi; gerillayla ‘gelecek umutları’nı konuştu. Gazete duvaR'ın Reuters'ten çevirdiği haber şöyle:
Kolombiya’nın ücra dağlarında 30 yıl savaştıktan sonra, 60 yaşındaki FARC isyancısı Cesar Gonzalez şimdi neredeyse hiç tanımadığı bir topluma dönmek zorunda. Kolombiya hükümetiyle gerilla liderleri arasında ilan edilen barış anlaşması yarım yüzyıllık savaşa son verecek ve isyancıların siyasi bir parti kurup, iktidar arayışına sandıkta, barışçıl yollardan girmelerine olanak tanıyacak.
Fakat birçoğu hayatlarının en az yarısını savaşta geçirmiş olan Kolombiya Devrimci Silahlı Güçleri’nin (FARC) 7 bin üyesini topluma yeniden entegre etmek, barış anlaşmasının işlemesinin en hayati parçası ve bu, kolay bir görev değil.
Gonzalez, 1980’lerde komunist görüşlerinden dolayı öldürülmekten korunmak için silaha sarılmış; geride bıraktığı eşini ve dört çocuğunu bir daha hiç görmemiş. “Dünya, teknoloji o kadar değişti ki, biz geri kaldık. Ama hızlanmalıyız” diyor. iPhonelar, internet, hatta çamaşır makineleri hakkında bile çok az şey biliyor. Modern Kolombiya’ya ne kadar uzak olduğuna gülerken, “O günlerde telefonlar çevirmeliydi” diyor.
'TOPLUM İÇİN SİYASET YAPACAĞIM'
İç savaşların sonunda gerilla gruplarını topluma döndürmek her zaman zorludur ve ihtilaf böylesine uzun sürdüğü için, Kolombiya’nın işi daha da zor. Colombia’s Cordillera Oriental’da, yani Doğu Dağları’nın tepelerindeki bir FARC kampında Marksizm üzerinde ders veren Gonzalez, gerilla hayatından pişmanlık duymadığını söylüyor ve toplum içi siyaset yapacağı yeni bir hayata hazırlanıyor.
‘DOKTOR’ AMA DEĞİL
Fakat 33 yaşındaki Gissella Mendoza gibi daha genç isyancılar için bile sivil hayat zorlu olacak. FARC saflarında geçirdiği 20 yıl boyunca doktor olarak eğitilen Gissela kol ve bacak keserek, ağır yaralardan kaynaklı kanamaları durdurarak hayat kurtardı. Fakat dağdan indikten sonra muhtemelen kendi alanında çalışamayacak. Sadece ilkokul beşinci sınıftan mezun; çok az parası var ve hayatının büyük kısmını toplumdan gizlenerek geçirmiş. Sıfırdan başlaması ve çok daha imtiyazlı öğrencilerin yanında ders alması gerekecek. Belinde 9 milimetrelik silahıyla, “Umarım devam edebileceğim. Çok zor olacak” diyor.
Gerilların üssü aşırı derecede ücra bir yerde. Buraya sadece, azgın nehirleri aşıp kayalıkları tırmanarak, katır üzerinde üç günlük bir yolculukla ulaşılabiliyor. Kampın kendisi, çamurun üzerinde uzanan kalaslar boyunca konulmuş karmaşık ahşap yapılardan oluşuyor. Girişte başı boş şişko domuzlar dolanıyor; güçlü bir rüzgar daimi bir jeneratör sesiyle yarışıyor.
Buradaki FARC savaşçıları, savaşa bağlayıcı bir son verilmesinin mümkün olduğu konusunda iyimser. Fakat eğer hükümet dağdan inen isyancıları koruma, onların siyasete girmesine izin verme ve kırsal bölgelerde yatırım yapma vaatlerinden yan çizerse silahlı mücadeleye dönmekten de çekinmeyecekler.
32 yaşındaki Gabriel Mendez, “Eğer hükümet yükümlülüklerini yerine getirmezse yeniden silahlanırız” diyor. Kendisi 18 yıllık bir gerilla; şu an isyancılara barış anlaşmasının ayrıntıları konusunda ders veriyor ve ölüm mangaları tarafından hedef alınmaktan endişe duyuyor.
Ölüm korkusu gerçek. 1985’teki barış süreci sırasında, binlerce eski FARC gerillası ve destekçisi paramiliter gruplar tarafından suikasta uğramıştı. O şiddetin tekrarlanması şu an muhtemel değil ama bazı gerillalar temkinli. İsmini vermek istemeyen bir gerilla, nasıl silah edineceklerini bildiklerini ve anlaşma dahilinde silahsızlanmanın kolayca tersine çevrilebileceğini söyledi.
'SİYASİ PARTİ KURMAK İSTİYORUZ'
Barış anlaşması kapsamında FARC silahsızlanmayı, yasadışı uyuşturucu ticaretindeki dahline son vermeyi ve kurbanlarına tazminat ödemeyi kabul etti.
Şu an için isyancılar barışın devam edeceğine ve iktidar için sandıkta yarışabileceklerine inanıyor. Zeytin yeşili kamuflaj giysileri ve plastik botlarıyla konuşan 38 yaşındaki gerilla komutanı Leiber Ramires, “Barış bizim konuşmamıza izin verecek; biz konuşmak istiyoruz” diyor: “Kolombiyalılara bizim şeytan olduğumuza dair bir hikâye sunuldu – öyle değiliz ve toplumun içinde savaş vermemize imkân tanıyacak bir siyasi parti kurmak istiyoruz.”
Kahvaltı için sıraya girmeden önce, gerillalar Leiber’in dersini – sürekli duyulan öksürük haricinde- sessizce dinliyor. Sonra bir ders daha var. Öğretiler, Latin Amerika’nın dördüncü büyük ekonomisi olan ihtilaf-sonrası Kolombiya için arkaik görünüyor. Ramires, “Bizler devrimciyiz” diyor.
'LİDERLERİMİZİ BEKLİYORUZ'
İsyancılar gelecekleri hakkındaki soruya, siyasi bir çözüme katılmak istediklerini söyleyerek yanıt veriyor. Geçimlerini, uluslararası yardım olarak gelecek fonlarla sağlamayı bekliyorlar. Pek azı hükümetin yeniden entegrasyon programlarından söz ediyor veya silahla geçen on yılların sonrasında iş ortamına girmekte bir sorun görüyorlar. Takma adı Amalfi olan 28 yaşındaki kadın savaşçı, “Liderlerimizden emir bekleyeceğiz, bize ne yapacağımızı söyleyeceklerini göreceğiz” diyor. Amalfi, 17 yaşından bu yana FARC saflarında.
Gerillalar kampın ötesindeki vadilerde devriye geziyor; mutfağın taş fırınında pilav, fasulye ve domuz pişiriyorlar. Buz gibi kaynak suyunda yıkanıyor, yaprakla doldurulmuş ağaç kovuklarında uyuyorlar. Tuvalet ihtiyaçları için gerekli mahremiyeti orman sağlıyor. Kampa yemek yük katırlarının sırtında geliyor. Kaygan dağ yollarını yalpalayarak çıkan hayvanların sırtına her ay patates çuvalları, tuvalet malzemeleri ve diğer ihtiyaçlar yükleniyor.
Kamp nüfusunun yüzde 30’unu kadınlar oluşturuyor ve erkeklerle aynı silahları taşıyıp aynı üniformaları giyseler de, renkli saç aksesuarları kullanıyor ve makyaj yapıyorlar. Savaşçılar arasında cinsel ilişki için kampın komutanının izni gerekiyor.
51’inci cephe ve iki saatlik yürüme mesafesindeki 53’üncü cephe, FARC’ın ‘Doğu Bloku’nu oluşturuyor. İki grup da savaşta ‘gereğinden fazla‘ yer almış. FARC 2001’de başkent Bogota’yı ele geçirmeye çalıştığında, buradaki gerillalar çevre kentlere konuşlandırılmıştı. Bu durum, dönemin devlet başkanı Alvaro Uribe’nin onları pek de misafirperver olmayan dağlara püskürttüğü sert saldırısına dek sürdü. Her gece düzenlenen bombardımanlara tanıklık ettiler ki, o günleri savaşın en kötü zamanı olarak hatırlıyorlar.
Haziran ayında varılan karşılıklı ateşkes, kamp hayatının daha kolay olduğu anlamına geliyor. Saat 6’dan sonra sigaraya izin var…
Referanduma sunulacak olan nihai anlaşma ülkenin hoşgörüsünü test edecek.
FARC’ın bugün hayatta olmayan kurucusu Manuel Marulanda’nın fotoğrafını kolyesinde taşıyan 29 yaşındaki Katerine Mendoza, barışın hiç de bağışlayıcı olmayan bir şekilde başarısız olabileceğini ve ulusun savaşa dönebileceğini söylüyor: “Biz sivil doğduk. Gerektiği için silaha sarıldık ve eğer devlet dikkatli davranmazsa ruhumuzda acıyla geri döneriz.”