06 Ekim 2016 06:02

Kamuran Yüksek 6 ay sonra hakim karşısına çıkacak

Partisinin faaliyetlerinden dolayı tutuklanan DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek, tutukluluğunun 6'ncı ayında Cuma günü ilk duruşmasına çıkacak. 

Paylaş

Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek, 6 aylık tutukluluğun ardından 7 Ekim'de Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıkacak. 10 Mayıs'ta gözaltına alınıp 13 Mayıs'ta tutuklanan Yüksek, jet hızıyla Adana Kürkçüler F Tipi Cezaevi'ne sürgün edildi. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, "örgüte üye olma" ile suçlanan Yüksek için 15 yıla kadar hapis istemiyle dava açtı. Savcının hazırladığı iddianamenin bütününde Yüksek'in DBP Eş Genel Başkanı olduğu ile ilgili hiçbir bilginin yer almaması dikkat çekti. İddianamede, Yüksek'in parti çalışmaları kapsamında katıldığı mitingler, basın toplantısı, yürüyüş, yerel ve ulusal yayın yapan televizyon programlarındaki konuşmaları, gazete, ajanslar ve haber sitelerine verdiği demeçler "suç delili" sayıldı. Savcı, Yüksek'in yaptığı açıklamalarla Cumhurbaşkanı Erdoğan'a karşı "halkı kin ve nefretle kışkırttığını" ve "halka sivil ayaklanma çağrısı" yaptığını savunmuştu. 

PARTİSİNİN ETKİNLİKLERİNE KATILMASI SUÇ! 

Yüksek'in evinde bulunan Abdullah Öcalan'ın kitapları için savcılık şu değerlendirmede bulunmuştu: "Söz konusu kitaplarda geçen hususların adı geçen şahsın siyasi kimliği ile katıldığı açık ve kapalı alan toplantılarında yapmış olduğu konuşmalara yansıdığı değerlendirilmiştir." 

Yine, Yüksek'in bölge halkı, partisinin il ve ilçe sorunları, belediyelerle aktif olarak ilgilenmesi ile sorunların çözümü konusunda yaptığı açıklamalar suç sayılmıştı. Yüksek'in parti faaliyetleri, işleyişi ve seçim çalışmaları konusunda yazdığı el yazması notlar ve raporlar ile bölgede yaşayan halkın sosyoekonomik sorunları, bunların çözümü ile HES ve barajlara ilişkin aldığı notlar da suç sayıldı. Partinin programında yer alan Demokratik Özerklik projesinin bölgede siyaset yapan partilerin ve yurttaşların talebi olmadığını ileri süren savcı, Yüksek'in halk tabanında PKK'nin faaliyetlerini meşru göstermek amacıyla örgütsel faaliyetlerde bulunulduğu ileri sürülmüştü. Son olarak, Yüksek'in kullandığı ve üzerinde Öcalan'ın fotoğrafının yer aldığı çakmak ile "Örgüt propagandası yaptığı" iddia edilmişti. 

'SİYASİ PARTİ BAŞKANI AÇIKLAMA VE ELEŞTİRİLERDE BULUNMASI NORMAL SAYILMALI'

Dava ile ilgili konuşan Yüksek'in avukatı Mehdi Özdemir, Yüksek'in Eş Genel Başkan olarak yürüttüğü parti faaliyetleri kapsamında yaptığı basın açıklamaları ve konuşmaların suçlama konusu yapılması ve tutuklama kararına dayanak gösterilmesinin örgütlenme özgürlüğü, düşünce ve ifade hürriyeti ile birlikte özgürlük ve güvenlik hakkının ihlali olduğuna dikkat çekti. Yüksek'in Kürt sorununun demokratik ve barış çözümü konusunda yaptığı açıklamaların suç sayılarak tutuklanma gerekçesi yapıldığını ifade eden Özdemir, bir siyasi partinin eş başkanının çözüm önerilerinde bulunması ve iktidarı eleştirmesinin normal sayılması gerektiğini vurguladı. DBP'nin tüzüğünün 2 ve 3'üncü maddesinde demokratik özerklik yer almasına rağmen Yüksek'in bu yönde yaptığı faaliyetlerin "suç" sayıldığını dile getiren Özdemir, "Savcı iddianamede yaptığı değerlendirmede demokratik özerkliğin bölgede yaşayan halkın ve DBP'nin talebi olmadığını iddia ediyor" diye kaydetti. 

'YÜKSEK'İN TUTUKLANMASIYLA PARTİ FAALİYETLERİ ENGELLENDİ'

AİHM'in, DTP'nin (Demokratik Toplum Partisi) kapatılmasına ilişkin Türkiye'yi tazminata mahkûm ettiği kararın gerekçesinde, parti başkanları ve yöneticilerinin Kürt sorununun demokratik ve barışçıl yönündeki açıklamalarının demokratik siyasetin gelişimine katkı sunacağına yer verdiğini aktaran Özdemir, kararda Kürt sorununun demokratik barışçıl çözümü konusunda yapılan açıklamaların düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini vurgulandığını kaydetti. Parti başkanının tutuklanmasının fiiliyatta partinin faaliyetlerini engelleme amacını taşıdığına işaret eden Özdemir, Yüksek'in tutuklanmasının özgürlük ve güvenlik hakkı ile birlikte partinin örgütleme faaliyetinin engellendiğini vurguladı. 

Yüksek'in serbest bırakılması için 4 defa mahkemeye başvurduklarını, ancak taleplerinin reddedildiğini aktaran Özdemir, Yüksek'in güvenlik ve özgürlük hakkı ile örgütlenme hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) öncelikli inceleme talebiyle yaptıkları başvuruya henüz cevap verilmediğini de ekledi. (DİHA)
 

ÖNCEKİ HABER

Yeni BM Genel Sekreteri konusunda uzlaşmaya varıldı

SONRAKİ HABER

Bin 600 mahpusa bir doktor bakıyor!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa