17 Ekim 2016 08:09

Erdoğan: Operasyonda da olacağız, masada da

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Uluslararası İstanbul Hukuk Kongresi'nde konuştu.

Paylaş

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Uluslararası İstanbul Hukuk Kongresi'nde konuştu.

Erdoğan, "Bizim Suriye ile olan sınırımız 911 kilometredir. Suriye ile yakından uzaktan alakası olmayanların Suriye'ye girmesi hak, bize gelince sizi katil Esed çağırmadı ki nasıl girersiniz. Kusura bakmayın gideriz. Ne diyorlar; Türkiye Musul'a girmesin. Nasıl girmeyeyim? 350 kilometre sınırım var. Tehdit altındayım. İlgi alakası olmayanlar gelip giriyor. Neymiş, Bağdat onlara gel demiş. 14, 15 sene önce Saddam gel mi dedi bunlara ama girdiler" diye konuştu.

Erdoğan, "Türkiye'nin olmadığı bir operasyondan doğacak sonuçlardan biz sorumlu değiliz. Biz operasyonda olacağız, masada da olacağız. Bunun dışında kalmamız mümkün değil" dedi. Erdoğan "Kimse bizden Başika'dan çıkmamızı beklemesin" ifadesini kullandı.

Erdoğan'ın diğer açıklamalarından satır başları şöyle:

"İlk defa düzenlenen kongrenin bu alanda küresel bir platforma dönüşerek gelecek yıllarda da sürmesini temenni ediyorum. Kongremize 40'a yakın ülkeden adalet bakanı. Başsavcılar ve adalet akademisi HSYK muadili, kurum başkanları ve hukukçular katılıyor.

Sizler 15 Temmuz darbe girişiminin ardından davetimize icabet ederek, bizlerle beraber olarak, aynı zamanda darbecilere, arkasındaki güçlere bu katılımınız sebebiyle en güçlü mesajı verdiniz. Milletimiz, ülkemiz, attığınız adımı unutmayacaktır. Çünkü siz demokrasimizle ciddi bir dayanışma sergilediniz.

Değerli misafirler, Türkiye son yıllarda dünyada eşine az rastlanan türden darbe girişimlerine maruz kalmıştır. 15 Temmuz 2016 tarihinde yaşadığımız hadise, ordu içindeki FETÖ mensuplarının gerçekleştirdiği silahlı bir darbe girişimiydi. 17 - 25 Aralık'ta ise tamamen algı yönetimine yönelik operasyonlarla seçilmiş başbakanı kuşatmaya kalktılar. Adaleti tesis etmeleri, huzur ve güveni sağlamak için kendilerine verilen yetkileri, imkanları siyasi bir darbe girişimi için kullanmaya kalkan bu örgüt mensuplarına bizler de "Eyvallah" demedik. Güçlü bir karşı duruş ortaya kondu ve gereken operasyonları gerçekleştirdik. Bu şekilde başarılı olamayacağını anlayan FETO silahlarına sarıldı. 15 Temmuz gecesi milletin üstüne kan ve ateş yağdırdılar. Açıkçası biz böyle bir ihanete ihtimal vermiyorduk. Ama o gece şu da anlaşıldı ki; darbeciler de milletimizin karşılarına dikileceğine hiç ihtimal vermemişler. Bomba yağdıran savaş uçakları, üzerlerinden geçip giden tanklar, sıkılan silahlar milletimizi korkutmaya, geriletmeye yetmedi.

Bu aynı zamanda dünya için de önemli bir örnekti. O gece 241 şehit, 2194 gazi veren milletimiz istiklaline, istikbaline ve demokrasisine sahip çıkarak dünyaya örnek olacak destan yazdı. Milletimizle kader birliği içinde darbecileri hüsrana uğratırken, en büyük desteği yargı teşkilatımızdan gördük. Darbecilerin başta şahsımı, başbakanımızı, devletimizin farklı kurumlarını fethetmek için başlattığı saldırı karşısında hep birlikte milletimizi gördük. 17-25 Aralık'ta kendisi bir darbe girişiminin aracı olan ayrgı, bu kez darbe karşısında en hızlı reaksiyon veren kurum olarak karşımıza çıktı. Yargı, FETO güdümünden çıkıp milletimizin yargısı haline dönüşmüştür. Bugün de aynı terör örgütünün mensuplarını kararlı bir şekilde devletten uzaklaştırıyoruz. Attığımız her adım anayasamıza, yasalarımıza uygundur. Batılı bazı dost görünenler "Ama bunlar hukuka uygun mu" diyorlar. Kusura bakmayın, siz ne kadar anlıyorsanız biz de o kadar hukuktan anlıyoruz ve buna uygun adımlar atıyoruz. Bize hukuk dersi verenlerin önce Doğu Almanya ile Batı Almanya'nın birleştiği döneme baksınlar. O dönem ne kadar elemanın görevden alındığını görürlerse işin inceliğini anlamış olurlar. OHAL meselesine gelince, Fransa basit bir terör eylemi karşısında nasıl bir eylem içine girdi. OHAL'i kaç ay uzattılar. Biz basit bir terör örgütüyle karşı karşıya değiliz, Türkiye Cumhuriyeti'nin yıkılması hareketiyle karşı karşıyayız. Bu öyle basit tedbirlerle çözülebilir mi? Bu, ülkemizin refahı, özgürlük mücadelesinin ta kendisidir ve biz bu adımı atarız. OHAL ilanı baştan olmak üzere dünyadaki örneklere karşı hiçbir uygulamamız söz konusu değildir." (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Dışişleri Bakanlığından bir heyet Bağdat'a gidecek

SONRAKİ HABER

Eli silahlı polisler okula girdi, veliler endişeli

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa