Dünya edebiyatının renkleri İstanbul’da

Kübrüya ENGİNBAĞ
İstanbul

9. Uluslararası İstanbul Şiir ve Edebiyat Festivali bugün başlıyor. Festival bu yıl bünyesine şiir, roman, öykü  ve çocuk edebiyatını da katarak kapılarını edebiyat severlere açacak.

Yoğun bir programla karşımıza çıkan festivalde ölümünün 400. yılı olması nedeniyle Shakespeare için ve yazar Cemil Meriç’in doğumunun 100. yıldönümü kapsamında çeşitli anma etkinlikleri de düzenlenecek.

Düzenleme kurulunda Adnan Özer, Metin Celal ve Doğan Hızlan’ın yer aldığı festivalde  Türkiye’den Mario Levi, Ahmet Ümit, Tarık Tufan, Beşir Ayvazoğlu, Haydar Ergülen, Hüseyin Yurttaş, Abdülkadir Budak ve Barış Müstecaplıoğlu gibi yazarlar yer alacak. Türkiye’den katılacak  isimlerin yanı sıra; İngiltere, Portekiz, İspanya, Fransa, İtalya, Slovenya, Avusturya, Almanya, Polonya, İsveç, Macaristan, Bosna Hersek, Lübnan, Fas, Suriye, Çin, Arjantin, Meksika ve Avustralya’dan da çok sayıda edebiyatçı katılacak.
Sloven edebiyatının önemli yazarlarından Drago Jancar, “Yarının Aşkı” kitabının yazarı Eric Sadin, “Dünya Şiir Hareketi” kurucularından Avustralyalı Phillip Hammial de festivalin konukları arasında.

İstanbul Şiir ve Edebiyat Festivali’nin mekanları arasında Pera Palas, Ahmet Hamdi Tanpınar Kütüphanesi, Yerebatan Sarnıcı, Gülhane Parkı, Emirgân Lale Müzesi, Karanlık İşler, Moda Sahnesi, Minoa Kitabevi, Turabibaba Kütüphanesi ve Şiir Hatları Vapuru’nda 2 Ekim’e kadar çeşitli etkinliklerle sürecek.

‘UMUDU HER KOŞULDA SAVUNMAK ZORUNDAYIZ’

FESTİVALİN şair konuğu Haydar Ergülen, OHAL nedeniyle son zamanlarda iptal edilen etkinlikleri hatırlatarak, bu koşullarda bir edebiyat festivalinin düzenleniyor olmasını önemli bulduğunu söyledi. “Her renkten, görüşten edebiyatçıların olması festival ruhunun gerektirdiği bir şey. Söyleşilere ve etkinliklere katılan yazarların herhalde söyleyecek bir şeyleri vardır, olacaktır diye düşünüyorum.”
Tutuklu yazar ve gazetecilerle dayanışmanın böylesi süreçlerde önemli olduğunu söyleyen Ergülen, “Arkadaşlarımız için nöbete giderek, yazarak desteğimizi sürdürebiliriz elbette. Umut etmek ve umudu her koşulda savunmak zorundayız. Bunlar da duyarlı olmanın, farkındalık yaratmanın yollarından sayılır” dedi.

‘BU ÜLKENİN OYUNCULARI SAHNESİNİ BULUR’

FESTİVAL kapsamında Moda Sahnesi’nde gerçekleştirilecek oyun okumasında Mert Fırat, Defne Halman, Ceren Hacımuratoğlu, Ümit Bülent Dinçer ile birlikte yer alacak olan Volkan Yosunlu, yaşadığımız süreçte sanata çok ciddi darbeler vurulduğunu belirtti. Tıpkı “Barış için akademisyenler” gibi bu ülkede yaşananlara kayıtsız kalınmaması gerektiğini söyleyen Yosunlu, “bu yüzden yaptığımız her türlü sanatsal aktivitede olabildiğince bunu ön plana çıkarmaya çalışıyoruz. Alanlarımız çok daraldı. O alanları genişletmek ancak bu tür etkinliklerle mümkün. 9.su düzenlen festivali 20’ye 25’e 50’lere taşıyacak olan sanatçılardır. Bizde olabildiğince katkısını sunmaya çalışıyoruz” dedi.

Yosunlu birlikte sahne alacakları Ceren Hacımuratoğlu ve Ümit Bülent Dinçer gibi Şehir Tiyatrolarından işten çıkarılan taşeron oyuncu arkadaşlarının durumlarına dair düşüncelerini de paylaştı. OHAL’den dolayı binlerce öğretmenlerimizi, kamu emekçilerimizi işten atıldılar. Bu uygulamalar iktidarların muhalif kesime karşı darbesi olarak görüyorum. Bu yüzden de işten atılan arkadaşların davalarını kazanacağına inanıyorum. Bu ülkenin sanatçıları oyun oynayacak tiyatro salonları ve ekip arkadaşları bulabilir. Hiç kimse varolan koşullara muhtaç değildir. Oyuncular bunları göğüsleyecek güçteler. Hiçbir iktidar sanatçıların, yazarların sesini kısmayı başaramadı. Biz üretmeye ve hayata dair söz söylemeye devam edeceğiz.