HDP: Barış şehitlerine karşı görevimiz barışı sağlamaktır
HDP MYK'si tarafından 10 Ekim katliamının yıl dönümü vesilesiyle yayımlanan mesajda "Barış şehitlerine karşı görevimiz barışı sağlamaktır" denildi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Merkez Yürütme Kurulu (MYK), 10 Ekim Ankara katliamının yıl dönümüne ilişkin bir açıklama yayımladı. Açıklamada, "Barış şehitlerine karşı görevimiz barışı sağlamaktır" denildi.
Açıklamada, katliamın bir yıl önce ülkenin içinde bulunduğu ağır çatışma, savaş ve baskı ortamından çıkması, diyalog ve müzakereler ile çözüm sürecinin tekrardan başlaması, kalıcı ve anlamlı barışın en kısa zamanda sağlanabilmesinin mitingine dönük olduğu hatırlatıldı.
"Cumhurbaşkanı Erdoğan, hiçbir hakikatinin olmadığını bile bile 'kokteyl saldırı' ifadesinin arkasına sığınmış, katliamı DAİŞ'in yaptığını söylememek için deyim yerindeyse elinden gelen her şeyi yapmıştı" diye devam eden açıklamada, hem saldırganların kimlikleri hem de saldırı ile ilgili onlarca bağlantıyla katliamın DAİŞ tarafından gerçekleştirildiğinin kanıtlandığına yer verildi.
Yayımlanan açıklamanın devamında şu ifadelere yer aldı:
"Unutmayalım, cumhuriyet tarihinin en ağır saldırısı, Cumhurbaşkanı tarafından 'Kürt sorunu yoktur', 'Ben 'Dolmabahçe Mutabakatı'nı doğru bulmuyorum, masa da yok, taraflar da yok' açıklamalarının yapıldığı; çözüm sürecinin durdurulduğu Nisan 2015'den itibaren Türkiye'de gerilim ve çatışma siyasetinin adım adım yükseltilmesinin; 7 Haziran 2015 seçimi sonrasında AKP'nin iktidar çoğunluğunu kaybetmesi ile birlikte Cumhurbaşkanı'nın erken seçim sürecini şiddet ve savaş politikaları ile birlikte devreye sokmasının bir sonucudur.
Unutmayalım, Ankara Katliamı beş ay içerisinde demokrasi güçlerine yönelik gerçekleşen beşinci bombalı saldırı olmuştu.
Unutmayalım, dönemin Başbakanı Davutoğlu, olayın faillerine ilişkin yaptığı ilk açıklamada "canlı bomba eylemi gerçekleştirebilecek kişilere ilişkin ellerinde liste bulunduğunu, ancak eylem gerçekleşmedikçe müdahale edemediklerini" ifade etmişti. Yine dönemin İçişleri Bakanı Selami Altınok, alanda hiçbir güvenlik zafiyeti bulunmadığını açıklamış, bu esnada dönemin Adalet Bakanı Kenan İpek'in gülümsemesi dikkatlerden kaçmamıştı.
Unutmayalım, bu saldırının devlet içindeki kimi grupların ve güçlerin, odakların işbirliğiyle, Emniyet başta olmak üzere hükümet yetkililerinin gerekli ve yeterli güvenlik önlemlerini almamalarıyla yapıldığına dair çok güçlü emareler ve veriler ortaya çıkmış olmasına rağmen, hukuk alanında henüz herhangi bir ilerleme kaydedilmemiş; delillerin karartılması için devlet görevlileri ellerinden geleni yapmışlardır.
'KATLİAM İKTİDARIN ŞİDDETE DAYALI POLİTİKALARININ SONUCUDUR'
Ankara Katliamı AKP iktidarının Ortadoğu'da yürüttüğü mezhepçi siyasetin; Suriye ve Irak'ta IŞİD, El Nusra gibi El Kaide türevi örgütleri desteklemesinin Türkiye halklarına ödettiği bedeldir. İktidarın içerde ve dışarıda savaşa ve şiddete dayalı politikalarının sonucudur.
Barışçıl politikaların hayata geçirilmesi, Türkiye ve Ortadoğu halklarının bugünü ve geleceği açısından acil bir ihtiyaçtır. Barışın sağlanması başta Ankara Katliamı'nda "Savaşa inat, Barış hemen şimdi" şiarıyla bir araya gelen ve sonsuzluğa uğurladığımız barış şehitlerimiz olmak üzere, bu mücadelede yaşamını yitiren tüm canlarımıza karşı birincil sorumluluğumuz ve görevimizdir. Demokrasi güçleri olarak katliamın sorumlularından mutlaka hesap soracağız, yargılanmalarını sağlayacağız." (DİHA)