Çocuk ve yaşlı yoksulluğunda rekor Almanya'nın utancı
Almanya’da yapılan bir araştırmaya göre çocuk yoksulluğu yüzde 14.7. Başka araştırma sonucuna göre 55 yaş üstü yoksulluk oranı da yüzde 20.
Yücel ÖZDEMİR
Köln
Bertelsmann Vakfının Çocuk yoksulluğunda yaptığı bir araştırma Almanya’da çocuk arasında giderek artan yoksulluğu gözler önüne serdi. Buna göre çocuk yoksulluğu yüzde 14.7.
7. 55 yaş üstündeki yaşlı yoksullar konusunda yapılan başka bir araştırma sonucuna göre ise yoksulluk oranı yüzde 20’ye yükseldi. Araştırma sonuçlarına göre Almanya’da yaklaşık 2 milyon çocuk devlet yardımıyla yaşamak zorunda kaldı. 4.5 milyon yaşlı ise yoksulluğa mahkum oldu. Dünyanın en zengin ülkelerinden olan, gayrisafi milli gelirin yükselmiş olmasından övgüyle söz eden Almanya’da hâlâ yoksulluktan söz edilmesi utanç verici.
ÇOCUKLAR SOSYAL YARDIMA MUHTAÇ
Çocuk yoksulluğu üzerine yapılan istatistiklere bir yenisi eklendi: Bertelsmann Vakfının bu konudaki araştırması da Almanya’da çocuk yoksulluğunun çok önemli bir problem olduğunu ortaya koydu. Özellikle Berlin ve Bremen’de durum oldukça kötü. Bertelsmann Vakfının yaptırdığı araştırmaya göre 2015 yılında 2011 yılına göre çok daha fazla genç ve çocuk Hartz 4’le (sosyal yardım) yaşamak zorunda kaldı. 2011’de 18 yaşın altındaki gençlerin oranı yüzde 14.3 iken geçen yıl bu oran yüzde 14.7’ye çıktı.
Yaklaşık 2 milyon çocuk devlet yardımıyla yaşamak zorunda kaldı. Bu çocukların yarısı anne veya babasından biriyle yaşarken yüzde 36’sı üç ya da dört çocuklu ailelerin üyesi.
Çocuk yoksulluğu bölgesel olarak çok değişiyor. Örneğin doğu eyaletlerinde yoksulluk riskiyle büyüyen çocukların oranı yüzde 24’ten yüzde 21.6’ya indi, Batı eyaletlerinde ise, yüzde12.4’ten yüzde 13.2’ye çıktı. Şehirler arasında ise Bremerhaven (yüzde 40.5), Gelsenkirchen (yüzde 38.5), Offenbach (yüzde 34.5) baş sıralarda yer alıyor. Berlin’de de yoksul çocukların oranı yüzde 32.2 olarak belirlendi.
‘ÇOCUKLARIN GELECEĞİ KARARTILMASIN’
Vakıf yönetim kurulundan Jörg Dräger, çocuk yoksulluğu ile mücadelede devletin sorumluluğunun büyük olduğunu söyleyerek, çocukların geleceklerinin karartılmaması gerektiğini vurguladı. Yoksul çocukların sayısı artarken bir avuç çocuk da Almanya’nın multimilyonerleri arasına girdi: Anayasa Mahkemesinin miras vergisini arttırma planı zenginleri harekete geçirdi ve geçen yıl vergi kaçırmak için 14 yaşın altındaki 1289 çocuğa firma ve miras payları bağışında bulunularak 90 tanesi de multimilyoner yapıldı. Bu çocuklara hediye edilerek kaçırılan vergi payı ortalama 323 milyon avro idi.
YAŞLILIKTA YOKSULLUK ÜRKÜTÜYOR
Resmi verilere göre 2014 yılında 55 yaşın üstündeki 4.5 milyon kişi yoksuldu. 2006 yılında 1.6 milyon olan bu sayının 8 yıl içinde yüzde 25 artması ürkütücü. Yaklaşık olarak Almanya’da yaşayan 55 yaş üstündekilerin beşte biri yoksulluk riskiyle karşı karşıya. Dünyanın en zengin ülkelerinden olan, gayrisafi milli gelirin yükselmiş olmasından övgüyle söz eden Almanya’da hâlâ yoksulluktan söz edilmesi utanç verici. Hele de yıllarca çalışmalarına rağmen yaşlılıkta yoksulluğa mahkum edilen insanların olması kapitalizmin bir skandalı.
Aldıkları emeklilik maaşı ise sanki dalga geçiliyormuş gibi. 50 yaş üstündekiler işsiz kalmaları halinde iş bulma olanağına sahip değiller. Mini veya düşük ücretli işlerde çalışsalar bile sosyal yardıma muhtaç durumdalar. Normal olarak 59 yaşına kadar Hartz 4 kapsamı içinde kalıyorlar, sonra istatistiklerde işsiz sayılmamalarına rağmen aynı yardımla yaşamak zorunda bırakılıyorlar. 63 yaşında ise bir nevi erken emekli olmaya mecbur tutuluyorlar. Hartz 4 emekliliğe sayılmadığı için emekli olduktan sonra aldıkları maaş çok düşük oluyor. Yaşlılar ve çocuklar arasında yoksulluğun arttığı günümüz koşullarında zenginlerin servetinin de astronomik oranda artması dikkat çekiyor. Yoksullukla zenginlik arasındaki bu bağlantı tesadüfi değil. Yardımlar, emeklilik ve ücretler düştükçe sermayenin karının artması kaçınılmaz. AfD ve PEGİDA gibi örgüt ve partiler yaşlılıkta yoksulluğun artmasının sorumlularının mülteciler olduğunu iddia ederek taraftar toplamaya çalışıyorlar. Yaşlılıkta yoksulluk mültecilerin değil kapitalist sistem hükümetlerinin ürettiği bir sorundur. Hangi partilerden oluşursa oluşsun hükümetler emeklilik maaşının azaltılması konusunda anlaştılar.