Büyük metal fabrikasından genç bir işçi: OHAL kaldırılsın
Daha fazla kar hırsı bizim sağlığımızı etkiliyor” diyor ve gülümsüyor. “Ağlanacak halimize gülüyoruz. Hayat şartları, ne yapalım” diye ekliyor.
Barış TİMUR
Kayseri
15 Temmuz darbe girişiminden ardından ilan edilen Olağan Üstü Hal’in fabrikalarda çalışan işçilere yansımalarını, çalışma koşullarını ve ücretlerdeki değişiklikleri büyük bir metal fabrikasında çalışan ismini vermediğimiz genç bir arkadaşımızla çaylarımızı söyleyip, konuşmaya başlıyoruz.
Kısa geçmişinden bahseden genç işçi, lisede yaşadığı problemler sonucunda okuldan atılmış. Başlarda abisinin yanında berberlik yapmış; fakat “ait olduğunu düşündüğü” yerin fabrika olduğunu düşünüp, daha 18 yaşında çalışmaya başlamış. 2 yıldır çalıştığını söyleyen genç işçi, sohbetimizin başlarında yaptığı işin zorluğundan ve sağlık problemlerinden bahsetti. “Çelik-iş’in örgütlü olduğu fabrikada çinko oksit üretiyoruz. Benim kanımdaki kurşun miktarı normal bir insanın kanında ki kurşun miktarından çok daha fazla. Önlemler alınmadığı için böyle oluyor. Daha fazla kar hırsı bizim sağlığımızı etkiliyor” diyor ve gülümsüyor. “Ağlanacak halimize gülüyoruz. Hayat şartları, ne yapalım” diye ekliyor.
“DOLAR YÜKSELDİ, İŞÇİLER ZARAR ETTİ”
“OHAL’den sonra çalıştığın yerde neler oldu?” diye soruyorum. Hemen söze giren genç işçi, “Dolar yükseldi. Bizim fabrikanın çinko bölümü dolarla alım satım yapıyor. Dolar yükselince fabrika zarar etti ve zararı tabi ki bizden çıkarttılar.” diyor. Fabrika “zarar” edince arkadaşımızın bahsettiği bölümden 10 işçi işten çıkarılmış. Daha sonra bütün bölümleri ve işçileri kapsayacak şekilde yıllık vergi bahanesiyle maaşlarında geciktirmeler ve 500 liraya varan kesintiler olmuş.
Peki, ‘sendika ne yaptı?’ sorusunu yöneltiyorum. Aldığım cevap gülümsetiyor beni, “Sendikacılık 70’lerde kaldı. Babam da işçi, o anlatırdı, oradan biliyorum. Sendikalar artık patrondan taraf olmuş. Bizimki de öyle. AKP’ye oy verdim fakat iktidarın kurduğu federasyona bağlı sendika bizim haklarımızı savunmuyor.” diye sitemini dile getiriyor. “Hayat çok zor, sevdiğim kadının babası işçi olduğum için görüşmemizi istemedi.” diye devam ediyor. Ve çaylarımızı içip kalkıyoruz.
Arkadaşımızın da anlattıkları gibi, 15 Temmuz darbe girişimi ve AKP iktidarının OHAL’i ilan etmesinden sonra, en çok etkilenenleri; işten atılma korkusu yaşayan, maaşlarındaki kesintiler sebebiyle geçim sıkıntıları olan işçiler, emekçiler olduğunu görüyoruz. Bu nedenle işçilerin de talebi, OHAL’in hiçbir faydası olmayacağı ve bir an önce geri çekilmesi yönünde.