04 Eylül 2016 00:59

Barış yalnızca kadınlarla olanaklıdır!

Hükümetle FARC arasında imzalanan anlaşma metninin en önemli özelliklerinden biri cinsiyet eşitliği vurgusu. Peki bu vurgu nasıl mümkün olabildi?

Paylaş

Yenifer Burbano MORA
İnsan Hakları Savunucusu,
Social y Politica Marcha Patriotica Hareketi* Üyesi

Kıtanın en eski gerilla örgütüne sahip ülke Kolombiya, bugün, Kolombiya Devrimci Silahlı Güçleri-Halk Ordusu’nun (FARC-EP) ortaya çıktığı 52 yıl öncesinden bu yana beklediği en önemli anlardan birini yaşıyor. FARC-EP, hükümetle dört yıldır süren diyalog sürecinden sonra silahlı çatışmanın son verilmesi konusunda nihai anlaşmaya vardı.

Savaşın sona ermesi Kolombiya halkını sarsan toplumsal sorunların bugünden yarına çözüleceği anlamına gelmez elbette. Bunların çözümü için gerekli yol haritası çizen farklı kesimlerin eylemlerine gereksinim var. Ancak kuşku yok ki savaşın olmadığı bir ortamda demokrasi, adalet ve eşitlik mücadelesi daha yakın olacaktır. Bu anlamda savaşın sona ermesi oldukça önemli bir adım; savaşta mücadelenin birinci sathına Barış denir.

HABER DEĞERİ YOK, HAYATİ DEĞERİ ÇOK: CİNSİYET KOMİSYONU

Barış sürecinden kaynaklanan konular, demokrasi ve politik katılım, tarımsal kalkınma, paramilitarizme karşı mücadele, güvenliğin sağlanması, kurbanlar ve yasa dışı uyuşturucu olayları nedeniyle ülkenin politik gündemi kesintiye uğradı. Bütün bu saydıklarım arasında diyalogda oluşturulan iki önemli ve tarihi konu var ki daha önce bunlara şimdiye kadar hiç önem verilmemişti. Bunlardan biri cinsiyet alt komisyonu ve diğeri ise etnik konuları ele alan etnik alt komisyonunun kurulmasıdır.

Ben bunlardan birincisine değineceğim; cinsiyet alt komisyonuna. Resmi kayıtlara göre Kolombiya’da nüfusun yüzde 51’i kadınlardan oluşmaktadır ki bunlar şiddeti, cins ayrımcılığını ve homofobiyi normalleştiren patriyarkal politikalardan en çok etkilenenlerdir. Kadının farklı gereksinimlerini göz önünde bulundurmayan sağlık sisteminden kaynaklı istenmeyen ve küçük yaşta oluşan gebelikler sonucu kürtaj talebi karşısında sayısız vicdani ret olayları, rahim ve meme kanserinden ölen kadın sayısının artması; kadınlara daha düşük ücret ödenmesi; aile içi ve kadına şiddet olayları bu politikaların sonuçlarına örneklerden bazılarıdır. Kadınlar silahlı çatışmanın esas kurbanlarıdır. Ülkede yerinden yurdundan edilenlerin yüzde 84’ü kadınlar ve onların çocuklarıdır. Kadına tecavüz edilmekte, kadının bedeni ve yaşamı silahlı gruplarca özellikle paramileterler ve devlet güçlerince savaş ve terörün bir aracı olarak kullanılmaktadır. Uygulanan şiddet olayları kahramanları kadın olduğunda haber olan bir çok diğer konu arasında yer almaktadır; ancak ülkedeki tüm kadın örgütlerinin başvurusu ile FARC-EP’nin hükümete önerdiği ve oluşturduğu toplumsal cinsiyet alt komisyonunun bir haber değeri yok!

CİNSİYET KOMİSYONU NELER BAŞARDI?

Bu alt komisyon ülkenin gündeminde şimdiye kadar olmadığı kadar çok şey başardı. Kolombiya ve Latin Amerika’nın geleceği konusunda kadını ve kadının fikrini ülkenin politik gündemine, okullara, üniversitelere, formasyon atölyelerine, daha birçok yere kattı.

Köylü kadınların toprak sahibi olması, özel ve farklı devlet yardımlarından yararlanması, yerelden ulusala kadar politik katılım için cinsiyet kotası, sağlık ve eğitim konusunda kadınları gözeten politikaların geliştirilmesi, silahlı çatışma çerçevesinde ve silahlı çatışma dışında kadına yönelik şiddet olaylarında kadınlara şikayet etme olanağı tanınıp suçluların hak ettikleri cezaları almasının ortamının sağlanması... Komisyonun tartıştığı bu konular kadınların fikrine bir yetki verilmesi olarak düşünüldüğünde toplumsal dönüşümün sağlanması yolunda kadınların bir araya gelmesi, örgütlenmesi Kolombiya’da binlerce kadının “yakıtı” olması açısından oldukça önem arzeden olanaklar.

FARC-EP ve özellikle de bu örgütün kadınlarının dünya kadınlarının mücadelesini inceleme ve bilgi edinme konusundaki çabaları biliniyor. Savaşın dinamikleri şimdiye kadar onları bu çabalarında bir hayli zorladı. Eğitim yapma, göreve çıkma, nöbet tutma eski yaptıkları işlerdi. Şimdi kendilerini okumaya verecek, özgürlük rüyasının gerçekleşmesine ve ülkenin kolektif inşasına katılacaklar. Silahsız politikaya hoş geldiniz Kadın Gerillalar! Hoşgeldin yalnızca kadınlarla gelecek olan Barış!

*Kolombiya’da 2012 yılında kurulan sol toplumsal ve politik bir hareket
Çeviri: Hilal Ünlü


LGBTİ'LER FARC İLE KOLOMBİYA BARIŞ ANLAŞMASININ NERESİNDE?*

Yıldız TAR

Kolombiya Devrimci Silahlı Güçleri (FARC) ile Kolombiya hükümeti arasında 50 yıldan uzun süredir devam eden savaşı bitiren barış anlaşması imzalandı. Hükümet ile FARC arasında Kasım 2012’den bu yana yaklaşık 4 yıldır Küba’nın başkenti Havana’da devam eden barış müzakerelerinde nihai anlaşmaya varıldığı açıklandı.
Anlaşma ile toprak reformu, siyasi temsil ve uyuşturucu kaçakçılığı gibi konularda uzlaşma sağlandı. 200 binden fazla insanın hayatını kaybettiği 50 yılı aşkın savaşı sonlandıran anlaşma tarihsel öneme sahip.
Üç yüz sayfayı bulan anlaşma metninin en önemli özelliklerinden biri ise toplumsal cinsiyet eşitliğine vurgusu. Anlaşmada, çatışma sürecinde kadınların yaşadıklarının nasıl telafi edilebileceği yer alıyor.
Anlaşmanın yürürlüğe girmesi için halk oylaması gerekiyor. Kolombiyalı gazeteci Catalina Ruiz-Navarro, “Eğer anlaşma onaylanırsa Kolombiya’da şimdiye kadarki en önemli feminist gelişme yaşanacak. Maddelerin yarısı bile uygulansa Kolombiya’daki kadınların hayatı kayda değer biçimde olumlu yönde değişecek” diyor.

KADIN ÖRGÜTLERİNİN BAŞARISI

Birleşmiş Milletlerin 2012 yılında yayımladığı bir rapora göre 1992 ve 2011 yılları arasında dünyadaki çeşitli barış görüşmelerinin sadece yüzde 4’ünde kadınlar sözleşmenin tarafı olarak yer aldı. Yüzde 2.4’ünde arabuluculuk yaptı, yüzde 3.7’sinde ise tanık olarak yer aldı.
Kolombiya ve FARC arasındaki anlaşmada kadınların ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin yer alması ülkedeki kadın hakları örgütlerinin başarısı. “Kadınların yer almadığı bir barış süreci sürdürülemez” diyen kadın örgütleri anlaşmanın içeriğini etkilemekle kalmayıp, anlaşmanın arka planındaki zihniyeti de dönüştürmeyi başardı.

İLK KEZ LGBTİ HAKLARI BARIŞ SÜRECİNİN DOĞRUDAN PARÇASI OLDU

Anlaşma öncesi çalışmalarına başlayan Toplumsal Cinsiyet Alt Komisyonu, anlaşma ve uygulama süreci boyunca kadınların perspektiflerinin yer almasını sağladı. Bunun yanı sıra LGBTİ hakları da barış sürecinde kendisine yer buldu. Ülkedeki LGBTİ örgütleri sürece katıldı. Böylece Norveç Barış İnşası Araştırma Merkezinden Kristian Herbolzheimer’a göre dünyada ilk kez LGBTİ hakları bir barış sürecinin doğrudan parçası oldu.
Ülkedeki 100’den fazla LGBTİ örgütü de anlaşmayı destekleyen bir metin yayınladı. Aralarında Colombia Diversa, Caribe Afirmativo örgütlerinin de olduğu LGBTİ ve sivil toplum örgütleri kamuoyunu 2 Ekim’de yapılacak referandumda evet oyu kullanmaya çağırdı. Örgütler açıklamalarını barış anlaşması ilanından bir gün önce yaptı.

‘LGBTİ’LERİN TANINMASI BARIŞ İÇİN VAZGEÇİLMEZDİR’

Caribe Afirmativo, anlaşmaya ilişkin websitelerinde yer alan metinde, “Kadınların, yerlilerin, Afrika kökenli yurttaşların, LGBTİ’lerin haklarının tanınması ve saygı görmeleri barış içinde yaşam için vazgeçilmezdir” dedi.
Anlaşma metni savaş dolayısıyla hayatını kaybeden ve mağdur olan LGBTİ’leri özel olarak anıyor. Anlaşmanın girişinde Kolombiyalı LGBTİ’lerin temel insan haklarının sağlanması ve korunması gerektiği yer alıyor.
Anlaşma, LGBTİ’lerin de parçası olabileceği bir demokratik kültür ve katılımın inşa edilmesi gerektiğini vurguluyor. Kolombiya Hükümeti ve FARC’ın katılımıyla hakikatleri araştırma komisyonu kurulmasını öngörüyor.

‘SİLAHLI ÇATIŞMALARIN KURBANLARIYDIK’

Colombia Diversa ve Caribe Afirmativo 2012 yılında Havana’da başlayan barış görüşmelerine ilk günden beri katılıyor. LGBTİ Hakları Savunucusu Avukat Mauricio Albarracín Washington Blade’e yaptığı açıklamada, anlaşmanın LGBTİ’lerin spesifik olarak yer aldığı ilk barış süreci olduğunu söylüyor: “Anlaşmanın LGBTİ haklarını da içermesi çok önemli.”
Başkent Bogotá’da yaşayan Trans Aktivist Laura Weinstein da, “Silahlı çatışmanın kurbanlarıydık” diyor. Caribe Afirmativo yöneticisi Wilson Castañeda ise ülkedeki LGBTİ karşıtı nefret ve şiddetten bahsederek, “Artık barış içinde yaşayabiliriz. Bu anlaşma ülkedeki LGBTİ’ler için büyük bir fırsat. Çünkü bize dönük ciddi nefret ve şiddet var” diyor.

*kaosgl.com sitesinden alınmıştır

ÖNCEKİ HABER

Şemdinli'de patlama: 3 asker yaralandı

SONRAKİ HABER

‘Muhalifleri tasfiye için bahane'

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa