26 Eylül 2016 13:54

Bir dilde söyleneni öteki dilde duyuranların kulübü: BÜÇEV

Boğaziçi Üniversitesi Çeviri Kulübü

Paylaş

BÜÇEV Yönetim Kurulu
İstanbul

Boğaziçi Üniversitesi Çeviri Kulübü (BÜÇEV) çeviri kuramlarının incelenip tartışılması, çeviri üzerine yayıncılık faaliyeti yürütülmesi, kulüp üyeleri arasında çeviri deneyimi aktarılması, çeviri alanında faaliyet gösteren öteki kulüplerle, kuruluşlarla beraber etkinlik düzenlenmesi amaçlarını taşıyan bir öğrenci kulübü. 

BÜÇEV GEÇTİĞİMİZ DÖNEM NELER YAPTI?

Geçtiğimiz dönem, bu amaçlar doğrultusunda söyleşiler yaptık, atölyeler düzenledik, Dünya Öyküleri Çeviri Antolojisi ile kulüp yayınımız olan Evire Çevire’yi yayımladık. Atölyelerimizin ilki, Çevirmenler için Türkçe Atölyesi oldu. Bu atölyede, temel olarak çeviri sırasında Türkçenin nasıl kullanılacağı üzerinde durduk. Türkiye’de çeviri alanında çalışmalar yapan yazarların görüşlerini değerlendirdik. Hem Türkçe yazılmış, hem de Türkçeye çevrilmiş kitaplardaki dili inceleyerek çeşitli sonuçlar çıkardık. Teknik sorunlar nedeniyle devam ettiremediğimiz çeviri teknolojileri atölyesinde, bilgisayar destekli çeviri programlarını tanıtmayı amaçladık. 
Söyleşi konuğumuz ise Cem Özdemir’di. Başta Game of Thrones dizisi olmak üzere, “eşekherif” adıyla yaptığı altyazı çevirilerinden konuştuk, çeviri hakkında fikirlerini dinledik, çeviri eğitiminin nasıl olması gerektiğini tartıştık. 
Yüzüklerin Efendisi serisinin çevirmeni Çiğdem Erkal İpek ile Harry Potter serisinin çevirmeni Sevin Okyay’la çeviri üzerine röportajlar yaptık. Tavsiyelerini, nasıl çalıştıklarını, zorlandıkları noktaları öğrendik. Bu röportajlara dergimizde de yer verdik. 

BÜÇEV BU SENE NELER YAPACAK?

Önümüzdeki dönem, Türkçe atölyesine devam edeceğiz. Bunun dışında, güncel çeviri kuramlarının tartışılacağı bir atölye, bir de yayıncılık atölyesi planlıyoruz. Evire Çevire’yi aylık periyotta düzenli bir şekilde yayınlayıp, çevirilerin yayınlandığı bir dergi değil de, çeviri üzerine yazılan bir dergi haline getirmeyi hedefliyoruz. 
Çeviri eleştirisi alanına da daha fazla yer vermeyi düşünüyoruz, çünkü çeviribilim alanında çeviri eleştirisi özel bir ilgi merkezi. Ama ülkemizde çeviri eleştirisi ya kitap incelemelerinin bir köşesinde kalıyor, ya da çeviribilimdeki gelişmelerden, teorik birikimden tamamen habersizce, Perec’in Kayboluş’unda olduğu gibi, çoğunlukla yanlış bir yol izleyerek yapılıyor. Geçen dönem, önceliğimiz Evire Çevire’nin sağlıklı bir şekilde yayın hayatına devam etmesi olduğundan, çeviri eleştirisine yönelik çabalarımız sınırlı kalmıştı. Bu yıl, “Kötü Çeviri Ödülleri” gibi bir format yoluyla, akademik birikimi çeviri eleştirisiyle buluşturacağız. 
Çevirmenleri, editörleri ağırlamak, söyleşilerimize devam etmek de planlarımız arasında. Farklı alanlarda çalışan çevirmenlerden öğreneceklerimiz de yayıncılık dünyasını daha yakından öğrenmemiz de eminiz ki çok yararlı olacaktır. 
Evire Çevire, henüz alacağı çok yol olmasına rağmen şimdiden kendini az çok duyurmuş bir dergi. Ama sınırlı sayıda basabildiğimiz için yeterince insana ulaşamıyor. Bu sorunun üstesinden gelebilmek için, hem elektronik formatta yayınlamaya devam etmeyi, hem de baskı sayısını artırmayı düşünüyoruz. Birkaç sene içinde canlanan, her gün daha etkin olma hedefinde bir kulüp olarak maddi sorunlarımıza elbette bir çözüm üretmemiz gerekecek. 
Evire Çevire’de yazmak, kulüp etkinliklerine katılmak, tavsiyelerde bulunmak için, bize Facebook sayfamızdan (facebook.com/BogaziciCeviriKulubu), aynı zamanda bu sene yeniden kullanmaya başlayacağımız bucev.boun.edu.tr adresinden ulaşabilirsiniz.


ÇEVİRİDE BARIŞ

Dergimiz Evire Çevire, Türkiye’de çeviri alanında yayınlanan az sayıdaki dergiden birisi. Geçtiğimiz dönem, uzun bir aradan sonra yeni sayısı hem kulüp üyelerinin, hem hocalarımızın, hem de dışarıdan katkı sunanların çabalarıyla çıktı. Kapağımızda, onlarca dilde “Barış” yazıyordu. Şöyle demiştik:
“Hangi dilde yükselse bir ses, bir ötekinde duyurandır çevirmen. Biz dillerin dilini konuşarak, insanlığı, bilimi, doğayı anlatırız. Zorlanırız bazen, çünkü bazı kelimelerin kimi dillerde benzeri olmaz. Demek ki o dili konuşanlar bu kelimeyi önemsememiş deriz. 
Fakat barış, her dilde bulabildiğimiz kelimelerden. İnsanlığın yüce değerlerinden birini dile getirdiğinden olacak herhalde, hiç kimse es geçmemiş kendi dilinde barışa ad koymayı.
(…) İfade özgürlüğünün en temel insan haklarından biri olduğunu biliyoruz. Yükselemiyorsa bir dilde bir ses, çeviri de var olamaz. Bu yüzden, barışı savunanların yanında olmak için, en iyi bildiğimiz işi yaptık: barış çağrısını, başka dilleri konuşanlara da ulaştırmaya çalıştık kapağımızda.”
BÜÇEV üyeleri olarak, bir öğrenci kulübünün üniversite gündeminden bağımsız olmadığının farkındayız. Boğaziçi Üniversitesi’nde rektörlük seçimleri yapılacağı zaman, rektör adaylarının verdikleri röportajlar adayları tanımamızın bir yolu oldu. Röportajda adaylardan Vedat Akgiray’ın sürekli paradan bahsetmesi, çıkara dayalı kulüp anlayışını güçlendirecek adımlar atacağı endişesi uyandırdı bizde. Biz de bunun üzerine bir bildiri kaleme alarak Türkçe, İngilizce, Almanca, Fransızca, Kürtçe, İspanyolca dillerinde yayınladık. Bu konu gibi öğrenciyi etkileyecek her konuda bir tavır almamız gerektiğini düşünüyoruz.
 

ÖNCEKİ HABER

Ne çektiler? Niye çektiler?

SONRAKİ HABER

Fotoğrafın tutkunları İstanbul'da buluşuyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa