Sen yoksan bir eksiğiz
Şort giydiğimiz için öldürülebilir, bir erkeğin tanışma teklifini kabul etmediğimiz gerekçesiyle tekme tokat dövülebiliriz!

Ne yazık ki sürekli olarak ikinci plana atılan, her alanda sömürülen ve ötekileştirilen bir zihniyetin hüküm sürdüğü topraklarda kadın olmak gibi zor bir zanaatı gerçekleştiriyoruz. Son zamanlarda yaşanan ve sosyal medyada da büyük yankı bulan olaylardan da anlıyoruz ki en büyük savaşımız hayatta kalabilmek! Şort giydiğimiz için öldürülebilir, bir erkeğin tanışma teklifini kabul etmediğimiz gerekçesiyle tekme tokat dövülebiliriz!
Tüm bu süreçlerden yola çıkarak erkek egemen zihniyetin her alanda baskısını arttırdığını söyleyebiliriz. Geçtiğimiz yıl da bu baskıların yurtlarda, kampüslerde, sınıflarda ve her alanda hissedildiği bir dönem oldu.
Böyle bir dönemde devlet yurtlarında genel ahlaka aykırı olduğu gerekçesiyle kadın öğrencilerin yurt içerisinde ortak kullanım alanlarında pijama ile dolaşması yasaklanması, kadın öğrencilerin sınıflarda akademisyen ve ataerkil zihniyetli erkek öğrenciler tarafından taciz edilmesi, yurtların ve evlerin yer aldığı semtlerde kadın öğrencilere uygulanan cinsiyetçi baskıların artması biz üniversiteli kadınlara tüm baskılara karşı bir araya gelmekten başka çare bırakmadı.
Tüm bu yaşananlara karşı kadın emeği konulu panelimiz ile yurtlarda uygulanan baskı ve tacizlere karşı topluluk olarak gösterdiğimiz mücadele üniversite öğrencilerinin topluluk çatısı altında birleşmesini sağladı.
Tüm üniversiteli kadın arkadaşlarımızı toplumda yaşamış olduğu cinsiyetçi yaklaşımlara karşı boyun eğmemeye, kendi sınıflarında, bölümlerinde, kampüslerinde, yurtlarında, evlerinde Ekmek ve Gül Kadın Çalışmaları Topluluğu’na katılarak kadın mücadelesini büyütmeye çağırıyoruz.
Yaşamak için ekmek, ruhumuz için gül diyoruz!
Emeğimiz, bedenimiz, kimliğimiz bizimdir!
Nazlıcan KIZILTAŞ
DEÜ Ekmek ve Gül Kadın Çalışmaları Topluluğu / İZMİR
Evrensel'i Takip Et