OHAL'e Karşı Hukuk Örgütleri Platformu kuruldu
Kuruluşunu ilan eden OHAL'e Karşı Hukuk Örgütleri Platformu 17 Ekim'e kadar topladığı imzaları TBMM'ye sunacak.
OHAL'e Karşı Hukuk Örgütleri Platformu kuruldu. Platforma Birleşik Haziran Hareketi Hukukçuları, Çağdaş Avukatlar Grubu, Çağdaş Hukukçular Derneği İstanbul Şubesi, Demokrasi İçin Hukukçular, Halkevleri Hukuk Dairesi, Hukukta Sol Tavır Derneği, Kartal Hukukçular Derneği, Katılımcı Avukatlar, Özgürlükçü Demokrat Avukatlar, Özgürlükçü Hukukçular Derneği İstanbul Şubesi ve Sosyal Hukuk katıldı.
OHAL'e karşı imza kampanyası başlatan platform 17 Ekim'e kadar toplanacak imzaları TBMM'ye sunacak.
Demokrasi İçin Hukukçular’dan Yıldız İmrek platformun kuruluş amacını açıkladı. ÖHD İstanbul Şube Yöneticisi İlknur Alcan platform kuruluş deklarasyonunu okudu. ÇHD İstanbul Şube Yöneticisi Ebru Timtik ise imza metnini ve kampanyayı açıkladı.
Hukuk örgütlerinin ortak açıklaması şöyle:
"15 Temmuz darbe girişimi sonrası, kendisini aklayan iktidarın, KHK’lar rejimi ile darbecileri tasfiye etme gerekçesiyle başlattığı “cadı avı” devam etmektedir. Tüm toplumun gözleri önünde yakın zamanda, Cizre’de, Sur’da katliam yapan devlet, bu sürece karşı koyan herkese işkence yaptı, herkesi baskıladı, binlerce memuru, eğitimciyi sorgusuz sualsiz açığa aldı veya görevden ihraç etti.
Yasaların çizdiği sınırlar dışında örgütlendiği bilinen bir cemaatin/örgütün, devlet içinde büyümesine yardım ettiklerini kabul eden, zamanında, bu kirli ilişkiye ses çıkaran herkesi düşman ilan eden ve her darbe döneminde güçlenen siyasal gelenekleri takip eden mevcut siyasal iktidar, bugün kendisinin darbe ile mücadele ettiğine inanmamızı istiyor.
Birkaç yıl öncesine kadar cemaatin etkinliklerine güç veren, medya organlarında yer alan ve yargı eliyle yaptığı hukuksuz operasyonlara destek veren her zamanın yandaşları, bu kez kandırıldıklarına inanmamızı istiyor.
Avukatların mesleki güvencelerinin KHK’lar ile ortadan kaldırılmasına, karakol, adliye ve cezaevlerinde mesleklerinin icrasının engellenmesine, darp ve hakaretlere uğramalarına karşı koymayan, siyasal iktidarın sözünün dışına çıkmayan Barolar ve Türkiye Barolar Birliği ise işkence dahil tüm hukuksuzluklara karşı sessiz olmamızı istiyor.
Yaşadığımız darbe dönemlerinde olduğu gibi, oluşturulan olağanüstü baskı ortamı kullanılarak, halkların, yaşam, kişi güvenliği, savunma, seyahat, haber alma, ifade, toplanma ve örgütlenme hakkı gibi temel hak ve özgürlükleri, kazanılmış hakları ortadan kaldırılmak isteniyor.
Ancak onlara ne inanıyoruz, ne de yapmak istediklerine izin vereceğiz!
Avukatlık mesleğini para kazanma aracı olarak değil, hak arama mücadelesinin bir parçası olarak görmemizin verdiği özgüvenle, dün olduğu gibi bugün de;
- Askeri ve sivil darbelere, faşist siyasal baskılara karşı halkların ve devrimcilerin yanında olacağımızı,
- Kürt halkının zulme uğratılmasına, halkın iradesi ile seçilen belediyelere kayyum atanmasına, doğanın sermaye eliyle yok edilmesine, kentlerimizin ve yaşam alanlarımızın talan edilmesine, kadınların ve cinsel kimliklerinden ötürü bireylerin şiddete uğramalarına, hiçbir zaman yandaşlık yapmayan muhalif gazetecilerin tutuklanmalarına, muhalif öğrencilerin ve eğitim emekçilerinin okullardan atılmalarına, işçi ve emekçilerin kazanılmış haklarının gasp edilmesine sessiz kalmayacağımızı,
- Mesleki faaliyetleri nedeni ile devletin şiddetine uğrayan ve görevini yapması engellenen ve inatla mücadeleye devam eden avukatların yanında yer alacağımızı, kamuoyunun bilgisine sunuyoruz.
Zaman, daha iyi bir dünya tahayyülü olan her birey ve kurumun, ortak mücadelenin olanaklarını zorlama, mücadele içinde birbirlerini tanıyanların birbirlerine kefil olma zamanıdır.
Bizler bugün, OHAL’E KARŞI HUKUK ÖRGÜTLERİ PLATFORMU’nu oluşturan kurumlar olarak, faşizme karşı verdiğimiz mücadelede birbirimize kefil olduğumuzu, devletin olası saldırılarına karşı birlikte göğüs gereceğimizi, sokakta ve adliyelerde yan yana ve omuz omuza olacağımızı ilan ediyoruz.
Birleşiyoruz, çünkü, güç birlikten doğar. Biz gücümüzü ortak ilkelerimizden, hedeflerimizden, inançlarımızdan alıyoruz.
Birleşiyoruz, çünkü, ezilenlerin, sömürülenlerin baskıcı iktidarlara karşı direnenlerin birleşmekten başka çaresi yoktur.
Birleşiyoruz, çünkü, sadece direnmek değil, aynı zamanda kazanmak istiyoruz. Biz kazanırsak baskı, zulüm kaybeder. Biz kazanırsak ilkesizlik, hukuksuzluk kaybeder. Biz kazanırsak güvensizlik, umutsuzluk, gericilik kaybeder.
Bu platform, burada bulunan kurum ve gruplardan ibaret değildir. Bu platform darbelere, polis devletine, olağanüstü hal uygulamalarına, işkenceye ve hukuksuzluklara karşı mücadele etmek isteyen tüm hukukçuların platformudur.
Bu platformda birlikte mücadele etme kararı alan örgütler ve kişiler birbirlerini mücadele alanından tanırlar. Yıllarca omuz omuza mücadele etmiş bu insanlar birbirlerine kefildirler.
Kefildirler ki, bu kişi ve kurumlar hiçbir zaman iktidarın borusuna üflememişler, güçlünün kılıcını zayıfa karşı sallamamışlardır. Haksızlık hukuksuzluk üzerine kurulu iktidarın ne altında, ne üstünde, ne de paralelinde durmamış, dökülen meyvelerinden biraz da biz nemalanırız diye düşünmemişlerdir.
Bu amaçlarla yola çıkan platformumuz darbe hukukuna karşı avukatların imzalarını toplayacak ve 17 Ekim 2016 tarihinde TBMM’ye sunacağız.
Birlikte daha güçlü ve daha umutluyuz…" (İstanbul/EVRENSEL)