Bir daha ‘keşke’ dememek için
“Keşke daha örgütlü olsaydık ayda 1 gün izin hakkını da alsaydık”, diyen de oldu, “Ne fark eder ki, bizim için pek bir şey değişmedi” diyen de.
Bugün metal fabrikaları deyince aklımıza genellikle kocaman ağır metal parçaları, demir dökümler, kaynak kıvılcımları ve kaslı erkek işçiler gelir. Bunun nedeni de genellikle izlediğimiz dizi ve filmlerde böyle görüntülere yer verilmesidir.
Fakat büyük metal fabrikalarında çalışan kadın işçiler de var. O fabrikalardan biri bizim çalıştığımız Mata Automotiv. Bizler çalışma koşullarımızı, birlikte çalıştığımız erkek işçilerinkinden biraz daha ayrı tutmak istiyoruz. Şimdi bunların bazılarından bahsettiğimizde sizler de anlayacaksınız neden öyle yaptığımızı.
Biz kadın işçiler sadece fabrikadaki iş yükümüzü düşünmüyoruz, aynı zamanda işten eve döndüğümüzde yapacağımız işlerimizi de düşünüyoruz. Evde yaşlı veya hasta bakmamız gereken insanlar varsa onları da düşünüyoruz ki böyle arkadaşlarımız var. Çocuklarımızın okuluna, ödevlerine yardımcı oluyoruz, giyeceklerini ve genellikle işe gitmeden önce yemeklerini hazırlayıp çıkıyoruz evden. Bazı arkadaşlarımız normalde altıda kalkabilecekken sırf çocuklarına yemek hazırlamak için beşte kalkıyor. Bazılarımız eşlerinden ayrı ve evde hem anne hem de baba olmaya çalışıyor. Bazen işyerinde yapmış olduğumuz işler ağır geliyor ve belimiz çok ağrıyor, adet olduğumuzda ağrılarımız oluyor. Kimimiz bu dönemi çok daha ağır geçiriyor fakat yine de çalıştığımız bölümlerde işimizi en iyi şekilde yapmaya çalışıyoruz ve yapıyoruz da.
Bu bahsettiğimiz koşullar bizim gibi çalışan tüm kadınlar için geçerli aslında. Bizler bu çalışma koşullarımızı iyileştirmek için bir süre önce sendikalaştık. Bu süreci Evrensel gazetesi ve Hayatın Sesi Televizyonundan takip ettiğinizi varsayarak devam ediyoruz.
Biz toplu sözleşme hazırlanırken kadınlar olarak ayda bir gün mazeretsiz ücretli izin hakkı talep emiştik. Fakat patron bunu reddetti. Ama 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nün kadın işçilere tatil olmasını kabul etti. Bu Birleşik Metal Sendikası’nın imzaladığı toplu iş sözleşmelerinde ilk örnekmiş.
Fabrikamızda bu maddeyi kazanmamızı değerlendirirken çok farklı görüşler ortaya çıktı diyebiliriz. Örneğin bazı kadınlar; kendilerini değerli hissettiklerini, daha önce 8 Mart’ın onlar için önemli olmadığını, fakat şimdi önemli kıldığını söyledi. “Keşke daha örgütlü olsaydık ayda 1 gün izin hakkını da alsaydık”, “Kreş de taleplerimizden biri olmalıydı” diyen de oldu, “Ne fark eder ki, bizim için pek bir şey değişmedi” diyen de.
Fakat şimdi istediğimiz, fabrikada bir kadın komitesi oluşturup hem fabrika içerisinde dayanışma içerisinde olmak, hem de bir sonraki sözleşmeye çok iyi hazırlanıp diğer taleplerimizi kabul ettirmek. Birlikte ve güçlü olup, bir daha ‘keşke’ demek istemiyoruz.
Mata Automotiv’den kadın işçiler / İSTANBUL