1 Ekim 2016 14:41

Geçmişe dönüp bakıyorum, hayatımı ziyan etmişim...

İlkokul dördüncü sınıftan bağ-bahçe işleri için okuldan alındım. Çocukluğum, gençliğim ve geleceğim elimden alındı; daha on beş yaşında fikrim sorulmadan dayıoğlu ile nişanlandırıldım. Dayıoğlu öğretmen, ben ise ilkokul terkim. Aramızdaki uçurumu göremediler. Beş yıl sonra evlendik. Aramızdaki uçurum sorun olmaya başladı. Bir yıl evli kaldıktan sonra büyüklerimizin kararı ile ayrıldık. Bir eşya gibi alınıp götürüldüm köydeki baba evine. “Kuşlar dahi yuva yaptı ben yapamadım” diye hep ağladım. 
Sonrası ise daha da kötü. Evli ve dört çocuklu amcaoğlu gelip istedi beni babamdan. Cahil babamı, “Karımdan boşandım diye” kandırdı bir kağıt göstererek. Dört çocuğa bakarsa amca kızı bakar diye imam nikahı ile alıp götürdü beni. 
Gittim Antep iline dört çocukla kaldım baş başa. İstanbul’daki eşi evlendiğini duyunca kalkıp geldi. Beynimden vurulmuşa döndüm. Ama yapacak bir şey yok. Bir süre aynı evde yaşamaya devam ettik. Kuma ile anlaşamayınca bir at arabasına eşyaları konularak taşınıp evleri ayırdık. Hamile kaldım, ikiz kızlarım oldu. Şimdi onlar için her şeye boyun eğmeliydim. Amcaoğlu ile ilk eşi çocukları alıp İstanbul’a gittiler. Ben kaldım iki çocukla Antep’te. Maddi olarak değil ama manevi olarak yardım eden kayınvalidem ve kız kardeşimle çocukları büyütmeye çalışıyordum. Amcaoğlu eşi ile anlaşamayınca dört çocuğu ile yanıma gelince yok diyemedim. Çocukları büyütüp evlenene kadar ben baktım. Amcaoğlu gününü gün ederken, ben altı çocukla ayakta durmaya çalışıyordum. İkizlerim ortaokula giderken Amcaoğlu gelip “Ben evlenecem” dedi. Çocuklarım bir tarafta ağlıyor ben bir tarafta. Kızımın biri tepki gösterince dövmeye bile kalktı.
Mecbur kalıp bunu da kabullendim.  Çünkü iki çocuğum vardı. Onları ne analık eline bırakabilir ne de baba evine götürebilirdim. Onlar için açlık, dayak her şeye katlandım. Gururumu her şeyi ayaklar altına aldım. Yaşım 62 oldu ve geçmişe dönüp baktığımda hayatımı ziyan etmişim. Keşke şimdiki gibi bilinçli kadınlar olsaydı bana yol gösterseydi. Kendimi ezdirmeseydim. Ama kadınlar için o zamanlar çalışmak ayıptı. O zamanlar kadın her şeye boyun eğecek, eşi için eve gelirse kocam, gelmez ise komşum diyecekti. Benim hayatım gibi nice kadınların hayatı ziyan oldu.
Senem KOCA/ÇORLU

KADINIM BEN
İçinde fırtınalar kopan,
Kadınım ben.
Bazen her şeyden vazgeçip
Bu diyarlardan çekip gitmek isteyen.
Fakat çocukları için dim dik ayakta duran kadınım ben.
Kocası tarafından ezilen, hor görülen
Çocukları için yaşamaya devam eden
Kadınım ben
Başkalarını mutlu etmek için yaşayan
Kendisi mutsuz olan 
Kadınım ben

Evrensel'i Takip Et