Savaşın büyüttüğü çocuklar
400 binin üzerinde mültecinin yaşadığı Antep’te, verilen yaşam mücadelesini çocuklarla konuştuk.
![Savaşın büyüttüğü çocuklar](https://www.evrensel.net/upload/dosya/59616.jpg)
Fatma KESKİNTİMUR
Antep
Suriye’den ilk göç dalgasının başlamasıyla birlikte en fazla mültecinin yaşadığı şehirlerden biri oldu Antep. Sınıra yakınlığı dışında, savaştan önce Suriye ve özellikle Halep şehriyle hem ticaret hem turizm trafiğinin en yoğun olduğu il olması da etkendi bu yerleşim tercihinde. Ama mülteciler için, Kürt, Türkmen ve Arap halklarının zaten uzun yıllardır birlikte yaşadığı Antep’te, sığınmak o kadar da kolay olmadı. Bütün bir yaşam mücadelesi mülteciler açısından hep iki kat daha zor olacak, bu durumdan da en çok da kadınlar ve çocuklar etkilenecekti. 400 binin üzerinde mültecinin yaşadığı Antep’te, verilen yaşam mücadelesini çocuklarla konuştuk.
EN YAYGIN İŞ KAĞIT VE PLASTİK TOPLAMA
18 yaş altı Suriyeli çocuklar arasında en yaygın iş kağıt, cam, plastik ve hurda toplamak. Son bir yıldır, belediyeler tarafından bu iş de ellerinden alınmış ve toplayıcılık yasaklanmışsa da, merkezi olmayan sokak ve caddelerde sırtlarında çuvallarla ya da bir çöp konteyneri karıştırırken görülen mülteci çocuklar, alışılmış görüntüler arasında. Kalealtı civarındaki Mehmet ve Muhammed gibi onlarcası bu işi yapıyor. Sadece adlarını ve Halep’ten geldiklerini söylemekle yetinen bu çocuklar fotoğraf verirken, belki de sürekli bir engelle karşılaşmanın verdiği ürkeklikle, daha fazla konuşmadan kaçıyorlar.
Hasan da 13-14 yaşlarında ve plastik şişe topluyor. Çöp konteynerinde şişeleri istiflerken karşılaştığımız Hasan, başta fotoğraf vermek istemese de sonra bizi kırmıyor. Az Türkçeyle kısa süren sohbette, onun da Halep’ten geldiğini öğreniyoruz. Hasan’ın da diğerleri gibi hiç okula gitme şansı olmamış.
ATÖLYELERDE UCUZA ÇALIŞTIRILIYORLAR
Sohbet edebildiğimiz kağıtçı bazı gençler, 15-16 yaş aralığında çok sayıda Suriyelinin atölyelerde çalıştığını fakat buralarda çok fazla ayrımcılığa maruz kaldıkları için kendilerinin başka işlere yöneldiğini anlatıyor. Antep’te özellikle genç işçiliğin yaygın olduğu atölye tipi üretim, Ünaldı’da konfeksiyon ve Nizip Caddesi’nde ayakkabı atölyelerinde yoğunlaşıyor. Yerli işçilerin de yaygın olarak sigortasız çalıştırıldığı bu işyerlerinde, usta bir işçi haftalık 500-600 lira alırken aynı ustalıktaki bir mülteci için ücret 200-300 lira aralığında kalıyor. Düztepe, Kahvelipınar ve Vatan gibi mahallelerde de daha çok evleri bu mahallelerde olan çocukların çalıştığı çok sayıda atölye var. Buralarda da çalışanların yarıdan fazlası Suriyeli. Nüfusunu yıllar önce bölge illerinden göç etmiş Kürtler ve Alevilerin oluşturduğu bu emekçi mahallelerinde yaşayan mülteciler, ücret düşüklüğü dışında çok sorunları olmadığını anlatıyor. “Ev kiralarının yüksekliğinden sorumlu tutulmalarına” ve “Mahallede bir olay olduğunda hemen suçlanan taraf olmalarına” rağmen gündelik hayat içerisinde bütün bunlar unutuluyor.
BAZILARI İÇİN TEK SORUN ÜCRET DEĞİL!
Vatan Mahallesi’nde bir atölyede işe başlayan 14 yaşındaki erkek çocuğu M’nin başına gelenler mülteci çocukların cinsel istismar konusunda da daha korunaksız olduklarını gösteriyor. M’nin adını bir harfle yazdıran “utanç”, olayı babasından bile gizlemelerine neden olmuş. Komşusu ve annesi tarafından anlatılana göre, M. işe başladığı ilk gün patronun atölyede olmadığı bir saatte, orada çalışan 35 yaşlarında bir erkek tarafından dışarı çıkarılır. “İşim var, benle gel” diyerek bir süre dolaştırıldıktan sonra, mahallelerine uzak bir yerde bir stüdyo daireye götürülür. M, burada kendisine cinsel istismarda bulunmaya kalkan şahsın elinden bir şekilde kurtulur ve annesine anlatır. İşe girmesinde de aracılık eden komşuları, polise gitmek konusunda aileyi ikna edemese de atölye sahibini durumdan haberdar eder. Fakat istismarcı, çoktan işyerinden kaçmıştır. Olayı dinlediğimde “Neden polise gitmediniz?” diye sordum. Aldığım cevap, çaresizliklerini özetler nitelikte: “Biz Suriyeliyiz. Kimse bizi haklı bulmaz ki. Hem o daha çok küçük, babasına bile duyuramadık korkumuzdan.”
Evrensel'i Takip Et