9 Ekim 2016 09:13

Yaşamak küstü bana

Vah bana vah!
Nedir gün, kaçtır yıl?
Dünya mı tükendi, kıyamet midir duyulan, alem ne der buna..
Gül rengidir dünyayı alan duman. Gülmez yüzleri çocukların…
Küller başıma vah bana… Vah bana. Sen kimsin, nerdesin Hızır?
Ne dersin sen… Sen de hele…
Pirim nasıl dayanayım de bana?
Gelinimin duvağı al kan. Emzirdiği yengemin kanla irin. Boydaştılar, kardaştılar, delikanlıydılar...
Üç ağacın dördüncü dalı gibi salınır boyu. Endamı şavkır boşlukta.
Nerdesin Munzur Baba?
Sularım toplaştı koktu Karadeniz kıyılarında. Ah… Ah…
Gelin olamamış kızımın ay parçası çıplaklığı perperişan. Pazara serilmiş haram gerdek yetişin.
Rüyalarımız talan.
Kutsal sular kuruyor birer birer
Kuruyor ayazmalar. Pınarlar küstü.
Vay bana…
Gelin atının ayağı sürçmez, beli gayret kuşağı… Vah gülüm, vah babam, vah ağam, oğul vah…
Güvey elinin cömertliği dillere destan…
Nicedir gelin gelmez bu ellere. Govent tutulmaz, çeyiz serilmez. Kardaş kardaş…
Kanadının gölgesi düşmez oldu bahçeme. Kirpiğin, Munzur’u kıskandırır.
Nerdesin Munzur gözeleri… Kutsal pınar
İriş pirim iriş yaşamak küstü bana …

Sennur Sezer, Ekim 2015

Evrensel'i Takip Et