Özdoğan: Baro iktidarın gözüne bakarak söz söylememeli
ÖÇAV Ankara Barosu Başkan Adayı Nuray Özdoğan, bugün başlayan genel kurul öncesi Evrensel'e konuştu.
Birkan BULUT
Ankara
Ankara Barosu Genel Kurulu bugün başlıyor. Özgürlükçü ve Çağdaş Avukatlar Grubu'nun (ÖÇAV) başkan adayı Nuray Özdoğan, giderek artan hak ihlalleri karşısında Ankara Barosu'nun sessiz kalmaması gerektiğini belirterek, " ÖÇAV olarak Ankara'da özellikle hak arama mücadelesi içerisinde olan avukatlar olarak bir araya geldik. Baro OHAL ile birlikte artık normalleşen anayasal düzenin askıya alınmasına sessiz kalmamalı. Baronun iktidarın gözüne bakarak söz söylemesine karşı yönetime adayız" dedi.
15 Temmuz darbe girişiminin ardından Türkiye çapında ilan edilan OHAL 3 ay daha uzatıldı. Onbinlerce kişinin tutuklandığı, uzun gözaltı süreleri, cezaevlerinde artan hak ihlalleri, kapatılan gazete ve televizyonlarla hukukun ve savunmanın hakkının en çok tartışıldığı günlerden geçiyoruz. Barolar tam da bu atmosferde genel kurula gidiyor. Ankara Barosu genel kurulu bugün başlıyor.
Özgürlükçü ve Çağdaş Avukatlar Grubu (ÖÇAV) Ankara Barosu Başkan adayı Nuray Özdoğan da seçime ve nasıl bir baro istediklerine ilişkin sorularımızı yanıtladı. Savunma hakkına dair saldırıların OHAL öncesinde de az olmadığını belirten Özdoğan, iktidarın vesayet ilişkileri içerisinde kanumlanan yargının savunma hakkını hukukun bir unsuru olarak görmediğini ifade etti. Yargının bağımsızlığı için savunma hakkı ve avukatlığın oldukça önemli oldunu dile getiren Özdoğan, "Faailyetleri nedeniyle tutuklanan birçok avukat oldu. İktidar yeni devlet şekillenmesini hukuka müdahale ile yapmaya başladı. Avukatlar tutuklu ve gözaltındaki müvekkilleri ile görüşme yapamıyor. Görüntülü kayıtlarla görüşmeye zorlanıyorlar. İstanbul'da müvekkili ile görüşmeye giden bir meslektaşımızın parmakları kırıldı. Bunlar basit basın açıklamalarıyla geçiştirilemez. Baronun bu konulardaki zayıf tutumu bizi kaygılandırıyor. Cezaevlerindeki ciddi hak ihlalleri karşısında heyetler, kurullarla cezaevlerine gidilmedi gerekiyor. Burada baro ve yöneticilerinin tutumu çok önemli. Ancak OHAL ilanından sonra barolar ne yazık ki iktidar karşısında daha sessiz bir noktaya geldi. Şu an KHK'larla ülke yönetiliyor, yasalar artık Meclis'ten geçmiyor. Barolar ise bu süreçte ya iktidarın yanında taraf oluyorlar ya da sesiz kalıyorlar" dedi.
KADINLAR BARODA TEMSİL EDİLMELİ
Özdoğan, baronun kendi iç yapısıyla ilgili de birçok sorun olduğuna dikkat çekti. Özellikle kadınların baro yönetiminde sayısal ve öz olarak olarak yeterli yer alamadığını belirten Özdoğan, Türkiye'de 79 baronun yalnızca 5 tanesinde kadın başkan oldunu kaydetti. Ankara barosu içerisinde de durumun farklı olmadığını belirten Özdoğan, Ankara Barosu yönetimindeki 11 kişiden yalnızca 3 kişinin kadın olduğunu söyledi. ÖÇAV olarak aynı tüm listelerinde yüzde 50 kota uygulaması yaptıklarını ifade eden Özdoğan, "Kadınların barolardaki sözünün güçlü olmasını istiyoruz. Ülkenin gerici durumu düşünüldüğünde kadınların baroda karar mekanizmalarında daha fazla yer alması önemli. Ayrıca 5-6 yıl kıdemi olan avukatlar baro yönetimlerine aday olamıyor. Genç meslektaşlarımızın da baro da temsil edilmesi gerekir. Çok sayıda engelli meslektaşımız var ve yokmuş gibi davranılıyor. Onların da sadece engelli komisyonunda değil, yönetimlerde temsil edilmesi gerekiyor" diye konuştu.
Baroların ne iktidar ne de barolar birliğinin vesayeti altında olması gerektiğini vurgulayan Özdoğan, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu'nun tepkiler üzerine saraya gitmediğini söyledi. Saray ile vesayet ilişkisiyle hak ve özgürlüklerin mümkün olamayacağını dile getiren Özdoğan, baroların tarafsız olma kisvesi altında iktidarın vesayetine girmemesi gerektiğini söyledi. Özdoğan, "Bugün devletin potansiyel suçlu gözüyle baktığı kesimlere bir hukuk örgütü de suçlu gözüyle bakamaz.Yargı bağımsız ve tarafsız ama hak ve hukuktan taraf olmalı" dedi.
ANKARA ADLİYESİ'NDE ÇANTA ARAMALARI HUKUKSUZDUR
Ankara Adliyesi'nde 15 Temmuz sonrasında avukatların çantalarının x-ray cihazından geçirildiğine dikkat çeken Özdoğan, "Çantalarımız bizim onurumuz ve mesleğimizdir. Bu hukuksuz uygulamaya dair yargı kararları da var. Ankara barosunun yönetimi de buna ses çıkarmadığı gibi, onaylayıcı bir tutum sergiledi. Biz ÖÇAV olarak çantalarımızı aratmıyror ve kart okutup giriyoruz. Avukatlık mesleğinin kriminalize edilmesi karşısında ÖÇAV avukatlatı mesleğin onuru için mücadele edeceklerdir" dedi.
Ankara Barosu seçimlerine ÖÇAV ile birlikte 5 avukat grubu daha katılıyor. Mevcut yönetim Demokratik Sol Avukatlar Grubu ile seçimlere giriyor. Mevcut baro başkanı Hakan Can Duran bir daha aday olmayacağını söylemesine karşın aday olması ile eleştiriliyor. Baroda Birlik Grubu'nun başkan adayı Cem Şahin ise Mehmet Ali Şahin'in oğlu olmasıyla bilinen bir isim. Diğer gruplar ise Milliyetçi Avukatlar Grubu, Savunma Hareketi ve Önce İlke Demokratik Sol Avukatlar Grubu. Bugün başlayan genel kurulun ardından seçimler yarın yapılacak.