‘Solgun Sarı’ bir yüzleşme çağrısı
Yazar Sadık Aslan, “Solgun Sarı” kitabıyla Mêrdîn’in binaları kadar eski ve tarihi olan acılarıyla yüzleşmeye çağırıyor.
Yazar Sadık Aslan, “Solgun Sarı” kitabıyla Mardîn’in binaları kadar eski ve tarihi olan acılarıyla yüzleşmeye çağırıyor. Tarih kokan satırlarda bir taraftan yaşanan acılar okunurken, bir taraftan da kentin köylerinde, sokaklarında dolaşma şansı yakalanıyor.
Mezopotamya’nın en kadim kentlerinden biri olan Mardin sarı taşlı yapılarıyla müthiş tarihi bir görsel sunsa da bu taşların ardında solgun ve kanlı bir tarih gizli. Her ne kadar dinlerin ve halkların ortak yaşam alanı olarak tanımlasa da bu kenttin tarihinin egemenlerin halklara ve inançlara dayattığı katliamlarla dolu olduğu tarih kitaplarından yazmasa da insanların canlı hafızasındaki yerini koruyor. Yazar Sadık Aslan da bir Mardinli olarak kendi hafızasına da belli biçimleriyle kazınan bu tarihi, edebiyat ile ele alıyor. Lis Yayınları’ndan yayınlanan öyküler, bu sayede ikinci kez okuyucuyla buluşma şansına sahip oluyor.
“Sarı Solgun-Tor Hikayeleri” ismiyle yayınlanan kitapta, 7 öykü ile Mezopotamya topraklarında yaşanan acıları anlatıyor. Süryani, Ermeni, Kürt, Arap, Türk halkları ve Müslüman, Hıristiyan, Êzidî, Alevi inançlarına mensup insanlar arasındaki egemen-ezilen ilişkisinin ele alındığı öykülerde, bazen bir önceki öyküde ezilen olan halk ya da inanç bir sonraki hikâyenin egemeni olabiliyor.
Kitap bölgede yaşayan farklı halk ve inançlara yer vermekle birlikte ağırlıklı olarak Süryanilere dair alıntılar, öyküler içeriyor. (DİHA)