Bekir Kaya: Kayyımları hiçbir zaman tanımayacağız

Van Büyükşehir Belediyesi Eylül ayı meclis toplantısında DBP’li dört ilçe belediyesine atana kayyınları değerlendiren Van Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Kaya, 11 Eylül'de belediyelere el konmasının bir darbe olduğunu ve 11 Eylül tarihinin Kürtler için bir darbe olduğunu belirterek, 11 Eylül'de sivil siyaset ve yerel demokrasiye darbe yapıldığına dikkat çekti. Sömürge hukuku işletilerek belediyelerin gasp edildiğini söyleyen Kaya, “Belediye eş başkanlarının yerlerine atanan sömürge memurlarını hiçbir şekilde tanımayacağız. Bu memurların halkın nazarında ve vicdanında hiçbir yerleri yok ve olmayacak. Tüm faşist iktidarların karakteristik özelliği baskı ve zulümdür” dedi. 

‘BU HALK SİZİN DE YÜZÜNÜZE TOKADI İNDİRECEKTİR’

15 Temmuz darbesini vicdani olan herkes gibi Kürt halkının da en üst düzeyde bir refleks göstererek kınadığını ifade eden Kaya, "Maalesef 15 Temmuz darbecilerini besleyerek bugünlere getirenler 11 Eylül'de belediyelerimize el koydular. Bugün belediyelerimizin etrafı zırhı araçlarla çevrilmiş, halkın kurumu olan belediyelere halk dahi alınmıyor. Hakkari'de mehter marşı eşliğinde, askeri, adli ve idari bürokratlar bir işgal havası ile fotoğraflar paylaşıyorlar. Sanmasınlar bu devran hep böyle dönecek ve rüzgar hep onlardan yana esecek. Bunların akıl hocaları olan Mehmet Ağar, Tansu Çiller ve diğerlerini de gördük. Kürtler köylerinin yakıldığı süreci de, 17 bin faili meçhulü yaşadığı süreçleri de gördü. Bizler o gün verilen bu bedeller sayesinde bugün buradayız. Bugün tekrar aynı mantık, aynı zihniyet yine işbaşındadır. Halkımızı sindirmek ve zor kullanarak bu halkı dize getirmeyi düşünenler yanılıyorlar. Bir zamanlar 'biz seçilmişleri atanmışlara yedirmeyiz' diyenler, bizzat atanmışlara kul, köle oldular. Bunlar Tansu Çiller'in artıklarından, Mehmet Ağar'ın tetikçilerinden medet umar hale geldiler. Bu halk, o zaman onların yüzüne nasıl tokadı indirdiyse, aynı tokadı sizinde suratınıza vuracaktır” diye konuştu.

 ‘BU HALK SİZLERE BUNLARI HATIRLATIR’ 

TOMA’lar, zırhı araçlar ve polisler eşliğinde bu halkın seçtiği insanların koltuklarının gasbedildiğini dile getiren Kaya, "Siz toplumsal sorunları zor kullanarak çözemezsiniz, ama sizi çözdürürler. Tansu Çiller kadar zor kullanan bir başbakan gördünüz mü? yada 'bin operasyon yaptım' diyerek övünen  Mehmet Ağar gibi bir içişleri bakanı oldu mu? Peki bunlara ne oldu? hepsi tarihin çöplüğüne gömüldüler. Bugün de Cumhurbaşkanı, Başbakan ve hükümet yetkilileri de aynı dili ve aynı yöntemi kullanmaya başladılar. Bunu bilmelisiniz ki, bu halkın evlatları bu kazanımları sizlere öyle kolay kolay bırakmaz. Bu kazanımları elde etmek için canlarını ortaya koyan bu halk, sizin o kayyımınıza ve sömürge memurunuza bu kurumları teslim etmeyecekler. Bu devran böyle dönmez, 1 ay, 1 yıl yada 2 yıl olur ama bu halkın içerisine çıkacak yüzünüz olmayacak. Bugün nerden geldiği belli olmayan o memurları alkışlayıp o koltuklara oturtmak size cazip gelebilir ama bu halk sizlere bunu mutlaka hatırlatır" diye konuştu. 

‘BAŞIMIZ DİK, VİCDANIMIZ RAHAT’

2009 seçimlerinin ardından Van Belediyesi'ni kazandıklarında AKP'nin milyonlarca liralık yolsuzluk belgelerinin bizzat müfettişler tarafından ortaya çıkarıldığını hatırlatan Kaya, ancak ortaya çıkan raporların da, kendi belediyelerinin yolsuzlukları görünmesin diye yine hükümet tarafından sümenaltı ettirildiğini söyledi. Yalanlarının bile bir birini tutmadığını söyleyen Kaya, "Bir dönemler 'Van Belediyesi'ne Kandil'den para geliyor' diyen bu zihniyet bir süre sonra da 'Paraları Kandile gönderiyorlar' demeye başladılar. Bir yalan söyleyecekseniz ortaklaşın ve hangi yalanı söyleyeceğine karar verin. 'Para örgüte gidiyor' diyen zihniyete sesleniyorum. Peki gönderdiğiniz müfettişlerinize bu paranın nereye harcandığını neden sormuyorsunuz? Bunlar kendi müfettişlerine bile itibar etmiyorlar, çünkü itibar etseler yalanları ortaya çıkacak. Biz teftişi her zaman kendimize bir ayna olarak görüyoruz. Kısa bir süre önce 2010 yılına ait dosyaları bile bizden istediler. Başkanlık müfettişleri gitti, mülkiyeciler geldi, onlar gitti Sayıştay müfettişleri geldi. Ama hiçbiri bir şey bulamadı.  DBP'li belediyede bir kuruş para örgüte gitse, ondan sonra biz kendimizi nerde bulacağımızı da biliyoruz, nasıl gazete manşetlerine çıkacağımızı da biliyoruz" Halkın kendilerine teslim ettiği emanete asla ihanet etmediklerini ve etmeyeceklerini belirten Kaya, "Biz göreve geldiğimizde bu halka söz verdik ve 'sizin bir kuruş paranız bizim namusumuzdan daha değerlidir' dedik. Halkımız bize bir kuruş emanet etmiş ise o bizim için her şeyin üzerindedir. Biz kendimizden eminiz, başımız dik, vicdanımız rahat bir şekilde bu halkın içerisine çıkıyoruz. Ama birileri beton bariyerler ve zırhlı araçların içerisinde gezmeye mahkumdur. Bunların halkın içerisine çıkacak yüzleri bile olmayacaktır" diye konuştu. 

‘KİMLERİN BELEDİYELERİNİN TERÖR İLE İLİŞKİLİ OLDUĞUNU HERKES İYİ BİLİYOR’

Yalancı siyasetçilerin söylemlerinin Kürt halkında değerinin olmadığını söyleyen Kaya, ‘AKP’li bir vekil başka bir yalan söylüyor, Başbakan ise farklı bir yalan söylüyor. Bu yalanların AKP’nin siyasi camiasında kafa karışıklığına neden oluyor. Bu yalanlar ruhsal sorunlara neden oluyor. Ya deyin ki,’örgüt onlara para gönderiyor’ ya da ‘onlar örgüte para gönderiyor’ bu yalandan ikisinden birini seçin. Bu kentte kimlerin terör örgütlerine destek verdiğini herkes çok iyi biliyor. Yine hangi belediyenin hangi terörist örgütler ile iç içe olduğunu da çok iyi biliyoruz. Gidin kendi belediyelerinize IŞID'e nasıl işbirliği yaptıklarına bakın. Sizler eğer FETÖ’cülerle bağlantı kurduracaksanız, 2004 – 2009 yılında Van Belediyesi’nin FETÖ’ye tahsis ettiği arsalara bakın. Ama sizlerin bunu konuşacak, araştıracak ne ahlakınız ne de karakteriniz yok” şeklinde konuştu. 

 ‘15 TEMMUZ DARBESİ NE İSE 11 EYLÜL DARBESİ DE ODUR’

15 Temmuz darbesini herkesin lanetlediğine dikkat çeken Kaya, “Darbeciler başarılı olsaydı OHAL ve sıkıyönetim olacaktı. Meclis feshedilir, seçilmişlerin yerine atanmışlar gelirdi. Yüzlerce defa lanetlediğimiz bir girişim başarısızlıkla sonuçlandı. Ama başarısız darbe girişimine rağmen Türkiye’nin tamamında OHAL ilan edildi. Kaçak Saray’da KHK’lar ile ülke yönetilmeye çalışıldı. Seçilmişler ya cezaevine atılıyor, yada görevden alınarak yerlerine atanmışlar gönderiliyor. Kamuda emekçiler tasfiye edilmeye başlandı. Şimdi hangisi darbe? Biz nasıl ki 15 Temmuz darbesini lanetlediysek, 11 Eylül darbesini de aynı bakış açısıyla lanetliyoruz. Bizim için iyi darbe kötü darbe yok. Ama şunu da iyi biliyoruz ki bu Kürtlere açılmış bir savaştır. Şimdi göreve aldıkları eski ortakları ile Kürt halkına karşı bir savaş başlattılar” diye konuştu.

‘BU DEVRAN BÖYLE DEVAM ETMEYECEK’

Kaya son olarak konuşmasını şu şekilde sonlandırdı, “Bu devran hep böyle devam etmeyecek, iktidar seviciliği yapanlar, yalakalık yapanlar bilsinler ki bu devran böyle dönmeyecek. AKP’ye bugün yaranmaya çalışanlar yarın bizlere aynısı yapacaklar. Azıcık omurgalı olun diyoruz. Kentteki STK’lara gelin bizimle mücadele edin demiyoruz. Ama bu kadar hak gaspı yaşanırken sizlerin hiç mi söyleyeceği bir şeyleri yok. Bu kadar hukuksuzluk yaşanırken, 3-5 ihale peşinde koşup sınır kapısında 1-2 dükkan almaya kalkışmak size bu kadar cazip geliyorsa buyurun o onursuzluğu seçin diyoruz. Ama azıcık onur kırıntısı varsa safınızı belirleyin diyoruz” dedi. (Van/EVRENSEL)