Yıldırım: Irak'ın açıklamaları kışkırtıcı ve tehlikeli
Başbakan Yıldırım, Türkiye'nin Başika'daki varlığı üzerinden Irak'la ilişkilerin gerilmesine ilişkin olarak, 'Irak'ın açıklamaları kışkırtıcı' dedi.
Başbakan Binali Yıldırım Ankara'da cuma namazı çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
T24'ün haberine göre Yıldırım'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
Asker piknik yapar mı? Asker görev yapar, bizim askerimiz de orada görev yapıyor. Dünyanın başının belası DEAŞ'la mücadele yapıyor. Bu mücadeleyi tüm dünya yapıyor, ABD, Rusya, bütün 60 küsur ülkede orada mücadele eden var. Irak ile gönül bağı olmayan, mücadeleyi insanlık adına sürdüren birçok ülke var. Bağdat'ın bu ve buna benzer açıklamalarını fevkalade kışkırtıcı buluyorum. Bizim askerimiz dün gitmedi oraya, uzun zamandır orada. Çok faydalı çalışmalar yapıyorlar. Bizim Irak'ın toprak bütünlüğüne yönelik düşmanca bir tutumumuz yok, çatışmaların önlenmesi için sorumluluk taşıyoruz. Bağdat hükümeti buna takılacağına, yıllardır bağrında beslediği ve Türkiye'nin canını yakan terör örgütüne karşı bir şey yapsın, öyle konuşsun
‘IRAK'TA YABANCI ASKER YOK DİYORLAR...’
Ayak üstü tartışmalara girmeye gerek yok, neyin var olduğunu neyin var olmadığını biliyoruz. Bu lafların hiçbir kıymeti yok. Irak neden bu açıklamaları yapıyor? Zamanı gelince nedenini söyleriz.
Mini anayasa komisyonu çalışmaları bitti şimdi arkadaşlar üzerlerine düşen görevleri yaptılar, iş parti genel başkanlarına kaldı. Bu konuyu bir sonuca bağlamak için CHP ve MHP genel başkanlarıyla bir görüşme yapacağız. Ayrı ayrı olabilir, arzu ederlerse birlikte de olabilir.
Okulların tam gün olması öğrencileri üzdü, biz de okula gitmek istemezdik. Anne - baba evde yokken onların da vakitlerini okulda geçiriyor olması aileler için çok iyi oldu. Tam güne 2019'un sonuna kadar geçeceğiz. Önümüzde üç sene var. Bu üç sene içerisinde büyükşehirlerimiz sorunlu, burada gereken yeni derslikleri yapmak suretiyle tam gün eğitim sürecini tamamlamış olacağız
MÜLAKATLARLA İLGİLİ TARTIŞMALAR VAR...
Böyle şeyler konuşulur, gelir geçer. Ne kadar doğrudur, değildir, bilemiyoruz. Ancak şüpheler mevcuttur, yapılan mülakatlarda hassasiyetimiz iki noktada toplanıyor. Bir tanesi FETO terör örgütü, ikincisi bölücü terör örgütü... Onun dışında vatanına milletine sadık, bayrağına bağlı bütün öğretmenler için kapılar açık.
KHK'LARIN MECLİS'E SUNULMASI...
Biz muhalefet partillerinin genel başkanlarıyla yaptığı konuşmada şunları söyledik: KHK'ları Meclis'e göndereceğiz ve görüşmeleri sağlayacağız. Öyle de yaptık, zannediyorum önümüzdeki hafta görüşmeler kaldığı yerden devam edecek. Kafanıza takılan, düzeltilmesi gereken hususlar varsa dikkate alırız dedik. Bu bütün kanunlarda oluyor aslında, grup başkanvekilleri bir araya geliyorlar, konuşuyorlar, anlaşamadıkları noktaları nasıl aşacaklarına karar veriyorlar. Bu da ona benzer bir çalışmadır. Çıkarılan bir KHK'dan vazgeçmek, baştan yazmak gibi konular asla söz konusu olamaz.
FETÖ' soruşturmasında haksızlığa uğrayanlar için değerlendirme ne zaman yapılacak?
Burada şunu bilmenizde yarar var, işlem yapılanların sayısından fazla başvuru var. Ne olur ne olmaz bana da işlem yapılır diye önceden başvuranlar var. Maalesef FETO terör örgütü burada da bir yanıltma hareketine girmiş durumda. Bu itirazları kılı kırk yararak değerlendireceğiz. 70 binin üzerinde başvuru var, değerlendirme heyetleriyle bu kararı verenler değişti. Başka bir gözün bakmasında fayda var. Bakan yardımcılarının başkanlığında bir heyet oluşturduk, itirazda diyor ki "Ben ByLock'ta yoktum, filanca yere gitmedim, para yatırmadım" bütün bunlar detayına girilmek suretiyle değerlendirilecek ve bu dosya kapanacak.
Birisi maalesef ana muhalefet başkanı 15 Temmuz'u unuttu. Bizim mağduriyetimiz mi darbecilerin mağduriyeti mi daha önemli? (HABER SERVİSİ)