Eğitim Sen işten atmalara karşı her ilde eylem yapacak

Kamuda 50 bini aşkın kişinin ihraç edilmesine ilişkin çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile Mili Eğitim Bakanlığı'na bağlı okullarda ve üniversitelerde binlerce eğitimci memuriyetten atıldı. Eğitim Sen, üyeleri ve Barış için Akademisyenlerin de aralarında bulunduğu büyük kıyıma karşı eyleme geçiyor. Eğitim Sen Genel Başkanı Kamuran Karaca, eğitimde yaşanan kıyıma karşı Perşembe ve Cuma günü bütün illerde milli eğitim müdürlükleri önünde eylem yapacaklarını duyurdu. 672 Sayılı KHK ile öğretmen ve akademisyelerin gerekli hukuki değerlendirme yapılmadan görevden ihraç edildiğini belirten Karaca, “Bu kapsamda ihraç edilen üyelerimizin sayısı MEB'e bağlı okullarda 110, üniversitelerde ise 34 kişi. İhraç edilen üyelerimizin sayısı diğer sendikalardaki binlerce kişiye bakılarak düşük denebilir. Ancak biz bu kıyımın haksız ve hukuksuz olduğunu dile getiriyoruz. Arkadaşlarımız ülke gündemi ve eğitim politikaları konusunda eleştiri, ifade özgürlüklerini kullanmışlardır. Ayrıca diğer sendikalardan açığa alınan eğitimcilerin de darbe ile ilişkisi kurulmadan görevden alındığını düşünüyoruz” diye konuştu. 

OKULLAR EĞİTİMCİLER OLMADAN AÇILACAK

Okulların açılmasına kısa bir süre kaldığına dikkat çeken Karaca, görevden ihraç edilen 28 bin öğretmenin aynı zamanda 900 bin öğrencinin de mağdur olması anlamına geleceğini söyledi. Çocukların öğretmensiz okula başlamış olacağını belirten Karaca, üniversitelerde de eğitimde sorun yaşanacağını dile getirdi. Karaca, “Arkadaşlarımızın kamusal hakları da görevden almalarla ellerinden alınmış olacak. Diğer taraftan da eğitimci arkdaşlarımızın bir mağduriyet sürecine girmiş olacak. Bu hatadan dönülmesini talep edeceğiz” dedi. 

OHAL VE DARBELER GÜVENCESİZLEŞTİRME FIRSATI

OHAL ile birlikte sözleşmeli öğretmenliğin ve üniversitelerde 50/D istihdamının yaygınlaştırılmasına ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Karaca, “Zaten bir takım antidemokratik düzenlemelrin yapılması hep bu olağanüstü süreçlerde yaşanıyor. Örneğin '80 darbesinden sonra özelleştirmelerin önü açıldı. Kamu kurumları talan edildi. Bu darbe süreciyle de taşeronlaştırma, güvencesizleştirmeyle çalışanların kazanılmış haklarının ellerinden alndığını görüyoruz. Yeni atanacak öğretmenlerin sözleşmeli öğretmen olarak alınması bu fırsatçılığı gösteriyor. Buna karşı bir bilincin ve mücadele hattının oluşturulması  için başta Eğitim Sen olmak üzere sendikalara büyük sorumluluklar düşüyor. Biz de bu sorumlulukla mücadeleyi öne çıkaran bir hat örmek zorundayız” diye konuştu. (Ankara/EVRENSEL)