Geniş zamanlarımız yok bizim matem tutmaya

Siz bizim Deniz’i görmediniz ki hiç
Ruhu demir yürekten, sesi heybeli
Sevdasına bir türlü sığmaz yüreği,
İlk o göğüsledi ipi.
Ve o yiğit delikanlıyı ben öyle sevdim.

Siz bizim Yusuf’u bilir misiniz?
Elleri kan içinde, nehirle taşmış yanaklarından,
Şarkışla’da yaralı halde bırakmış tuttuğu eli.
Ruhu hala devrimde, kıpırdamıyor gövdesi.
O inatçı Yusuf’u ben öyle sevdim.

Siz bizim Hüseyin’i bilmezsiniz ki?
Ruhun dar vakitlere sığmaz senin
Ne bir kurşun yıldırır seni ne bir darağacı ilmeği
Sen çıktın sehpaya, sen astın ya kendini,
İşte o inançlı Hüseyin’i ben öyle sevdim…

Siz bizim Üç Gül’ü tanımazsınız hiç
Dar gelir anlatılan sözler.
Geniş zamanlarımız yok bizim matem tutmaya,
Ve nereye gittiğinden çok nasıl gittiğin önemli!
Özgürlüğün kızıl güneşinde doğan,
Nefessiz yere düşen,
Bütün yiğitlere selâm olsun.
Ruhunuz yanımızda olmasa bile,
Gözlerinizdeki ışık çizmiş olduğunuz yolda,
Bizi hep aydınlatsın.
Erdeminiz rehberimiz anılarınız yolumuza ışık olsun
HADİ EYVALLAH!....