Kolombiya barışı ve dersleri
Ertan Erol, barış anlaşmasının kritik maddelerini ve sürecin akamete uğramasını engelleyen özelliklerini yazdı.
Ertan EROL
Kolombiya hükümeti ve FARC-EP, 26 Eylül’de Kolombiya’nın Cartagena kentinde nihai anlaşmayı imzalayarak 50 yılı aşan bir süredir devam eden çatışmayı sonlandırmış oldu. Her ne kadar anlaşmanın tam olarak geçerli sayılabilmesi için öncelikle bugün halkoyuna sunulması gerekiyorsa da son yapılan kamuoyu yoklamalarına göre yüzde 60 civarında bir oran ile anlaşmanın referandumda kabul edilmesi beklenmekte. Anlaşmanın halkoyunda kabul edilip yürürlüğe girmesi durumunda da uygulamada başarılı olunması barış sürecinin ikinci zorlu merhalesi olacaktır.
ANLAŞMANIN İKİ KRİTİK NOKTASI
Bu noktada sıklıkla sorulan iki temel soru ile karşılaşmaktayız. Anlaşmanın içeriği nedir ve bu anlaşma nasıl sağlanabilmiştir? 24 Ağustosta imzalanan ve tamamı 300 sayfayı bulan bu anlaşma altı ana nokta üzerine kurulmakta. Bunlardan ilki FARC’ın bir silahlı hareket olarak ortaya çıkmasının ideolojik arka planını oluşturan toprak reformu ile ilişkilendirilebilecek kırda tarımsal reformu ve kırsal nüfusun yaşam şartlarının devletin dahil olduğu süreç ve mekanizmalarla iyileştirmesini içermektedir. Bu kırsal reform ile toprağa demokratik ulaşımın sağlanması, topraksız köylülerin toprak sahibi yapılması, çatışmadan en çok etkilenen bölgelerde kalkınma programlarının hayata geçirilmesi amaçlanmakta. Anlaşmada ikinci nokta siyasal katılım ve barışın inşası için demokratik açılım olarak tanımlanmakta. Bu noktada FARC’ın bir siyasal partiye dönüşmesi ve bu partinin 1985’deki çatışmasızlık ortamında ortaya çıkan Yurtsever Birlik partisinin liderlerinin maruz kaldığı seri cinayetlere kurban gitmemesi için güvenlik ve finansman desteği ile korunması amaçlanmaktadır. Bu bağlamda 2018’e kadar bu yeni siyasal parti için hem senatoda hem de kongrede 3’er sözcü garanti edilecek fakat bu sözcülerin oy hakkı olmayacaktır. 2026 senesine kadar da bu yeni partiye kongrenin her iki alt kanadında 5’er sandalye hakkı verilecek bu tarihten sonra ise diğer tüm partiler gibi seçimlere girmek durumunda olacaklardır.
SİLAH BIRAKMA VE NORMAL HAYATA ENTEGRASYON
Anlaşmanın üçüncü ve en önemli noktası karşılıklı ve kesin olarak ateşkes ve saldırıların sona erdirilmesi ve silahların bırakılması konusudur. Anlaşmanın imzalanmasından sonraki ilk 6 ay içinde gerçekleştirilmesi zorunlu kılınan bu süreçte FARC üyeleri sayıları ve yerleri belirlenmiş olan kamplara yerleşerek bu alanlarda Birleşmiş Milletlere ellerindeki silah ve diğer ekipmanları teslim edecekler ve bu süreç Birleşmiş Milletlerin, Kolombiya Hükümetinin ve FARC’ın gözetiminde gerçekleştirilecektir. Üçüncü nokta aynı zamanda FARC-EP üyelerinin sivil hayata yeniden entegre edilmesi ve özellikle paramiliter gruplara karşı korunmalarının garanti altına alınması konusunu da içermektedir. Her ne kadar FARC üyelerine önümüzdeki iki sene boyunca asgari ücretin yüzde doksanına tekabül edecek bir maaşın ve bir defalığa mahsus olmak üzere toplu bir paranın sağlanması öngörülmüş olsa da toplumsal ve ekonomik hayata entegre olma sürecinin diğer başlıklardan en uzun süreni ve en zoru olabileceğini tahmin etmek mümkündür.
UYUŞTURUCU TİCARETİ VE TAZMİNATLAR
Anlaşmanın dördüncü noktası Kolombiya’daki çatışma ortamının en önemli finansman kaynağı haline gelen uyuşturucu ticaretine karşı önlemlerin alınması konusudur. Bu sorunun çözümü için halen geçimini koka yaprağı ekiminden sağlayan topluluklara farklı ürünler yetiştirmeleri için destek olunması planlanmaktadır. Beşinci nokta çatışmanın kurbanlarının tespiti ve tazmini konusunu ele alarak, Gerçekler, Adalet, Tazmin ve Tekrarın Önlenmesi için Bütünleşik Sistem adında bir mekanizmanın kurulmasını öngörmektedir. Bu sistem ile çatışmada hayatını kaybedenler ve kaybolan kişiler hakkında gerçeklerin ortaya çıkarılması ve çatışmadan zarar görenlerin tespit edilerek tazmin edilmesi amaçlanmaktadır. Anlaşmanın son noktası ise bu maddelerin nasıl uygulanacağı, ilerlemelerin ve uygulamalardaki hataların nasıl tespit edilip değerlendirileceğini belirleyecek bir komisyonun oluşturulması konusunu içermektedir.
BARIŞ DERSLERİ
Anlaşmanın teknik detayları bu şekilde özetlenebilirken, 1984’ten beri defalarca farklı şekillerde çözülmeye çalışılan bu sorunun bugün Juan Manuel Santos idaresince nasıl çözülebildiğini de sorgulamak da faydalı olabilir. Bilindiği üzere süreç 2012’de önce Oslo’da gizli bir biçimde başlamış daha sonra da Havana’da barış diyalogu şeklinde devam etmiştir. Tüm süreç boyunca Küba ve Norveç başta olmak üzere Şili ve Venezuela gibi bölge ülkeleri gözlemci olarak katılmış, Birleşmiş Milletler de sürece önemli bir destek vermiştir. Her ne süreç kadar iç siyasette özellikle eski başkan Uribe’nin temsil ettiği siyasi çevrelerden büyük tepki almış ve süreç esnasında çatışma ortamının devam etmesi sebebiyle FARC’ın yönetim kademesinde önemli kayıplar gerçekleşmiş olsa bile taraflar diyalogu akamete uğratmamışlardır.
Mevcut anlaşmanın mükemmel olduğunu, uygulanmasının yüzde yüz kağıt üzerinde anlaşıldığı gibi gerçekleştirileceğini beklemek de gerçekçi değildir. Kolombiya halkının büyük bir çoğunluğunun da özellikle Uribe taraftarlarının suistimal ettiği konularda anlaşmaya temkinli yaklaştığını iddia etmek doğru olacaktır. Fakat bununla beraber, anlaşmayı ortaya çıkaran taraflar ve uluslararası gözlemcilerin barışın nasıl ve ne kadar zor inşa edilebileceğinin önemli ölçüde farkında olduklarını da söylemek gerekir. Kolombiya örneği bu açıdan çok aydınlatıcı olmaktadır; barışın kolayca sağlanabileceği, birileri tarafından bahşedileceği, arzu edilince gerçekleşebilecek bir şey olduğu düşüncesi büyük bir yanılgıdır. Kolombiya bize barışın bir hülya değil, çetrefilli ve zor bir yoldan ulaşılan, emek ve somut mekanizmalar vasıtasıyla inşa edilen bir olgu olduğunu göstermektedir.