Yüksekdağ: Öcalan ile görüşme halkların barışı içindir

PKK Lideri Abdullah Öcalan’la uzun süredir haber alınamaması ve çözüm ortamının oluşması amacıyla süresiz dönüşümsüz açlık grevine giren 50 siyasetçinin eylemi 2. gününe girdi. 

HDP Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ, Selahattin Demirtaş, HDK Eş Sözcüsü Ertuğrul Kürkçü’den oluşan bir heyet de eylemdeki siyasetçileri ziyaret etti. Buradaki konuşmasında açlık grevi eylemiyle Öcalan’la görüşme ortamının sağlanmasının istendiğini söyleyen Yüksekdağ, “Sayın Öcalan’la görüşmelerin yapıldığı dönemde kan, savaş, ölüm olmadı. Öcalan’la görüşme sağlanması Türkiye halkları için bir barış ortamının sağlanması içindir” dedi. 

Ziyarette ilk olarak konuşan HDK Eş Sözcüsü Ertuğrul Kürkçü, açlık grevi kararının bir protesto hareketi olduğunu belirterek, “Bu kararı verenler yaşanacak her şeyin farkındalar. Sayın Öcalan’dan haber alınmalı ve bir an önce aile ile avukatları ile görüşmesi sağlanmalıdır. Adalet Bakanı Bozdağ 15 Temmuz’dan sonra yeni önlemler aldıklarını söylüyor. Bu önlemler nedir? Bizlerin de bunları öğrenmeye hakkı var. Bizler de bu süreçte arkadaşlarımızın yanında olacak ve desteklerimizi göstereceğiz” diye konuştu.

‘BİR BARIŞ UMUDU DOĞSUN İSTİYORUZ’

HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, siyasetçileri selamlayarak başladığı konuşmasında şunları söyledi, “Arkamda gördüğünüz tablo Türkiye siyasetinin içerisine girdiği bir krizin resmidir. Bu kriz fotoğrafını yaratanlar arkadaşlarımızın meşru talebini karşılamayan siyasi iktidardır. Bakın nisan ayından bu yana sayın Öcalan’a ağır ve katı bir tecrit uygulanmasına rağmen onun barış mücadelesi, barış isteği, barış siyaseti ve halkların yüreğinde, ruhunda karşılığını bulan siyasi programı var olmaya devam ediyor. Türkiye’nin bu kadar güvensiz bir ülke haline gelmesinin tek bir nedeni vardır. Hükümetin adına güvenlik dediği şiddet politikalarıdır. Bunun tek nedeni Sayın Abdullah Öcalan tarafından başlatılan barış ve çözüm sürecinin sonlandırılmasıdır. Şimdi o masanın tekrar asla kurulamayacağından bahsediyorlar. Türkiye toplumu bu siyasetle yönetilmeyi hak etmiyor. Bu ortamı yaptığı çağrıyla ve çözüm sürecinde Abdullah Öcalan başarmıştı. 

Türkiye’de iyi şeyler oldu, kan akmadı, evlere cenazeler gitmedi. Yıllardır öldürerek çözüm olmadı. Sayın Öcalan, ölüm olmadan, savaş olmadan bir çözüm ortaya koyuyor. Ve üç yıl boyunca kimse kandan bahsetmedi, beslenmedi. Şimdi kandan beslenen bir siyasetle hareket ediliyor. Bugün başlatılan bu açlık grevi direnişi tüm halklar ve insanlık içindir. Evrensel hukuk kriterlerinin yerine getirilmesi içindir. Türkiye halklarının bu savaş belası karşısında bir umudunun olması, umudunun doğması içindir. Tüm bu yaşanan savaş yönelimi karşısında barış iradesini büyütebilmek için kritik düğümü çözmek gerekiyor. Bu düğüm ve barış ortamı da sayın Öcalan’la yapılacak görüşmedir” diye konuştu. 

‘BODRUMLARDAN DAHA GÜÇLÜ BİR ŞEYİ ÇEKEMEZDİM’

Açlık grevinde bulunan Sinemacı, Yönetmen Zeynel Doğan da, “ Ben hep barış filmleri yapmayı tercih eden bir sinemacıydım, öykü seçerken, film yaparken, video çekerken, fotoğrafa bakarken de barışa nasıl hizmet edeceğimi düşünürdüm” dedi. Doğan, Öcalan ile görüşmeler başladığında savaş ve kanın durduğunu belirterek Öcalan ile görüşmelerin önünün kesildiği anda ise savaş dozunun ve ölümlerin arttığını söyledi. Doğan, “Ben bir sinemacı olarak Sur bombalanıyordu sesini dinliyordum. Cizre’de arkadaşlarımız bodrumlarda bombalanıyordu ve biz izledik, savaş sürdü ve biz hep dışarıda kaldık, bu kez dışarıda kalmayacağım.  Sinema yapamadım bu süreçte ama bu süreçte ne kadar gerçekçi olunabilirdi bilmiyorum. Ben bodrumlarda yakılanların gösterildiği bir tabloyu çekemezdim. Panzerlerin arkasında sürüklenen insanların fotoğrafını daha iyi çekemezdim. Dışarıda cenazesini bekleyen bir annenin fotoğrafını daha iyi çekemezdim. Bunlardan daha güçlü bir şeyi yapamazdım. Dolayısıyla eyleme geçmem gerekiyordu ve  bu şekilde katıldım. Direnerek kazanacağımızı biliyorum” dedi.  (Diyarbakır/EVRENSEL)