‘Sadece ben bilirim’

TEORİ MÜHENDİSLİĞİ...!

Öğrenciler 2.(bahar) döneminin ilk şokunu ders programlarında yaşadılar. Açıklanan programa göre 1. dönemde uygulanan Yoğunlaştırılmış Eğitim Programı(YEP)’te olduğu gibi günlük 10 saate varan ders saati ile karşılaştılar. Ayrıca yine sadece teori derslerine yer verilerek bölümlerde görülmesi gerek uygulama derslerinin  hepsinin kaldırıldığını gördüler. Bu konuda görüşlerine başvurduğumuz öğrenciler; “hocalarımız bize ilk dönem böyle olmak zorunda zaman  ve yer imkanlarımız kısıtlı bu nedenle bu dönemlik uygulama derslerinizi kaldırdıklarını” söylediler. İlk dönemi üç ay önce bitirdik ama uygulama derslerimizi halen alamıyoruz. Kitaplardan öğrendiklerimizi uygulamalı olarak görmedikten sonra bir süre sonra unutuyoruz. Bizden doktor,mimar,mühendis ve veteriner olmamızı bekliyorlar. Bizler bu durumda ancak teori mühendisi oluruz diye konuştular.

1 GÜNDE  12-14 SAAT DERS 4 SINAV

YEP doğrultusunda öğrenciler  günde 12-14 saat aralarında derse giriyorlar. Aynı zamanda öğrenciler 1. dönemde yapılmayan sınavlarına girerek başarılı olmaya çalışıyor. Öğrenciler günde bazen 4 sınava girmek zorunda kaldıklarını, birçok sınavın saatlerinin birbiriyle çakıştığını ve aynı saatte 3 sınava girmek zorunda olan arkadaşlarının olduğunu söylüyorlar. Bu arkadaşlarımız diğer sınavlara yetişebilmek için, her sınav için 1 saat olan sınav süresinin en fazla 20 dakikasına girebiliyorlar. Çoğunda başarısız oluyorlar.  Sınav saatlerinde prefabrik dersliklerin koridorlarında tam bir karmaşanın yaşandığını belirtiyorlar.

HAYDİ KIZLAR YURDA!

KYK konteyner yurtlarında kalan kız öğrenciler 2. dönemin başlamasıyla beraber kendi istekleri dışında güçlendirilmiş yurt binalarına yerleştirildi. Birçok kız öğrenci deprem korkusundan dolayı binalara girmek istememesine karşın, barınacakları farklı bir yerin olmaması çaresizliğiyle yurtlara yerleştiler. 6 mayıs gecesi Van Gölünde yaşanan 3,9 şiddetindeki depremin sadece KYK yurtlarında kalan öğrencilerin hissetmesi öğrencileri de daha fazla tedirgin hale getirdi. Yaşanan depremin ardından tüm bloklar tamamen boşaltıldı ve uzun süre öğrenciler dışarıda soğuk havada beklediler. Gecenin ilerleyen saatlerinde ise deprem korkusu yaşayan ve o psikoloji ile binalara girmek istemeyen öğrenciler özel güvenlik elamanlarınca zorla ve tehditlerle binalara tekrardan sokuldular.

BİLİMSEL BİR EĞİTİM VERMİYORUZ

Yoğunlaştırılmış Eğitim Programı üzerine görüşlerine başvurduğumuz akademisyenler; bu programın  tamamen göstermelik bir eğitim programı olduğunu ve sadece yıllı kurtarmaya yönelik olduğunu belirttiler. Akademisyenler bu yıl bilimsel bir eğitimden uzak ezberci, sorgulamayan bir eğitimi, öğrencilerine vermekten şikayet ettiler. Binaların çoğunun hasarlı olduğunu ve bu nedenle öğrencileri binalara alıp laboratuvar ve diğer uygulamalı dersleri veremediklerini sadece teorik derslerini verdiklerini belirten akademisyenler  bunun da yetersiz oluğunu söylediler.

DEPREMDEN SONRA YAZ OKULU SARSTI

Üniversite bu yıl ilk defa yaz okulu uygulamasına geçecek. Uygulamayı eleştiren öğrencilere karşı üniversite yönetiminin cevabı bir hayli ilginçti. Üniversite yönetimi yaz okulu uygulamasını depremden dolayı mağdur olan  ve mezun olabilme durumu olan öğrencileri açtıklarını iddia ettiler. Yaz okulu uygulamasının sadece bu yıl geçerli olduğunu söyleyen üniversite yönetimi böylece hem artık yıl öğrencilerinin mezun olacağını hem de başarısız dersleri olan öğrenciler bu derslerinde başarılı olabileceğini belirtiler. Öğrenciler ise uygulamaya oldukça tepkililer. Öğrenciler madem bizim başarılı olmamızı istiyorlar o zaman bize vize ve final sınavlarında yardımcı olmalarını kendilerine sınavlarda normal şartlarda aldığımız eğitim gibi zorlamamalarını istediler. Öğrenciler bize en büyük yardımı yaz okulu programını kaldırarak yapabilirler. Yaz okulu ile bize yardımcı olmuyorlar kendilerine yardımcı oluyorlar. Hepimiz depremzedeyiz büyük acılar yaşadık normal okul harcımızı bile zor öderken şimdi de yaz okulunun harcını nasıl ödeyeceklerini bilmediklerini söylediler.