Evi yanan Suriyeli aileye Halkların Köprüsü’nden destek

Kaldıkları evde dün elektrik kontağı yüzünden çıkan yangında ailenin bir üyesini ve evdeki tüm eşyalarını kaybeden Suriyeli mülteci aileye desteğe devlet, yerel yönetimler ya da Birleşmiş Milletler değil Halkların Köprüsü Derneği koştu. Dernek, aileye maddi ve manevi destekte bulundu. Dernek Başkanı Cem Terzi, Suriyelilerin yaşadıkları barınma sorununa dikkat çekti.

Suriye’deki savaştan dolayı İzmir'e gelen ve zor şartlarda yaşayan binlerce Suriyeli aileden biri olan Sabr ailesinin evinde 13 Eylül gecesi elektrik kontağı yüzünden  yangın çıktı. Basmane Kapılar bölgesinde bulunan evdeki yangın sonucu Baraa Sabr isimli 20 yaşındaki bir kadın yaşamını yitirdi. Harabeye dönen evdeki bütün eşyalar da yandı.  Sabr ailesi yakın zamanda Halep’ten gelmişti ve maddi sorunlardan kaynaklı 14 kişi bir arada yaşıyorlardı. Aile bu eve 500 TL de kira veriyordu.

EŞYALAR DAYANIŞMA ÇAĞRISI İLE TOPLANDI

Zor durumdaki aileye ilk ulaşan ise, Göç İdaresi Genel Müdürlüğü, yerel yönetimler ya da Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği değil Halkların Köprüsü Derneği oldu. Dayanışmanın gücünü bayramda da gösteren Halkların Köprüsü gönüllüleri aileyi yanan evde ziyaret edip, ailenin acısını paylaşarak destek oldu. Dernek, aileye yeni ev bir tuttu. Evin eşyaları ise sosyal medya üzerinden yapılan çağrı ile tamamlanmaya çalışıldı. Aileye gıda ve kıyafet desteği de sağlandı. Öte yandan aileye defin işlemlerinde de yardımcı olundu. Halkların Köprüsü Derneği daha önce de çok sayıda zor durumdaki mülteci aileyle de dayanışmada bulunmuştu.

‘YIKILMAKTAKİ EVLER YÜKSEK KİRALARA VERİLİYOR’

Halkların Köprüsü Derneği Başkanı Prof. Dr. Cem Terzi mültecilerin barınma sorununa değinerek “Savaştan kaçmış 20 yaşındaki bir kadın yanarak can verdi elektrik kontağı yüzünden. Biz uzun zamandır mültecilerin kaldıkları evlerin yaşanılacak şartlarda olmadığını söylüyoruz.  İçerideki elektrik tesisatı kim bilir kaç yılından kalma. Yangına, su basmasına, yıkılmaya karşı hiç bir değerlendirme yapılmamış. Oradaki evlerin çoğu bu şekilde ve sadece Suriyeliler değil Türkiyeliler de o evlerde kalıyor. Bu evlerden belediyeler de sorumlu. Kiraya verilmeden önce denetlenmesi gerekiyor. Herkes kafasını deve kuşu gibi kuma gömmüş, felaket olmasını bekliyor. Her türlü tehlikeye açık bu evler de fahiş fiyatlara kiralanıyor. Geçen sene bir ev yıkılmıştı ve yedi kişilik aile son anda canını kurtarmıştı. Bu aileye başka bir ev kiraladık ama o evin de alt yapısından emin değiliz. Benzer şeyler yaşanabilir. Bu büyük bir sorun” dedi.

‘VALİLİK VE BELEDİYENİN ADIM ATMASI GEREKİYOR’

Polis dışında herhangi bir görevlinin ailenin yanına gelmediğini de ifade eden Terzi şunları söyledi “Belediyeden, valilikten ya da BM’den bir görevli de ailenin yanına gelip, duruma el koyup, acil bir ihtiyaç gidermek için kılını kıpırdatmadı. Harekete geçmek için benzer şeylerin yaşanmasına gerek yok. Bu bölgedeki metruk evlerde on binlerce insan yaşıyor ve kamunun hem belediyesi ile hem de valiliği ile adım adım atması gerekiyor. Orada Birleşmiş Milletler ya da uluslararası yardım kuruluşları da yoktu. Muhtemelen tatile denk geldiği için. Bu daha da  acı bir şey demek ki insanlara verilen hizmetler de tatile girmiş oluyor. Bu da çok kabul edilebilecek bir şey değil. Biz aile ile ilgilenmeye devam edeceğiz. Aile kabul ederse hukuki süreci de takip edeceğiz”. (İzmir/EVRENSEL)