21 Ekim 2016 08:46

"Burda zıparsak orda deprem olur"

"Beğenmeyen yurttan çıksın"

Paylaş

Alişan Doğan
İTÜ Vadi Yurtları

Vadi Yurtları, İstanbul Teknik Üniversitesi’nin en ucuz, aynı zamanda en kalabalık erkek öğrenci yurdu. Çoğunlukla ekonomik durumu belli bir düzeyde olan öğrencilerin yaşadığı bir yurt. Bu yurtların en can yakıcı noktalardan birisi yemek sorunu. Sadece akşamları yemek çıkan (haftasonu bu da yok) yurtta öğrenciler, kampüs dışındaki işletmelerden alışveriş yapmak zorunda.

1500 KİŞİNİN ORTAK KARARI

Geçtiğimiz yaz, bütün yurt öğrencileri tarafından yurdun arkasındaki büfe boykot edildi. Biz de boykotun ve yaşananların canlı tanığı olan Yuşa Yılmaz arkadaşımızla konuştuk. Yuşa, yemekhanede çıkan yemekleri her zaman yiyemediğini, 19.30’da biten yemeğin kendisi için çok erken olduğunu söylüyor. Yuşa boykot süreciyle ilgili, yurttan böyle bir tepki beklemediğini de ekliyor. Bu boykot, Yuşa’nın ilk boykot deneyimiymiş. Arkadaşımız, fiyatlardaki sürekli artışın, hizmetin ve yemek kalitesinin sürekli düşmesinin, büfenin uyanık esnaf moduna geçmesinin insanlarda bıkkınlık yarattığını söylüyor. Bardağı taşıran son damla ise öğrencilere karşı tutumun seviyesizleşmesi olmuş. “Peki neden boykot?” diye sorduğumuzda ise bunun fiyatların ve kalitenin düzelmesi için tek yöntem olduğunu söyledi. 1500 kişilik yurtta olduklarını hatırlatıp “Elimizde güç var.” diyor. “Burda zıplasak orda deprem olur. Adamlar ağzımızın içine bakıyor, bütün paralarını bizden kazanıyorlar.” Boykotun uzun sürmesinin büyük etkisi olduğunu, herkesin “Kazanım elde ettik mi?” diye sormaya başladığını anlatıyor. Bir gün dükkana gittiklerini, işletmecinin oğluyla karşılaştıklarını, aralarında yapıcı bir konuşma geçtiğini ekliyor Yuşa. İşletmenin en yakın sürede eski fiyat ve kalite performansına döneceklerini söylemesi de boykotu bitirmelerini sağlamış.

İYİ İŞ ÇIKARDIK

Kendisine karar alma mekanizmasını nasıl işletiklerini sorduğumuzda sosyal medyanın çok etkili olduğunu söyledi. Facebook gruplarında iletişim kurup yurtta kalan öğrencilerin yorumlarına göre karar vermişler. “Son olarak yurtta boykota destek veren tüm arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Her ne kadar birlikte yaşama kültürü olan insan sayısı az olsa da iyi iş çıkardık.” diyerek sohbetimizi sonlandırıyoruz Yuşa ile. 


“BEĞENMEYEN YURTTAN ÇIKSIN”

Antalya Genç Hayat Grubu 

Geçtiğimiz hafta Akdeniz Üniversitesi’ndeki Elmalılı Hamdi Yazır Yurdu’nda kalan erkek öğrenciler yurtların kız-erkek olarak ayrılmasından dolayı Muratpaşa Yurdu’na nakil ettirildiler. Yurda kaydolup bir hafta sonra Muratpaşa Yurdu’na nakil ettirilen Ramazan arkadaşımızla bu durum üzerine sohbet ediyoruz.
Elmalılı Hamdi Yazır Yurdu’yla Muratpaşa Yurdu arasındaki farkları sorduğumuzda Ramazam, eski yurtta üç kişilik odalarda kalırken şimdiki yurtlarında dört kişi kalmak zorunda olduklarını söylüyor. Bunun yanında yemekhanede uzun kuyruklar olduğunu, eski yurtlarında uygulanan yarım porsiyon yemek uygulamasının kaldırıldığını, yemeklerin de doyurucu olmadığını vurguluyor.
Çaylarımızı yudumlarken birden bir hafta boyunca yurt gündemine oturan Akdeniz Kredi Yurtlar Kurumu Şube Müdürü Süleyman Dinç’in eksiklikleri giderilmemiş yurtta kalmak istemeyen öğrencilere “Bana burada ahkam kesmeyin! Gelir durumunuza göre yurtlara geldiniz. Çoğunuz da burslunuz.” diyerek mevcut  durumu kabullenmelerini istemesini konuşuyoruz. Misyonunu “sosyal devlet anlayışı ve insan odaklı yaklaşımlarla yüksek öğrenim öğrencilerinin öğrenimlerine destek olmak ve kişisel gelişimlerine katkıda bulunmak için, kredi/burs, barınma, beslenme hizmetleri ile sosyal, kültürel ve sportif faaliyetler düzenlemek” olarak belirten KYK’nin Akdeniz Şube müdürünün bugünkü açıklamalarıyla, bunun tersini ifade etmektedir. KYK’nin öğrencilerin yaşamını zorlaştırması ise bu çelişkiyi gitgide derinleştirmektedir. Yurt şube müdürünün öğrencilere söylediklerinin kabul edilemez olduğunu yineliyor ve soruşturma açılması gerektiğini düşünüyor. Arkadaşımız, şube müdürünün açıklamalarından sonra gözlemlediğine göre bazı öğrencilerin yurttan ayrıldığını, ayrılanların yerine ise yedek listede bulunan öğrencilerin hemen alındığını da söylüyor. 


KYK’NİN SÜRPRİZLERİNDEN YORULDUK

Tarih Bölümü öğrencisi
Marmara Üniversitesi

Ülkemiz kaynayan bir kazan ve her ne kadar sesimiz kısılmaya çalışılsa da biz öğrenciler de aynı kazanda kaynıyoruz. Ülkemizin gündemi gibi yurtlarımızın da devamlı değişen gündemi var. KYK öğrencilerinin gündemi son zamanlarda zaten asgari düzeyde olan yaşam standartlarının daha da zorlanması. Bizler her sene KYK tarafından nasıl bir sürprizle karşılaşacağımızı beklemekten yorulduk ancak onlar yaratıcılıkta sınır tanımıyorlar. 
Sesimizi duyurabildiğimiz tüm kurumlara yazdığımız yazılar, topladığımız imzalar yanıtsız kaldı. Verilen az sayıda cevap ise Antalya KYK Bölge Şube Vekili’nin geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamadaki seviyede kalarak çözüm üretmek yerine problemlerimizi daha da arttırdı. “Burada bana ahkam kesmeyin. Herkesin gelir durumu minimizeydi, öyle geldi.” diyen bir zihniyetle karşı karşıya olsakta bizler ne olursa olsun yaşanabilen devlet yurtlarında kalmayı hakediyoruz. 
 


MAKİNELER DÖNEREK ÖZELLEŞİR Mİ?

ÇEKO Bölümü öğrencisi
Marmara Üniversitesi

Yeni dönem başlar başlamaz okulların ve kaçınılmaz sonumuz olan KYK yurtlarının yolunu tuttuk. Tam adapte olduk okula gidiyoruz derken yurt ücretlerimizin 10 lira zamlanmasına bir de daha önce ücretsiz olan çamaşır makinelerinin ücretlerinin 9 lira yapılması bizi çileden çıkarttı. KYK yurdunda kalan öğrencilerin emekçi-işçi çocuğu. Üstelik İstanbul gibi pahalı bir ilde okumak zorken birde temel ihtiyacımız olan çamaşır yıkamanın ücretlendirilmesi bizleri zor durumda bırakıyor. Geçen yıl ücretsiz olan çamaşır makineleri akıllara şu soruyu getiriyor: Çamaşır makinaları dönerek özelleşir mi?

ÖNCEKİ HABER

200 kişilik amfiye 300 kişi kaç farklı şekilde sığar?

SONRAKİ HABER

Bir gecede okulsuz kalanlar

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa