29 Eylül 2016 14:00

Halkın haber alma hakkına darbe protesto edildi

Hayatın Sesi TV, Zarok TV, TV 10 da dahil olmak üzere çok sayıda televizyon kanalı ve radyonun yayınının durdurulması İstanbul'da protesto edildi.

Paylaş

Hayatın Sesi TV, Zarok TV, TV 10 da dahil olmak üzere çok sayıda televizyon kanalı ve radyonun yayınının durdurulması İstanbul'da Galatasaray Meydanında protesto edildi.

"Özgür basın susturulamaz", "Haber alma hakkımız engellenemez", "OHAL'e hayır demokratik Türkiye" sloganları atılan eylemde "Okul harçlıklarımızla kurulan Hayatın Sesi susturulamaz", "İşçinin sesi Hayatın Sesi susturulamaz", "Kumbaralarımızla kurduk kapattırmayız", "Tek ses biat etmeyeceğiz", "Kurmaca hayatları seyretmek için değil hayatın yeniden kuruluşunu izlemek için hayatın sesi susturulamaz" dövizleri açıldı.

Açıklamaya direnişteki Avcılar Belediyesi işçileri dahil çok sayıda emekçinin yanı sıra CHP Milletvekilleri Barış Yarkadaş, Eren Erdem, Ali Şeker, Sezgin Tanrıkulu ve Mahmut Tanal, EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan, ÖDP Başkanlar Kurulu Üyesi Alper Taş, HDP İstanbul İl Eş Başkanı Doğan Erbaş da katıldı.

Açıklamada konuşan TV10 Yönetim Kurulu Başkanı Veli Büyükşahin, "Bu ülkenin ötekileştirilenleri kendilerini ifade edecekleri bir alan arıyorlar. TV10 da tüm Alevilerin sesi soluğu olmaya çalıştı. 15 Temmuz'da darbeye karşı tutum almıştık ama şimdi bir darbeyle televizyonumuz kapatılıyor. Bir ülkede basın özgür değilse o toplumda demokrasiden bahsedilemez. Emevi ve Yezid siyasete boyun eğmeyeceğiz. Bu saldırı sadece bize değil Alevi toplumuna da yapılmıştır. Hayatın Sesi TV şahsında emekçilere, Zarok TV şahsında çocuklara yapılan müdahaledir. Mücadeleden vazgeçmeyeceğiz" dedi.

Hayatın Sesi TV Haber Müdürü Gökhan Çetin, baskı politikalarının sonuçlarından herkesin nasibini aldığı bir dönemden geçildiğini ifade ederek "Egemenlerden farklı ses çıkaranların, biat etmeyenlerin sesi boğulmak isteniyor. Bu ülkede hak arayan hak alma mücadelesi yürüten tüm kesimlerin sesi boğulmak isteniyor. Savaş politikası uygulayanlar basın özgürlüğüne ve gerçeğe düşman olmuşlardır. Baskı politikalarını uygulayanlar her zaman tarihin çöplüğünde boğulmuştur. Geleceğe gerçekler yön verecek. OHAL uzatılmasın istediğimiz için sesimiz kısılmak isteniyor. 301 madencinin hayatını kaybettiği Soma madencileri mi, baskılara karşı susmayan kadınlar mı, barış isteyen emek demokrasi güçleri mi milli güvenliği tehdit ediyor? Kazanan gerçekler olacak" dedi.

'ÖZGÜR BASINA DARBE YAPILMIŞTIR'

KESK İstanbul Şubeler Platformu, DİSK İstanbul Temsilciliği, İstanbul Tabip Odası, TMMOB İstanbul İl Koordinasyonu, Türk-İş İstanbul Şubeleri'nin ortak hazırladığı basın açıklamasını KESK İstanbul Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Sevtap Akdağ okudu. Açıklamada emekçilerin ve halkın sesini yansıtan televizyon ekranlarının karartılmasının kabul edilemez olduğu vurgulandı. OHAL'in gerekçe gösterilerek çok sayıda televizyon kanalının yayının durdurulmuş olmasını "Darbecilerin atmaya cesaret edeceği adımlar" olarak değerlendiren Akdağ, "Özgür basına darbe yapılmıştır" dedi. Akdağ, "Emek ve demokrasi mücadelesinde yayınlarıyla yanımızda olan, halkın bağımsız ve gerçek haber alma hakkına önemli katkılar sunan Hayatın Sesi Tv, Tv 10, Jiyan tv, Zarok tv, Van tv gibi televizyonlarında arasında bulunduğu çok sayıda televizyon kanalının ekranları 28 Eylül 2016 akşamı hükümet darbesiyle karartılmıştır. Hükümet bu tutumuyla farklı seslere, kimliklere, inançlara ve kültürlere ne kadar tahammülsüz ve düşman olduğunu bir kez daha kanıtlamıştır. Yasakçı, baskıcı tutum ve politikaların Türkiye'yi sonu görülmeyen derin bir karanlığın içine çektiği açıktır" diye konuştu.

Geçmişte de bu tarz örneklere rastlanıldığını belirten Akdağ, basına yönelik gerçekleşen bu darbenin ülke tarihine kaa bir leke olarak geçtiğini kaydetti. Akdağ açıklamaya şu şekilde devam etti: "Ülkemizin işçi ve emekçilerinin, halkın, ezilenlerin, kamu emekçilerinin sesi olan Hayatın Sesi televizyonunun da içinde bulunduğu tv kanallarını kapatan darbeci zihniyeti protesto ediyoruz. Basın yayın ilkelerine, düşünceyi ifade ve basın özgürlüğüne doğrudan darbe niteliği taşıyan bu uygulamayı kınıyor, bu hukuk dışı uygulamaya son verilerek yayın durdurma kararının derhal geri alınmasını talep ediyoruz."

Türkiye Gazeteciler Sendikası adına konuşan Arzu Demir: AKP Saray rejimi fantastik bir dünyaya ve kandırıldıklarına inanmamızı istedikleri için Cizre bodrumlarında yaşananları unutturmak için televizyonları kapatıyorlar. Biz gazeteciler gerçeğin sesini, hayatın sesini yazmaya devam edeceğiz. Kapatılan yayın kuruluşlarının yanında olmaya devam edeceğiz.

CHP Milletvekili Barış Yarkadaş: 10 CHP'li vekille buraya geldik. Kıyım hükmünde kararnamelerle kapatılan basın kurumlarının yanındayız. AKP iktidarı tek sesli bir basın istiyor. Bir TV'yi, gazeteyi yalnız okuyucuları, izleyicileri kapatır. Biz yayın hakkını savunmak için düşüncelerin özgürce ifade edilebilmesi için gereken çabayı göstereceğiz.

Türk-İş'e bağlı Belediye-İş 2 Nolu Şube Başkan Yardımcısı Ercan Gürünlü adına konuşan Belediye-İş temsilcisi: Esas kısmak istedikleri işçilerin sesi, Kürt halkının sesi, memurların sesidir. Özgür basının yanında olacağız" şeklinde konuştu.

DİSK/Gıda-İş Genel Başkanı Seyit Aslan: Türkiye halkı ve emekçileri demokrasi ve özgürlükler içinde yaşamayı talep ediyor. Darbeye karışanların en ağır cezaya çarptırılmasını talep ediyor. Ülke, TBMM bypass edilerek yönetiliyor. Demokratik hak ve özgürlükler herkese lazım olacak. Bu korku ve baskı ortamında bu ülkeyi yönetemezsiniz. Bu mızrak bu çuvala sığmaz. Özgür basının üzerinden ellerinizi çekin. Burjuva medyaya da sıra gelecek. Devletin burjuva medyayı nasıl kontrol altına aldığını Red Hack belgeleriyle gördük.

TTB Genel Sekreteri Samet Mengüç: Bu kararların 1 gün önce toplanan MGK'de değil 7 Haziran seçimi öncesi alındığını biliyoruz. Emek, kültürel, siyasi sömürü yetmedi şimdi de düşünce sömürülüyor. Ne yaparlarsa yapsınlar düşünceye asla ket vuramazlar. Elimizde bir tek gücümüz var direneceğiz. Saray ve AKP hükümetiyle olan hiçbir hali kabul etmiyoruz.

TMMOB İKK Sözcüsü Cevahir Efe Akçelik: AKP iktidarı OHAL ve KHK'lerle özgür basına ayar vermeye çalışıyor. Muhalif kesim susturulmaya çalışılıyor. Haber alma hakkımızı savunmaya devam edeceğiz.

DİSK Basın-İş Genel Başkanı Faruk Eren: Kapatılan kanallardan biri de İMC. Ben de bir İMC çalışanıyım. Biz neredeyse her gün bugün basın için kara gün diyoruz. Bu karanlığı hep beraber yıkacağız. (İstanbul/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Baluken: Başkanlık sistemi OHAL maskesiyle dayatılıyor

SONRAKİ HABER

GSÜ, Şebnem K. Fincancı'nın derslerine son verdi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa